Bugünkü yazıda farklı türlerdeki bisikletleri ve bu bisiklet çeşitlerini birbirlerinden ayıran özellikleri inceleyip, bisiklet satın alırken zevk ve ihtiyaçlarınız doğrultusunda bilinçli bir seçim yapmanıza yardımcı olacağız.
“Ayağım yerden kesilsin. Yazlıkta bakkala gidip geleyim, arada sırada sahilde turlarım” diyorsanız, bence görüntüsü hoşunuza giden, bütçenizi hiç de zorlamayacağınız bir bisiklet alın gitsin. Yazının hedef kitlesi bisikleti bir hobi olarak hayatına katmak isteyen, sportif hedefleri olup; kendini geliştirmek için bisiklete adım atan veya çok uzun mesafeleri turlamayı planlayan eden kişilerdir.
İçindekiler
Yol Bisikleti
Yarış bisikletlerindeki yüksek teknoloji ürünü gelişmelerin daha uygun fiyatlı tüketici modellerine uyarlanması ile yol bisikleti standartları devamlı yükselmektedir. Kadroda kullanılan borular için hafif ve nispeten uygun maliyetli malzemelerin kullanılması, gelişen kaynak, pres ve büküm tekniklerinin sayesinde hafif, yüksek kaliteli ve ödediğiniz ücretin karşılığını alabildiğiniz bisikletlerin üretimi mümkün olmaktadır.
Aşağıdaki Trek Emonda günlük gezi ve spor aktiviteleri için hızlı, reaktif bir model arayışında olan kullanıcılar için uygun olacağı gibi, yarışmalara hazırlanmak amacıyla kendini geliştirmek isteyen genç arkadaşlara da uyabilir.
Bisikletin üstündeki üçlü aynakol sayesinde, bu bisikleti dağlık bölgelerde yapacağınız yol sürüşleri için de kullanabilirsiniz.
Yarış Seviyesi Yol Bisikleti
Aşağıdaki yarış bisikleti Tour De France’da profesyonel bisikletçiler tarafından kullanılmaktadır. Kesenin ağzını iyice açmak kaydıyla, bu tip bisikletlerden vücut ölçülerinize özel sipariş verebilir; böylece yol yarışlarında en yüksek düzeyde performans elde edebilirsiniz.
Alüminyum alaşımlı yarış bisikletlerinde kadronun üçgenini oluşturmak için “butting” adı verilen, aluminyumun su ve basınç altında preslenmesiyle elde edilen ince duvarlı geniş borular kullanılmıştır. Karbon fiberden mamul yarış bisikletlerinde ise değişik sarım teknikleriyle sertlik ve esneklik her bölge için ayrı düşünülmüştür.
Alüminyum borular farklı materyaller kullanılarak üretilen emsallerine kıyasla olağanüstü hafiflik ve sağlamlıktadır. Bu sayede sürücünün enerjisinin kadro tarafından emilimini azaltır ve enerjinin büyük ölçüde bisikleti hızlandırmaya yönlenmesini sağlar.
Alüminyum alaşımlı borular sert bir sürüşe neden oldukları için, bazı modellerde maşa ve arka bacaklar şok emme özelliğinden ötürü karbon fiberden üretilmiştir. Bu sayede daha da hafif toplam ağırlık elde edildiği gibi, aynı zamanda performansı düşürmeden sürücüye konfor da sağlanmış olur.
Üreticiler teknolojinin izin verdiği tüm imkanları kullanıp bisikletin üzerindeki her bir parçadan gramlar mertebesinde kazanç sağlamak için adeta yarışırlar. Bunun için titanyum sele rayları ve vites arttırıcı parçaları ve karbon fiber fren kolları eklenerek parçalar vidalara ve somunlara varıncaya kadar titizlikle seçilir. Ancak hiçbir bölüm tekerlerden daha önemli değildir. Hızlı biçimde süratlenme yol yarışlarını kazanmanın anahtarıdır. Bu da ancak hafif ve yerle teması en düşük lastiklerle mümkün olur.
