Kapak fotoğrafı: Hasan Hüseyin Avuçtekin (500px)
Hasan dağında arabanın ulaşabildiği en yüksek noktadan itibaren zirvesine yürümek, mevsim koşullarına bağlı olarak 6 ila 10 saat arasında sürmektedir.
Stratovolkan nedir ?
Stratovolkan sertleşmiş lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş yüksek ve konik biçimli volkanlara verilen addır. Bu tip volkanlardan fışkıran lavın akışkanlığı azdır. Bu sebeple lav çok uzağa yayılmadan soğur ve sertleşir.
Türkiye'de Ağrı Dağı, Nemrut Dağı ve yazımıza konu olan Hasan Dağı Stratovolkan tipinde volkanlardır.
Tarihte Hasan Dağı
Hasan Dağı çevresinde pek çok kültür ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bunlardan dünya çapında en çok bilineni Unesco'nun Dünya Mirası listesinde yer alan Çatalhöyük'tür.
1950'li yıllarda keşfedilen Çatalhöyük'te (Cilalı Taş Devri M.Ö. 8000-5500) Hasan Dağı'nın resmedildiği, sanat tarihi bilimcileri tarafından kabul edilen en eski manzara resmi bulunmuştur. Duvara çizilen bu resimde Hasan Dağı'ndaki volkanik patlamalar da tasvir edilmiştir. Bilinen en son patlamanın milattan önce 7500 yılında gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Duvar resmi günümüzde Ankara Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.
Çatalhöyük'te Hasan Dağı'ndan getirilen, ayna, mızrak ucu ve çeşitli aletlerin yapımında kullanılan Obsidyen (volkan camı) objeler de bulunmuştur. Günümüzde obsidyen kullanılarak süs eşyaları ve cerrahların kullandığı neşterlerin kesici kısımları imal edilmektedir.
Hasan Dede
Dağa adını veren Hasan Dede ile onunla aynı dönemde yaşayan Külhanî Ali Dede arasında zaman zaman “Tanrı yolunda ben senden ilerdeyim”, veya “Bu yolda ben senden daha büyüğüm” diye çekişmeler olurmuş. Birbirlerini görmeden de yapamazlarmış.
Bir kış günü Ali Dede “Dağ başında soğuktan buz kesmiştir.” diyerek hamamın külhanından aldığı korları bir mendile çıkılayıp Hasan Dedeye götürür. Böylece manevi büyüklüğünü de ispatlamış olur.
Kış geçer, yaz gelir, sıcaklar bastırır. Bu sefer Hasan Dede “Bu sıcakta, hamam külhanında sıcaktan bunalmıştır” deyip dağdaki karlıklarda kalmış buzları bir mendile doldurup Aksaray’a iner. Hamama gelir. Kar ve buz dolu mendilini bir çiviye asar. Gösterdiği kerametten dolayı biraz da gururlanmıştır.
Ali Dede ile hoşbeş ederlerken gözü, hamama gelen hanımların ayak bileklerine ilişir. İçinden onları güzel bulduğunu geçirdiği sırada, buzlar eriyip şıp şıp damlamaya başlar. Bunu gören Ali Dede “dağ başında büyüklük taslamaktan kolay ne var. Eğer yiğitsen gel de şehirde, hamamda büyüklüğünü ispatla” der.
Çeşitli kaynaklara göre de Hasan Dede Haçlı seferlerine karşı savaşmış bir komutandır.
Hasan Dede'nin mezarı Hasan Dağı'nda zirvedeki krater çukurunun batı sırtında yer almaktadır. Zirve'ye defnedilmeyi kendi vasiyet etmiştir.
Aksaray'a ulaşım
Aksaray'a ulaşmak için en sık otobüs tercih edilir. Kentte hava limanı veya tren garı bulunmamaktadır. En yakın tren garı Niğde ve Kayseri'de bulunur. Lider Aksaray ve Ulusoy firmaları her gün sefer düzenlemektedir. Yoldan yolcu toplamadığı ve en önemlisi iyi noktalarda mola verdiği için tecrübelerime dayanarak Ulusoy ile seyahat etmenizi öneririm. Ancak Lider Aksaray kötü bir firma değildir. Otobüsleri bakımlı ve personeli kibardır. İstanbul – Aksaray arası otobüsle yaklaşık 9-10 saat sürmektedir.
