Öyle görünüyor ki aslında gerçek olan, bu ikisinin ortasıdır. Ayıların çoğu çekingen hayvanlar olup insanlardan kaçarlar. Ancak, aynen insanlarda olduğu gibi, ayıların da girişken ve daha sosyal olanları vardır. Genel kanı, çiftleşme, yavrulama dönemlerinde ve yavruları etraflarındayken daha saldırgan oldukları yönündedir. Aslında benzer davranışlar hayvanlar aleminde kedi, kuş gibi zararsız hayvanlarda da görülür.
Kamplarda Ayıdan Korunmak
Kamplarda ayıdan korunmak onları kamp alanınızdan uzak tutmaktan geçer. Bunun da ilk kuralı etrafa ilgilerini çeken yiyecek kokuları yaymamaktır. Aşağıda uygulaması çok basit bazı önlemlerden bahsedeceğiz.
Ayı ile karşılaşmanız olası bölgelerde yağlı yiyecekler pişirmeyin. Et, sucuk, tavuk gibi gıdaları ateşte veya tavada pişirmek bulunduğunuz bölgeyi adeta ayı mıknatısı haline getirecektir. Ateş üzerinde yaptığınız yağlı gıdalardan damlayan yağlar ateş söndükten sonra bile koku yaymaya devam edecektir. Tavanızı ve diğer kamp malzemelerinizi yemek yaptıktan sonra kamp alanından uzak bir noktada yıkayın.
Makarna, bulgur gibi suda haşlayıp tüketeceğiniz yiyeceklere yönelin. Ayrıca hazır gıdalar da, tükettikten sonra ambalajlarını yakarak veya koku yaymayacak biçimde poşete koyup ağzını bağladıktan sonra çantanıza istiflemeniz halinde, tüketebileceğiniz kamp gıdaları arasındadır.
Yiyeceklerinizi ağaca asmayın, çadırın içinde gelişi güzel bırakmayın. İdeal olan yiyecekleri plastik kaplara koymak, o kapları da plastik poşetler içine koyup ağızlarını bağlamak ve bu poşetleri kamp alanının uzağında bir noktaya koymaktır. Yiyecekleri kamp alanının dışında bir yere koymak, pek çok hayvanı sizden uzak tutmak için yeterli olacaktır.
Şunu unutmayın; ayılar kolay öğrenen yaratıklardır ve koku yaymasa bile doğal olmayan her türlü objeyi fark edecek, araştırmak için ağaçta asılı olsalar dahi tırmanıp meraklarını gidereceklerdir.
Öneri: Başta etleri olmak üzere, bütün yiyecekleri iki kez poşetleyin. Alışveriş yaptığınız markette, kokulu olan yiyecekleri vakumlanmış ambalajlara koyabilirsiniz.
Yiyeceklerinizin koku yaymaması ayı ile karşılaşma riskini azaltan bir faktördür ancak tümüyle engellemez. İnsan kokusu yiyecek kokusundan daha güçlüdür. Eğer ayı, yiyecekten önce sizin kokunuzu almışsa, buna hiç şaşırmayın.
Ayılarla Karşılaşma
Ayılarla karşılaşmanız halinde uygulayacağınız birkaç tüyo vermek istiyorum. Ancak ayılar ne yapacağı kestirilmeyen hayvanların başında gelir. Bu sebepten ötürü bu yöntemlerin hiçbir garantisi yoktur. Pek çoğu ayı saldırısı esnasında çeşitli insanlar tarafından tecrübe edilmiş, kulaktan kulağa yayılmış ipuçlarıdır.
Tek Başına Doğada Bulunmak Saldırı Riskini Arttırır
Çevrede ayı görürseniz, grup halindeyseniz hemen bir araya gelin. Ayı kalabalık gruplara saldırmaya cesaret edemeyecektir. Saldırıya uğrama olasılığınız en fazla tek başınızayken yüksektir. 3 kişi ve daha kalabalık gruplar genel olarak risk altında değillerdir. Kişi sayısı arttıkça ses de artacak, böylelikle sürpriz karşılaşmalar yaşanmayacaktır.
Patikalarda ve Su Kaynaklarının Yanına Kamp Kurmayın
Ayılar da insanlar gibi patikaları kullanırlar. Patikanın ortasına kamp kurmanız ayı ile karşılaşma riskini arttıracaktır.
Ayılar günaşırı su içerler. Yaz aylarında serinlemek için suya girerler. Dere ve su kaynaklarına çok yakın kamp kurmak ayı ile karşılaşma olasılığını arttırır.
