Gore-tex'in soğuk havalarda daha iyi çalıştığını söyleyebiliriz. Bunun için önce terlemenin ne olduğunu kısaca hatırlayalım.
Ne için terleriz?
Terleme, iç ısımız yükseldiğinde vücudun ısıyı dengelemek (azaltmak) için gösterdiği reaksiyonlardan biridir. Dinlenirken çekirdek ısımızın yüzde yirmisini terleme, yüzde ellisini radyasyon yoluyla kaybederiz. Hareket ettiğimiz zaman terleme yoluyla yaşadığımız ısı kaybı yüzde doksana ulaşır.
Soğuk havalarda daha az terleyeceğimiz için Gore-tex'in su buharı tahliye etmekteki başarısı kabul edilebilir düzeydedir. Ilık ve sıcak havalar ise Gore-tex'in zırt dediği koşullardır.
Sıcak bir evde veya ilkbahar aylarında bir poşetin üzerine çok sayıda delik açıp çorabın üzerine geçirin ve ayakkabıyla 45 dakika kadar bu şekilde dolanın. Terin tahliye edilmesi için delikler açmış olmanıza rağmen (haddinden fazla delik açabilirsiniz) ayaklarınızın terden ıslandığını göreceksiniz. Gore-tex (ve benzer membranlar) aynı prensipte çalışıp, özellikle ılık ve sıcak havalarda ayağınızı terletecek, yumuşayan derinizi su toplaması gibi ayak yaralanmalarına maruz bırakacaktır.
Çözüm nedir?
Gore-tex'in ıslak koşullarda daha iyi çalışması için suyun deriye nüfus etmeden kayıp akmasına; böylece ter buharının tahliye edilmesi için bariyer oluşturacak suyu ayakkabı veya bottan uzak tutmak gerekir.
Ben bunun için belli periyotlarda Nikwax'ın Fabric&Leather Proof isimli su iticilik kimyasalını kullanıyorum. Botlar kuru ve temizken, ıslak faaliyetlerden bir gece önce uyguladığım bu kimyasal sayesinde su deri tarafından emilmeden büyük ölçüde kayıp akıyor.
Deri suyu emmediği için su geçirmez astarın üstünde ter buharının tahliye olmasını engelleyecek bir bariyer oluşmuyor. Bu sayede ayaklarım kendi teriyle daha az ıslanıyor. Elbette doğru çorap seçimi ve ayak bakımı gibi farklı faktörler de var, ancak bugün konumuz bunlar değil.
Ilık ve sıcak havalarda terleme artacağı için Gore-tex kullanmanızı önermiyorum. Geçen yıl Mart ayında yaptığım Likya yürüyüşünde yolda rastladığım, acılar içinde kıvranan birine yardım için durdum. Sorunun ne olduğunu sorduğumda ayaklarını işaret etti. Bırakın Gore-tex yürüyüş botunu, tam sert tabanlı Gore-tex dağcılık botuyla yürüyüş yapan bu kişinin ayaklarını görünce içim cız etti. Tedavi amaçlı ayaklarını açtığımızda (çoraplarını çıkarmamız 10 dakikayı buldu. derisine yapışmışlardı) o güne kadar gördüğüm en kötü topuk ve taban travmasıyla karşılaştım. Ayak derisi tüm gün suda beklemiş gibi şişip yumuşamış, bembeyaz bir hal almıştı. Bu olayın başlıca sorumlusu Gore-tex ve vadettikleri..
Ben ne yapıyorum?
“Doğrusu şudur” diye iddialı ve gereksiz tartışmalara girmek istemiyorum. Ancak görünen köy kılavuz istemez. Gerekmedikçe, yani yağış veya yağış sonrası olmadıkça Gore-tex'i hayatımdan çıkardım.
Hele de ayakkabılarda Gore-tex'in tamamen gereksiz olduğuna inanıyorum.Ciddi bir yağışta veya yağış sonrası oluşan su birikintilerinden geçerken değil Goretex; feriştahı olsa zaten bileklerden su alacak. E öyleyse Gore-tex ayakkabı kullanıp ayaklara işkence yapmak, bir de bunun için daha fazla para ödemek niye?