Zamana Karşı Yarış Bisikleti
Sürücüler zamana karşı yarışlarda tek başınadırlar. Ulaşabilecekleri en yüksek hıza erişmek için yarıp geçtikleri havada mümkün olduğu kadar dar ve alçak bir profil oluşturmaları gerekir. Hızı 34 km/s olan bir sürücü, gücünün yüzde seksenini hava direncinin üstesinden gelebilmek için kullanır. Bu hızı sürekli olarak koruyabilmesi için mümkün olabildiğince eğilir ve kollarını bedeni ile aynı hizada tutar.
Zamana karşı yapılan bisiklet yarışlarında, yarışmacılar bir veya iki dakikalık aralıklarla başlangıç çizgisini terk ederler. Yarış parkurunu en kısa zamanda bitiren yarışın galibi olur.
Zamana karşı yarış bisikletlerinde sürücünün dirseklerini dinlendirdiği özel gidon tasarımı bulunur. Kollar beden merkezi ile aynı çizgide pozisyon alır. Bu sayede bedenin ön kısmı bisiklet üzerinde alçakta tutulmuş olur. Böylece ön alan daha fazla küçüleceği için daha az hava direnciyle karşılaşır.
Vücudu küçültmek hava direncini azaltmak için tek başına yeterince etkili değildir. Hava direncini azaltmak için tek parça giysi, aerodinamik kask ve bisiklette aerodinamik parçalar kullanılır. Bunların hepsi üzerilerine gelen hava akımını yumuşatmak için tasarlanmışlardır.
Bu tip bisikletlerdeki en belirgin aerodinamik parça, bisikletin arkasında anafor oluşmasını engelleyen ve aynı zamanda hava direncine karşı gücü arttıran disk şeklindeki arka tekerdir.
Pist Bisikleti
Pist bisikletleri frenlerin ve viteslerin bulunmayışı ile desteklenerek en yüksek hız için tasarlanmışlardır. Enerji kaybını önlemek için çoğu zaman jant telleri kesişme noktalarında çelik bir telle bir araya getirilmiştir.
Aşağıda görülen bisiklet her sahaya uygun mükemmel bir pist bisikletidir. Çizgi yarışlarına uygun bu bisiklet, aerodinamik gidon eklenerek takip yarışlarına da uygun hale getirilebilir.
Bu tip bisikletlerde vites mekanizması bulunmaz. Kaset ve aynakolda birer dişliden oluşan pist bisikletlerinin arka tekerleri döndükçe pedallar da döner. Yarışçılar fren kullanmak yerine, kenarlarda hızı azaltmak için bedenlerini kullanıp aşağı yukarı hareket ederler.
Triatlon Bisikleti
Triatlon yarışmaları yüzme, bisiklet ve koşu sporlarının bir arada yapıldığı müsabakalardır. İlki 1978 yılında düzenlenen triatlon yarışmasında, bisiklet yarışın mesafe yönünden en uzun kısmını oluşturur. Çoğu triatlonda bisiklet yarışları zamana karşı yapılır. Bu sebeple, triatlon bisikletleri zamana karşı bisikletlerine benzer. Aralarındaki en belirgin fark; triatlon bisikletlerinin önü daha yüksektir. Atletler bisiklet sürüşünden sonra koşarlar. Koşu esnasında bel ve arka bacak kaslarında ağrıya neden olacağı için çok alçak bir sürüş pozisyonu tercih edilmez.
Triatlon bisikletlerinde kadro üzerinde iki takım su matarası bulunur. Aynakol genelde tek, daha nadir olarak çift dişliden oluşur. Düz parkur için yakın vites oranları tercih edilir. Yokuşlu etaplarda uygun oranlara sahip kasetler takılır.