Vakti bol olanlar Niğde Ulukışla'ya trenle de gidebilir. Ulukışla'dan kısa bir yolculukla Aksaray'a ulaşılabilir. Niğde Ulukışla'dan Aksaray Taşpınar'a mesafe 80 kilometredir. Taşpınar'dan Dikmen Köyüne yaklaşık 5 km yürüdükten sonra kamp atacağınız Karbeyaz Otel mevkine sizi köylüler yönlendirirler.
10 saatlik otobüs yolculuğu insanı maalesef perişan etmektedir. Otobüs yolculuğu ile ilgili tavsiyem yola yanınıza terlik alarak çıkmanızdır. Özellikle dönüş yolunda yorgunluktan şişmiş ayaklarınız bana duacı olacaktır (otobüsü kokutmamak için yedek temiz çorap bulundurun) Otobüsle ilgili diğer tavsiyem ise; boyu 1.80 cm'den uzun olanlar her ne kadar cazip görünse de en önde oturmayı tercih etmesinler. En önde otururken ayaklarınızı uzatmanız ve esnetmeniz mümkün değil.. dizleriniz ödem yapacaktır. Bana göre oturulacak en ideal yer en ön sıranın bir arkasında koridor tarafıdır.
Neyse.. Mercedes – Neoplan karşılaştırması yapmadan otobüs konusunu kapatalım.
Aksaray'a mola yerlerinde karnınızı doldurmadan gelin. Şehir merkezinde otobüs firmalarının yazıhanelerinin bulunduğu sokağın başında (Ankara Caddesi) muhteşem çorbalar yapan Sofra Lokantası 24 saat açıktır. Kelle Paça ve Domates çorbasını, bir de sütlaç tatlısını şiddetle tavsiye ederim! Son olarak, yaygın inanışın aksine şehir meydanındaki mekanlar (hükümet konağı karşısı) orta kalitede yemek çıkartırlar. Beni dinleyin, Sofra'ya uğrayın.
Hasan Dağı'nda zirve çıkışı için en popüler rotalara Aksaray'ın güneyinde yer alan Helvadere köyünden ulaşılmaktadır.
Aksaray'dan Heldavere'ye her gün minibüs bulunmaktadır. Seferler şehir merkezinde yer alan Efor AVM'nin karşısından hafta içi sabah 7'de, hafta sonları ise 11-12 sıralarında başlamaktadır. Cumartesi sabahı Aksaray'a erken bir saatte vardıysanız vakit kazanmak için saat 12'yi beklemeden Helvadere istikametine devamlı çalışan “Sağlık Köyü” halk otobüslerine de binebilirsiniz. Halk otobüsü şöförüne Helvadere'ye gideceğinizi ve sizi Sağlık Köyü'ne en yakın noktada bırakmasını isteyin. Yaklaşık 2 km'lik kısa bir yürüyüşle Sağlık köyüne; böylece Helvadere asfaltına çıkmış olursunuz. Cumartesi günleri Helvadere'de pazar kurulduğundan pazara mal götüren araçlara otostop çekebilirsiniz.
Aksaray'a 7-8 kişi veya daha fazla sayıda kişi ile geliyorsanız, size Helvadere Minibüs Odası'nın telefonunu vereyim. Birkaç gün önceden arayın, planınızdan bahsedin. Ücreti sorun. Sizin için araç ayarlayabilirler, otogar'dan alıp tekrar aynı noktaya bırakabilirler. Telefon numarası 0382 253 81 00
Bence eğer kısıtlı bütçeniz kısıtlıysa taksi tutarak 80-100 lira ödemek yerine yukarıdaki maceralı yolu tercih edin. Belki Helvadere'ye 1-2 saat geç varacaksınız, fakat çevre köyleri ve sıcak Aksaray insanını yakından tanıma imkanı bulacaksınız.