Vaude Dibona, kullandığım herhangi bir su geçirmez membrana sahip olmayan ilk ayakkabı oldu. Bundan önce botlardan kurtulmuş, hatta işi Likya yolunun 100 kilometreye varan etaplarını sandaletle yürümeye kadar ilerletmiştim. Vaude Dibona yaklaşım ayakkabısı sayesinde sıcaktan, terden, ayaklarımın terlemesi neticesinde derimin yumuşamasından ötürü oluşan tüm olumsuzluklardan kurtuldum.
Gore-tex neden standart aksesuar oldu?
Pazarlama olayını öyle bir noktaya taşıdılar ki, sanki bu malzeme olmazsa donup öleceğiz gibi düşünmemize neden oldular. Üreticiler de doğru kuralları dikte edeceklerine tüketicilerin suyuna gidip, ürünlerinde “eksikmiş” gibi bir algı oluşmaması için talep olacağını bilseler donumuza varana kadar Gore-tex kullanmayı seçtiler. Bugün geldiğimiz noktada Gore-tex (veya Event, Sympatex, vs.) kullanılmayan model bulmak zorlaştı.
Sonuç
Tek bir bot veya ayakkabı satın alıp “her koşulda kullanmak” gerçekçi bir yaklaşım değil.
Gore-tex astarlı botları ıslanacağınızı düşündüğünüz faaliyetlerde kullanmanızı, kuru hava ve zeminde gerçekleştireceğiniz faaliyetlerde su geçirmez astarsız; böylece rahat nefes alabilen modelleri tercih etmenizi öneririm.
Çağatay bey merhabalar
Size bir konu hakkında danışmak için rahatsız ettim. Ben genellikle sonbahar ve kış aylarında 4-5 günlük kamp yapmaktayım. Bu kamplarda günlük ortalama da 7-8 km yol yürütmekteyim. Yazılarınızı okuduğum kadarıyla kişiden kişiye değişkenlik gösterdiği için bot&ayakkabı tavsiyesi vermiyorsunuz. 1 aydır bir bot arayışı içindeyim ve kafamda belirlediğim 3 model bulunmaktadır. Lakin bu belirlediğim modeller yaptığım aktiviteye göre çok mu fazla yoksa normal mi tam belirleyemedim. Rica etsem bu konu da yardımcı olur musunuz ? Modeller şunlar :
1-)Aku Superalp Gtx
2-)Bestard Breithorn Pro Gtx
3-)Dolomite Tofana Gtx
dolomite botlar çin’de üretiliyor. aku superalp oldukça sert bir bot. https://www.outdoorhaber.com/malzeme-inceleme/aku-trekker-lite-ii-gtx-yuruyus-botu-incelemesi kışın da kullanıyorum, oldukça memnunum. derdiniz ayaklarınızı sıcak tutmaksa bu bot dahil, sizin önerdiğiniz 3 modelde de yalıtım özelliği yok. yalıtım özellikli botlar için primaloft veya thinsulate dolgulu botlar aramalısınız. ancak bunları da sıcak havalarda kullanmak sorun olur.
Verdiğiniz linkte ki ürünü inceledim. Gayet makul geldi. Yalniz bu ürünün trekker lite iii çıkmış. Bu ürünün rengi hoşuma gitti. Yalniz sanki süet kısmı daha az kullanılmış gibi bunun için ne diyorsunuz ? Daha mı az dayanıklıdır ? Yada bana mı öyle geliyor ?
yeni modelde çarşak bandını çepeçevre geçmişler. bence yenisini alın.
Çok teşekkürler ilginize alakanıza
Gore tex ve water prof aynı şey mi?
gore-tex su geçirmesini engelleyip ter buharının tahliye olmasına izin veren bir zardır. kullanıldığı ürüne “water proof” (su geçirmezlik) özelliği katar.
Yüksek nefes alabilen malzemelere ihtiyac duyulan kosullarda, Gore-Tex tam manasi ile bir problem. Her yerde, her türde ayakkabi icin bunun kullaniliyor olmasi, tamamen sac bas yolduracak cinsten. Eskiden iyi ayakkabi markalarinda yine kaliteli ince derilerden ic astar olarak kullaniliyordu, zannediyorum tamamen maliyetten kacinmak icin bu sanki cok kötü bir seymis gibi tamamen üretimde kullanmamaya basladilar. Hazir satista olmasa da, bir iki marka, özel istege bagli olarak bunu sunuyor, tabi fiyatlar oldukca hallice.