Dağ Bisikleti
İlk dağ bisikletleri oldukça ağır ve hantaldılar. Günümüzde satılan makul fiyatlı giriş seviyesi dağ bisikletleri, 80’li yılların başında profesyonel yarışçıların kullandığı dağ bisikletlerinden çok daha hafiftir ve daha etkin biçimde hareket ederler.
Bu bisikletler yarış bisikletlerindeki, aşağıya doğru süzülerek gelen materyal ve donanım gelişmelerinden önemli ölçüde yararlanmaktadır.
Dağ bisikletinin tasarımı ağırlık merkezinin aşağıda olacak şekilde, böylece yol tutuş özelliğini arttıracak özelliktedir. Ön amortisörler günümüzde standart aksesuar olarak dağ bisikletlerinde bulunur.
Kır Krosu Dağ Bisikleti
Dağ bisikletlerindeki en önemli gelişme ön süspansiyon olmuştur. Günümüzde Çin’den ithal edilen markasız dağ bisikletlerinde bile standart aksesuar olarak sunulur.
Dağ bisikletlerinin gelişimindeki bir sonraki adım çift süspansiyon ile atılmıştır. Bu sayede arka teker darbeleri daha iyi absorbe eder hale gelmiştir.
Arka amortisör ilk önce tepe iniş bisikletlerinde görülmüştür. Tam süspansiyon yüksek hızlarda tümsekleri aşmaya imkan tanır. Çift süspansiyona sahip dağ bisikletlerinin özellikle tepelerde yavaş olduğu halen tartışması devam eden bir konudur. Ancak teknik etapları daha hızlı aşmaya imkan tanıdıkları açıktır.
Gelişmiş kilitlenme özelliği bulunan arka süspansiyonlar sayesinde, düz ve kolay zeminlerde kilitlenerek tüm enerjinin pedallara yönlendirilmesi sağlanır.
Kır krosu dağ bisikletleri genellikle sele ve gidon arasında uzun bir eğime sahiptir. Bu sayede uzunlamasına bir sürüş pozisyonu sağlanır.
Ön süspansiyonlardaki çalışma aralığı tepe iniş bisikletlerinden daha kısadır. Lastikleri yoğun dişli bir profile sahiptir. Bazı yarışlarda, ön tekerlerde yarı düz lastikler de kullanılır.
Tepe İniş Dağ Bisikleti
Tepe iniş disiplininde sert virajlı arazide yüksek hızlarda yarışmak için bu işe uygun özel bisikletler tasarlanmıştır. Sürücünün becerikli olması tek başına yeterli değildir. Yüksek hızda darbeleri emecek, zeminle teması yitirmeyecek, sürücünün tekniklerini maksimum etki için kullanmasına olanak sağlayacak özellikte bisikletler gereklidir.
Hızlı ve yumuşak etki eden çift süspansiyona sahip olmak ve elbette dayanıklılık, tepe iniş bisikletlerini diğerlerinden ayıran başlıca özelliklerdir. Tepe iniş bisikletlerinin süspansiyonları geniş aralıklıdır. Tepe inişlerinde süspansiyonun büyük darbeleri emmesi, ancak bu esnada geri sıçramaması gereklidir.
Tepe iniş yarışları için düzenlenen parkurlar kayak iniş parkurlarına çok benzer. Yarışmacılar tek başlarına yarışır. En iyi zamana sahip olan yarışmacı kazanır.
Tepe iniş bisikletleri ekstra sağlamlık gerektirdiğinden, her bir donanım parçası dağ bisikletlerindeki emsallerine kıyasla çok daha ağırdır. Sürücü bisiklet ile tepeye tırmanmak için itmek veya araçla çıkarmak durumundadır.
Disk frenlerin rotorları dağ bisikletlerine kıyasla çok daha büyüktür. Lastikler kır krosu bisikletlerinden daha dişlidir. Çekiş gücü sağladıkları gibi büyük disk frenlerin durdurma gücünü iletmesine yardımcı olurlar.