Jandarma
Lütfen çıkışlarınızı jandarma'ya bildirin. Hasan Dağı'na kimler gidecekse bunu bir liste haline getirin. Listede ad-soyad, tc-kimlik numaraları ve telefon numaraları olsun. 0 382 215 10 62 numaralı telefona bilgi vermeniz yeterli. Uzun bir listeyse faks numarası isteyin.
Jandarma'ya bilgi vermekten kaçınmayın. İzin almak gibi bir durum söz konusu değil. Yalnızca ne zaman, hangi rotadan çıkacağınızı ve ne zaman inmeyi planladığınızı soruyorlar. İndiğinizde mutlaka telefon açıp bilgi verin.
Helvadere 1350 metre
Helvadere Hasan Dağı'nın eteklerinde yer alan, çevresinde yıkık da olsa kiliseler ve tarihi eserler barındıran, geçmişi M.Ö. 8000'li yıllara dayanan yerleşim izleri bulunan bir köydür. Köyde birden fazla market ve kahve bulunmaktadır. Ayrıca köy meydanında eczane de vardır. Helvadere'de halk içme suyu ihtiyacını çeşmelerden karşıladığı için marketlerde su her zaman satılmamaktadır. Su veya boş pet şişeleri mutlaka Helvadere'ye gelmeden önce temin edin.
Helvadereliler de Aksaraylılar gibi yabancılara alışık, iyi insanlardır. Selam ve göz temasını esirgemezseniz size karşı sıcak davranıldığını göreceksiniz.
Heldavere'den kamp kuracağınız Karbeyaz Otel'e veya Yayla Tesislerine yürüyerek yada mevsim koşullarına bağlı olarak araç kiralayarak ulaşabilirsiniz. Kış aylarında araç kiralamanızı tavsiye etmiyorum. Kar ve buzdan dolayı yolun ancak en fazla 1/3 bölümü araçla geçilebilir. Buna rağmen araç sürücüsü sizden tam para alacaktır. Bu olaya dikkat !!
Traktörcü Durmuş'a Aksaray'dan Şahin Koçak'ın selamını söyleyin. Makul bir ücret karşılığında sizi Helvadere'den Karbeyaz Otel mevkine götürecektir. Yukarıda bahsettiğim durumu da kendisine iletin. Yol gidilemeyecek gibiyse ne olacağını önceden kararlaştırın. Durmuş'un telefonu 0536 246 88 15
Köyden yürüyerek Karbeyaz Otel'e 3 saatte (9 km), Yayla Tesislerine ise 1, 1-5 saatte (5 km) ulaşabilirsiniz. Her ikisinin ortasında yer alan “su deposu” mevkine ulaşmak için Karbeyaz Otel yolunu izlemeniz gerekir.
Yayla Restaurant 1850 metre (Süt Kilisesi Kamp Alanı)
“Dağ Evi” sosyal tesis olarak yapılan, sonradan lokantaya dönüştürülen tek katlı bir yapıdır. Maalesef terk edilmiş durumdadır. Camları, kapıları harap olmuştur. Çadırsız gidip içinde konaklayabilirsiniz. İçinde her mevsim fare görmeniz olasıdır. Bu nedenle zirve çıkışı öncesi malzemelerinizi yerden yüksek bir yere asmanızı tavsiye ederim. Kamp kurmak isteyenler için lokantanın önünde veya 150 metre ilerisinde çadır kurabileceğiniz düz zemin bulunmaktadır. Yayla Restaurant yakın çevresinde su kaynağı bulunmamaktadır.
Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında Yayla Restaurant “alemci” arkadaşların akınına uğruyor. Bu tip insanlar bazen sıkıntı yaratabiliyor. Zirve yolundayken malzemelerinizi buraya bırakacağınızı unutmayın. Her çeşit insan gelip gittiği için malzemelerinizin “kaybolma” riski var.
Yayla restorana oldukça yakın bir noktada bulunan yıkık durumdaki Süt Kilisesi kalıntılarını ziyaret edebilirsiniz.
Yayla restoran Helvadere'ye yakın olmakla birlikte dağın kuzey ve kuzeybatısında yer alan parkurlara uzak mesafededir. Zirve eteğine ulaşmak oldukça zahmetlidir. Klasik rota ve Damlakaya'nın solundan zirve yapmak isteyenler tarafından tercih edilmektedir.
Karbeyaz Otel Kamp alanı 1980 metre
2006 yılında hizmete açılan, kış aylarında faaliyette olmayan* Karbeyaz otel Hasan Dağı'na tırmanan dağcıların en çok tercih ettiği bölgedir. Karbeyaz otelin 200 metre kuzeyinde yer alan taş barınakların içinde bivaklayabilir, rüzgarlı havalarda içlerine çadır kurabilirsiniz. 2013 yazında çadırda kokmaması için otelin bahçesindeki ağaca astığımız yiyeceklerimiz, tırmanış dönüşü yok olmuştu. Gece su içerek karnımızı doyurmak zorunda kaldık. Dikkate alın.
*Otel görevlisi Yavuz ile görüşüp otelde kalabilirsiniz. Yalnızca yatak hizmeti veriliyor. Lobide tulum içinde kalırsanız 25 TL, yatak açtırırsanız 35 TL ücreti var. (2013 yılı fiyatlarıdır!) Yavuz'un telefonu 0536 522 08 04
Otele yakın taş barınakların içine şiddetli rüzgarlı havalarda girmeyin. Rüzgar şiddetlendiğinde tavandaki toprak üzerinize toz şeklinde yağıyor. Bu toz belki de volkanik olduğundan çok ince, her yere bulaşıyor ve ıslandığında çamura dönüşüyor.
Biraz ileride (100-150 metre) telsiz röleleri (antenler) göreceksiniz. O bölgedeki taş barınakların bazılarının tavanları çimento ile sıvanmıştır. Onları kullanmanızı tavsiye ederim.
Bu bölge, Yayla tesisleri gibi özellikle yaz aylarında su konusunda oldukça sıkıntılıdır. Kışın kar eritebilirsiniz, ancak Nisan'dan itibaren suyunuzu mutlaka yanınızda getirin.
Karbeyaz otel mevkinden Klasik rota ve Damlakaya'nın solu hariç (mesafeden dolayı) dağın kuzey, kuzeybatı ve kuzeydoğusunda yer alan rotalara ulaşmak oldukça basittir.
Su deposu 2020 metre
Çıkacağınız rota konusunda kararsız kaldıysanız veya kendinizi yorgun hissetmiyorsanız, Karbeyaz Otel yolunu takip edip Karbeyaz otele gelmeden 1 kilometre önce yoldan çıkıp 400 – 500 metre kadar daha yükselirseniz su deposuna ulaşırsınız. Hava koşullarına bağlı çadırınızı deponun önünde veya arkasında kurabilirsiniz. Bu bölgede zirve çıkışı öncesi çadırları terk ettiğinizde polleri söküp, çadırın üzerine birkaç büyük kaya parçası koymanızı tavsiye ederim. Bunu yapmazsanız döndüğünüzde çadırı yerinde bulamayabilirsiniz. Rüzgar çadırı alıp götürebilir.
Su deposundan bence dağın kuzey, kuzeybatı ve kuzeydoğu yüzündeki tüm rotalara ulaşmak mümkündür. Buraya ulaşmışsanız zirve mesafesini de en azından yarım saat kısaltmışsınız demektir.
Hasan Dağı Kuzey kulvarları
Yazıda bu andan itibaren işler karışıyor. Kime sorsam “Yılan Kar” rotasından çıktım diyor. Buna ben de dahilim. Hepimiz Yılan Kar'dan çıktık. İsmi çekici geliyor belki de. Bu belirsizlikte bu kulvarlardan birine “Cehennem Meleği” desem hiç kimse itiraz etmeyecek 🙂 Sorun Klasik rota hariç Kuzey'deki 3 farklı rotanın da Yılan Kar olarak bilinmesi. 2012'de Kartal Dağcılıkla gittiğimizde 3 numaralı kulvardan tırmanıldı, sorduğumuzda “Yılan Kar” ‘dan çıktık dendi. Bu yıl önümde Zirve Dağcılık 1 numaralı kulvardan zirve yaptı, faaliyet raporlarında “Yılan Kar” yazıyor. Hasan Dağı hakkında bir bilenden bilgi almak istediğimde herkes Şahin Koçak ‘ı işaret etti. O ise 2 numaralı kulvarın Yılan Kar ve Kar Buz olarak adlandırıldığını söylüyor.