Tepe inişlerinde zincirlerin yerinden çıkması, sıkışması felakete neden olabilir. Bu yüzden zinciri sabitlemeye yardımcı olmak için aynakol dişlisinin her iki yanında koruyucular bulunur. Bununla da kalmayıp zinciri üstten ve alttan baskılamak için makaralardan faydalanılır.
Hibrit Bisiklet
Hibrit bisikletler yol ve dağ bisikletlerinin çeşitli özelliklerinin bir araya getirildiği, dağ bisikletlerinde olduğu gibi dik ön kısmı, düz gidonlar üzerine konumlandırılmış kullanımı kolay vitesleri, hafif kadro malzemeleri, hafif yol tekerleri ve lastikleri ile şehir içi kullanım ve nispeten bozuk yollarda sürmek için ideal bir karışım sunarlar.
Hibrit bisikletlerin bir dağ bisikletinde olandan daha fazla vites oranlarını nispeten daha dar lastiklerle kombine etmeleri neticesinde, uzun mesafeleri ve yokuşları da kolaylıkla kat edebilirler. Bu bakımdan hibrit bisikletlerin tur bisikleti olarak da iyi bir seçim olacağını söylemek yanlış olmaz.
Hibrit bisikletler zorlu arazi sürüşleri için tasarlanmadıklarından ötürü, süspansiyona ve kalın kadro borularına ihtiyaç duymazlar.
Genellikle yol bisikletleriyle yakın boyutlarda tekerlere ve yol sürüşlerini kolaylaştıracak düşük profilli lastiklere sahiptirler.
Katlanır Bisiklet
Şehirde, depolama alanının kısıtlı olduğu deniz araçlarında yaşayıp tam boy bisikleti saklayacak alanı olmayan kullanıcılar için idealdir.
Aynı zamanda şehir merkezine uzak mesafede yaşayıp, bisiklet sürmek için kullanacağı güzergaha toplu taşıma araçlarıyla belli mesafeler kat etmeleri gerekenler için de büyük kolaylık sağlarlar.
Katlanır bisikletlerin mazisi oldukça eski olmasına karşın, popülaritelerini son 15 yılda arttırdıklarını söyleyebiliriz. Katlanırların basit, vitessiz modellerden çok vitesli modellere, tek süspansiyonlu çeşitlerden çift süspansiyonlu modellere; pek çok çeşitte üretilmektedirler.
Küçük tekerli oldukları için büyük aynakol dişlilerine ihtiyaç duyulur. Küçük tekerler sert bir sürüşe neden olsalar bile, bisikletin diğer tasarım unsurları bu kusuru telafi eder.
Bisikletli Kros Bisikleti
Bisikletli kros yarışları kış aylarında düzenlenir. Çamur bu yarışların en büyük engellerindendir.
Tekerlerde çamur toplanıp tıkanmasını önlemek için cantilever fren takılır. Parkurlar değişik zorluklar içerdiği için, bu zorluklarla mücadele etmek için uygun olarak çok sayıda vites oranı bulunur.
Geniş ve büyük dişli lastikler yol tutuşu arttırır.
Bu bisikletler hafif olmak zorundadır. Yarışmacı dik ve çamurlu yokuşları bisikletle tırmanmaktansa, bisikleti omuzuna alıp koşmayı tercih eder. Bisikletin omuzda daha rahat taşınması için kadro üst borusu genelde düz olur.
Bu yarışlarda yarışmacıların yedekte bekletilen bir bisikleti daha vardır. Çamurlu yarışların her turunda kirli bisiklet temizlenmek üzere takıma teslim edilir, temizi ile yarışa devam edilir.
BMX – Bisiklet Motokrosu Bisikleti
1980 öncesi doğanların hayatına bir şekilde girmiş olan BMX bisikletler Amerika’da popülaritelerini sürdürmektedirler.