1, 2 ve 3 numaralı kulvarların hepsine Yılan Kar dendiğine bizzat şahit oldum.
Yılan Kar adını kim, hangi yıl, hangi kulvara verdi bilmiyorum. Bir bilene de rastlamadım. Ortada bir karışıklık olduğu kesin.
Aşağıdaki videoda 1 numaralı kulvardan çıkılmış, 4 numaralı kulvar yakınlarından inilmiştir.
Aşağıda, yukarıda yer alan video'nun gps kaydı bulunmaktadır.
Şimdilik kulvarları numaralandıralım. İleride net bilgiler elde edersek güncelleriz. Baktık her ağızdan bir ses çıkıyor; kendimiz kulvarlara birer isim uydururuz 🙂
1 numara
Yılan Kar olduğu iddia ediliyor. Karbeyaz otel yakınlarındaki kamp noktanızdan teleferik hattını takip ederek (yaklaşık 500 metre) kulvarı karşınıza alıyorsunuz. Yaz-Kış kask kullanmak şart. Devamlı yükseldikten sonra en geç kulvar girişinde kazma ve krampona geçmeniz gerekiyor. Yaz aylarında kar olmadığından kazma krampon kullanmıyorsunuz. Kalabalık yürüyüşlerde taş düşme riski üst seviyede. 1 numaralı kulvarda kayarak düşerseniz kulvar başına, hatta daha aşağılara sürüklenme ihtimaliniz yüksek. Eğer kayaya denk gelmezseniz (düşük bir olasılık) hasarsız atlatabilirsiniz.
2 numara
Yılan Kar, Kar Buz ve Damlakaya'nın sağı kulvarı olduğu söyleniyor. Kar Buz olduğunu YTUDAK raporlarında okudum. Bu kulvara da Karbeyaz veya Su Deposu mevkinden rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Yukarıdan baktığımda 1 numaralı kulvara kıyasla pek bir fark göremedim. Yaz-Kış kask kullanmak şart. Devamlı yükseldikten sonra en geç kulvar girişinde kazma ve krampona geçmeniz gerekiyor. Yaz aylarında kar olmadığından kazma krampon kullanmıyorsunuz. Kalabalık yürüyüşlerde taş düşme riski üst seviyede.
3 numara
Yılan Kar ve Damlakaya'nın solu kulvarı olduğu söyleniyor. Bu kulvara Yayla Restaurant mevkinden ulaşmak en mantıklısı. Yaz-Kış kask kullanmak şart. Devamlı yükseldikten sonra en geç kulvar girişinde kazma ve krampona geçmeniz gerekiyor. Derin ve yumuşak kar varsa kramponsuz da çıkılabilir. Yaz aylarında kar olmadığından kazma krampon kullanmıyorsunuz. Kalabalık yürüyüşlerde taş düşme riski üst seviyede.
4 numara
Klasik rota ve Bozboyundan Alacakar olarak bilinir. Diğer kulvarlara kıyasla daha risksiz olduğu söylenebilir (çığ riski hariç). Yayla Restaurant mevkinden ulaşım sağlanıyor. 1, 2 ve 3 numaralardan zirve yaptığınızda daha güvenli bir iniş için tercih edilebilir. Mesafe diğer kulvarlara göre uzundur. Eğim daha az olduğundan kar birikir; bu nedenle çığ riski en yüksek kulvardır. Kar durumuna göre krampon kullanmayabilirsiniz, fakat kask ve kazma mecburidir. Yaz aylarında can sıkıcı miktarda çarşak bulunur. Kalabalık yürüyüşlerde taş düşme ihtimaline karşı dikkatli olunmalıdır.
Hasan Dağı Güney yüzü
Hasan Dağı'na güney yönünden de çıkabilirsiniz. Güney çıkışları popüler olmamakla birlikte uzun, yorucu ve sıkıcı olabilir. Niğde'ye bağlı Keçikalesi köyüne ulaştıktan sonra Keçikalesi yaylasına ulaşmanız gerekmektedir. Keçikalesi yaylası kamp kurabileceğiniz en ideal ve son noktadır.
Keçikalesi köyü ve Keçikalesi yaylası (2150 metre) arası mesafe araçla yarım saat, yürüyerek 2-3 saat sürmektedir. Yol oldukça bozuktur. Keçikalesi yaylasına Uluören köyünden de ulaşabilirsiniz. Mesafe Uluören köyünden daha kısadır.
Keçikalesi yaylasından zirveye devamlı yükselerek çıkabilirsiniz. Belli bir kulvar yoktur. Manzara dağın kuzey tarafı kadar etkileyici değildir. Bol miktarda kaya ve çarşak bulunur.
Aşağıdaki gps kaydında örnek bir rota görebilirsiniz.
Şahin Koçak
Bu yazıda emeği geçen; daha doğrusu bu yazıyı süzgeçten geçirip yanlışları düzelten, eksikleri tamamlayan, sonu gelmeyen sorularımıza bıkmadan cevap veren Şahin Koçak'tan bahsetmemek olmaz. Şahin Koçak aslen Ihlara'lı. Hasan Dağı'na ilk kez 1985 yılında çıkmış. Çalışma, iş hayatı, çoluk çocuk derken bir süre dağ sevdasına ara vermiş. Son 4-5 yıldır yılda ortalama 10-12 kez Hasan Dağı'na çıkıyor. Dağcılıkla faal olarak ilgileniyor.
Herkese karşılıksız, hiç bir maddi beklentisi olmadan yardımcı olmaya çalışan, fırsat buldukça başta Hasan dağı olmak üzere yöresini tanıtmaya çalışan Şahin abi'ye sonsuz teşekkürler ediyoruz. Kendisine Facebook adresinden ulaşabilirsiniz.
Bu yazıda Hasan Dağı'nın yanı sıra, Aksaray'ın çevresinde barındırdığı tarihi ve diğer doğal güzelliklerden daha fazla bahsetmek isterdik. Hasan Dağı odaklı bir yazı olmasını istediğimiz için bu fikri başka bir yazıya kadar erteledik. Ihlara Vadisi, Çatalhöyük, Nora antik şehri ve diğer görmeye değer yerlerin anlatılacağı “Aksaray” yazısı çok yakında… tabi böyle bir yazı Şahin abi olmadan olmaz.
Önümüzdeki hafta ben de çıkmayı düşünüyorum. Çok değerli bilgiler için teşekkür ederim
Merhaba yazınızı büyük bir zevkle okudum.
Hatta iki kez okudum. Hasandağı için güzel bir kaynak yazı olmuş.
1. Numaralı rota için mart ayı 1. Ve 2. Hafta çıkışı uygun görür müsünüz özellikle çığ riski açısından.
Kar oldukça bu rotalarda her zaman çığ riski var. Hafta sonu giderseniz bir grubun peşine takılabilirsiniz. Böylece yaşanabilecek olası bir kazada en azından kurtarma ekiplerine haber verecek insan olur.
Açıklamalar için teşekkürler.