Akrobasi gösterileri için tasarlanmış serbest stil BMX’lerin en belirgin farkları ön takımın 360 derece dönmesine izin veren yapıları ve transmisyon sistemlerinin (aynakol, zincir ve kaset) bisikletin sol tarafında yer almasıdır.
Yarış için tasarlanmış BMX’ler çabuk hızlanan yapıda, havalanmalar ve sert yere inişlerle baş edebilecek sağlamlıkta üretilirler.
Bazı profesyonel sürücü ve göstericiler yapacakları işe bağlı olarak daha ince arka lastik tercih ederler.
Yarış BMX’lerinde tüm parçalar sürücünün tüm enerjisini ileri harekete aktarmasını garantilemek için yerleştirilmiştir. Yarışlar o kadar kısadır ki; yalnızca tek vitese ihtiyaç duyulur.
Geniş ve eğri gidon sayesinde bisikleti havaya kaldırmak kolaylaşır. Kısa ve kalın maşa ile kadro boruları bisikletin esnemesini önler.
Sonuç
Elimden geldiğince popüler bisiklet türlerini listelemeye çalıştım. Tandem, Audaks, Gravel gibi türler hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığım için henüz yer vermedim. Elbette bunların yanında kim bilir kaç çeşit daha vardır. Onları da zamanla bu listeye ekleyeceğimden emin olabilirsiniz.
Burada yer bulunması gerektiğini düşündüğünüz bir çeşit varsa, yukarıda anlattığım çeşitler arasında hatalı anlatım olduğunu düşünüyorsanız, lütfen aşağıdaki yorum bölümünde düşüncelerinizi paylaşın. Bol pedallamalar!
Cyclocross bisikleti de yazın. Diğer yazıda ne güzel açıklamışsınız.
Yaklaşık 15 yıl dağ bisikleti kullandıktan sonra şehir bisikletine geçiş yaptım. Şehirdeyseniz şehir bisikleti kullanın. Geçen 15 yılıma acıdım. Beni yarış tipi bisiklete geçmekten alıkoyan, tümsekler, çukurlar ve yüksek kaldırımlar oldu. Şehirde yaşayan herkese şehir bisikleti öneririm.
Gravel bike kategorisi eksik kalmış. 🙂 Toprak yol bisikleti diye çevriliyor Türkçeye.
Ama zaten çok yeni sayılır. Dünyada sayılı üretici üretiyor. Kadro olarak cyclocross’lara çok benziyor. Daha güzel tanım için linki bırakıyorum: https://eksisozluk.com/toprak-yol-bisikleti–5213444
Mesela Çağatay abi, aslında sana böyle bi şey daha uygun gibi. Gelidonya’dan aşağı inen birinin videosu vardı böyle bi bisikletle.
Carraro Gravel G2 çok hoş bence. Carraro’ya sempati beslemeye başladım minimal kadro dizaynından dolayı hatta.
hacım durumlar iyi değil. değil bisiklet değiştirmek, korna bile satın alamam şu sıralar 🙂 hibrid bisikletle kıyaslandığında en bariz farkın gidon olduğunu gördüm. yol bisikletiyle kıyaslayınca kalın teker takmaya imkan veren kadro göze çarpıyor. biraz araştırıp yazalım.
Çok güzel ve bilgilendirici bir yazı olmuş eline sağlık. Ama sanırım şehir(city) bisikletleri unutulmuş 🙂
hocam onu da sen anlatıver ne olur. karışık bir konu. bizim üreticilere kalsa dağ bisikleti de city bike. genel olarak dik bir sürüş (geride gidon) yapılan bisikletler “city bike” olarak nitelendiriliyor değil mi? yoksa “fitness bike” dedikleri “hibrit” modellere aynı zamanda “urban bike” da diyebiliyorlar.
Yine güzel, bilgilendirici bir yazı. Sanırım şehir (city) bisikletleri eklenebilir.
tamam not alalım ekleyelim 🙂