Anlatılarınız için teşekkürler. Beni bu yazıya yorum yapmaya iten şey, ta yıllar evvel 2003 yılında Aksaray’da üniversite öğrencisi 3 ev arkadaşı olarak gerçekleştirdiğimiz amatörce fakat başarıyla biten dağcılık serüveniydi. Amatörce çünkü; montlarımız ve yiyeceklerimizi taşıdığımız sırt çantamız dışında hiçbir yardımcı malzeme ve yara bandı dahil hiçbir ilk yardım malzemesi almadan, rota nedir bilmeden çıkmıştık. Çılgınlık sayılacak bu deneyimim 25 Mayıs 2003 günü zirvede yaşanılan o haz, ilk kez bir dağa tırmanma ve ilk kez zirvede olma duygusunu tattıktan sonra zirve defterine yazdığımız hatıralarımız ve ardından 3 numaralı olarak belirttiğiniz rotadan yarım saatlik bir kayak macerası ile tamamlandı. Kayak dediysek, malzeme olarak şaşalı bir takım gelmesin aklınıza, arkası yırtılan kot pantolonumuzdan başkası değildi sürtünme kuvvetine dayanamayan 🙂 Yolculukla ilgili hala dün gibi aklımda bazı detaylar var. Mesela otel dediğiniz bölgede mi emin olamadığım ama tırmanıştan bir gece önce camları kırık halde geceyi titreyerek geçirdiğimiz bir yapı mevcuttu, ondan bahsedersiniz belki diye okudum ama rastlayamadım. Bir de zirvede olan defterler hala duruyor mu ? ODTÜ dağcılık grubundan hayatını kaybetmiş bir arkadaşın anısına bırakılmış olduğu yazıyordu ve Aksaray’da kurulu Mercedes Benz Kamyon fabrikasının kamyon maketi vardı dağın doruğunda (bu ne kibir böyle :)), nasıl getirildiğini ve kurulduğunu düşünmüştüm. Kısacası birkaç şey hatırlama amacıyla bu sayfayı ve yazınızı okurken epey geçmişe gitmekle kalmayıp sayenizde birçok şey de öğrenmiş oldum. Ha bir de unutmadan ekleyeyim; Sofra Lokantası yemekleri 2003 yılında da mükemmeldi, yazınızın kaleme alınmış olduğu 2013 yılında da hala çizgisini koruyormuş demek ki! Selam olsun dağlara, doğaya, güzel yürekli insanlara… Sağolun varolun.
Çağatay
hocam ; çok keyifli ve bilgilendirici bir yazı olmuş öncelikle elinize
sağlık.ben kardeşim ile birlikte sizin verdiğiniz bilgilerin de bir kısmını
kullanarak kar beyaz otel bölgesinden temmuz ayında çıkış yaptık.Şunu
kesinlikle söyleyebilirim ki “yılankar rotası” kesinlikle 1 no’lu
rotadır.Çünkü bu rotaya dek çıkan sel-kar yatağı yılan şeklinde olup kar yatağı
ile birleşmektedir.
Ayrıca
dikliğinden dolayı bazı tırmanıcılar bu rotadan çıkmayı istemeseler de bence en
sağlam ve mantıklı çıkış güzergahı budur.Çürük kaya yapısı diğer rotalara göre
daha azdır ve doğrudan zirve çukuruna gittiği için en kısa yoldur.Bizler 3
no’lu rotadan iniş yaptık ve açıkçası gevşek kayadan dolayı berbattı ve hiç
keyifli değildi.Çıkışımız 3 saat 40 dakika sürmesine rağmen inişimiz bu rotadan
4,5 saat sürdü.
Zirveye
de giden yol , tepeye çıktığınızda hemen sağınızdaki ilk kratere girin ve hafif
sağa (batı) doğru kayalardan dikkatli bir şekilde çıkın.Yarım saatte zirvede
olacaksınız.Buradan çok ilginç jelolojik oluşumları ve güney yüzünü görebilir, fotoğraflayabilirsiniz.
Ayrıca
Çağatay Hoca’nın tavsiye ettiği Sofra Lokantası’nda kelle paça çorbasının
tadına baktım cidden çok lezzetliydi.Döneri için aynı şeyi söyleyemem ama sulu
yemekleri harika..
Tüm
dağcıların yolu açık , kazasız belasız olsun.
Şimdi fark ettim, çok güzel özetlemişsiniz. Benim de gönlümden 1 numara geçiyor :))
Ben teşekkür ederim Çağatay hocam, sizin verdiğiniz bilgilerden çok faydalandık ve sitede biz doğaseverlere pek çok açıdan öngörü kazandırıyorsunuz.
Ben ve kardeşim Kocaelide yaşıyoruz ve her yıl iki zirve hedefliyoruz . Umarım birgün beraber tırmanma şansımız olur.
Emeklerinize sağlık , dostça kalın.
15 Kas 2015 22:09 tarihinde “Disqus” yazdı:
hasan dağı ile ilgili kafamdaki soruları fazlasıyla cevaplamışsınız. erciyes dağı ile ilgili de yazı yazarsanız çok sevinirim. selam.
Erciyes dağı hakkında da yazımız var.
Değerli paylaşım için sonsuz teşekkürler.
Çok güzel bir yazı olmuş.