Ses Çıkarın
Tek başınıza doğada yürüyüş yapmayı seviyorsanız ayı ile karşılaşmanız olası bölgelerde kesinlikle baton kullanmanızı, sık orman içinde ilerliyorsanız şarkı mırıldanmanızı öneririm. Riskli bölgelerde; örneğin Uludağ'da Teleferik – Sarıalan arası yürüyüşlerde, Zirve – Büyükdeliller gibi parkurlarda mutlaka baton taşırım, orman içinde batonlarla ses yaparak ilerlerim. Bu şekilde ayının sizi önceden fark etmesi ve bölgeden uzaklaşması için şans verirsiniz. Aksi taktirde önünüzdeki çalılığın içinde veya kayanın dibinde uyuyan bir ayı sizi çok geç fark edecek, muhtemelen ya korkup kaçacak ya da kendini koruma iç güdüsüyle size saldıracaktır.
Kaçmayın
Kaçmak ayının size karşı ilgisini daha da arttıracaktır. Sakin olup, yavaş ama kararlı adımlarla aksi istikamete doğru geri çekilmek en akılcı yöntemdir. Unutmayın, ayılar bir at kadar hızlı koşabilir. Geri çekilme esnasında yanınızda yiyecek varsa çevreye atmak ayının ilgisini dağıtıp size zaman kazandırabilir.
Aşağıdaki videoda, dayının saldırı girişimini nasıl püskürttüğünü izleyebilirsiniz.
Türkiye'de Ayı Türleri
Dünyada 8 tür ayı vardır. Ülkemiz topraklarında bu türlerden yalnızca Boz ayı yaşamaktadır. 13 alt türü bulunan Boz ayılardan Türkiye'de Latince adıyla Ursus Arctos Arctos, İngilizce adıyla Eurasian Brown Bear olarak bilinen alt tür bulunur.
- Boz ayı
- Amerikan siyah ayısı
- Asya siyah ayısı
- Kutup ayısı
- Malaya ayısı (Malatya değil Malaya)
- Tembel ayı
- Panda
- Gözlüklü ayı
Aşağıda Uludağ'da tuzağa yakalanmış, park görevlileri tarafından kurtarılan bir Boz ayı izleyebilirsiniz.
Boz Ayılar
Boz ayılar genelde çekingen hayvanlardır ve sizden kaçarlar. Boz ayı, kendi türünde dağların kralıdır. Boz ayılardan korkun ve onlara saygı duyun. Boz ayı ile karşılaşmanız, üstünüze gelmesi halinde en işe yarayan yöntem şu şekildedir;
- Yavaşça geri çekilin. Bu esnada ayı ile sakin bir ses tonuyla konuşun. Sakın gözlerine bakmayın. Bunu meydan okuma olarak algılayabilirler. Ayının, bir hata yaptığınızı ve şu anda da onu telafi etmeye çalıştığınızı düşünmesini sağlayın.
- Eğer ayı üzerinize doğru koşmaya başlarsa, bunu bir saldırı olarak değil, merak göstergesi olarak düşünün. Ayıların iyi göremediğini aklınızdan çıkarmayın. Eğer rüzgar size doğru esiyorsa kokunuzu almayacaktır.
- Ayı 50 metre yakınınıza geldiğinde, yere yatın ve yüzünüzü yere değdirin. Ellerinizi başınızın üzerinde kenetleyin.Boynunuzu, kulaklarınızı ve kafanızı koruyun. Bacaklarınızı mümkün olduğunca açın. Böylelikle ayı sizi kolayca döndüremeyecektir.
- Sizinle bu esnada oynayabilir. Uzun pençeleri sizi hırpalayabilir. Ne olduğunuzu anlamak için ısırabilir. Paniğe kapılmayın, sabırla ve metanetle sessiz ve hareketsiz bir biçimde ilgisini kaybetmesini bekleyin.
Boz Ayı Saldırırsa Ne Yapılır?
Ani karşılaşmalarda veya yukarıdaki yöntem bir işe yaramadığında savaşmaktan başka seçeneğiniz kalmıyor. Bulabileceğiniz taş veya odun parçasıyla, bunlara fırsatınız yoksa yumruğunuzla da olsa karşı koyun. Büyük olasılıkla vücudunuz hasar görecek ancak hayatta kalma şansınız olacaktır.
Ayının en tehlikeli uzuvları dişleri değil, pençeleridir. Göz ve burun ayıların hassas bölgeleridir.
Türkiye'de Ayı ile Karşılaşma Riski Bulunan Bölgeler
Türkiye'nin kuzey ve doğu bölgelerinin neredeyse tamamı Boz ayının yaşam alanlarıdır. Ayrıca Çanakkale – Edremit – Balıkesir üçgeninde, Marmaris – Bodrum – Fethiye'nin kuzeyindeki dağlık bölgede, Antalya – Isparta – Anamur kuzeyinde ve Mersin – Adana kuzeyindeki dağlık alanlarda da yaşamlarını sürdürmektedirler. Doğu Anadolu bölgesinin tamamında, Güney Doğu Anadolu'nun çeşitli illerinde de ayılar yaşamaktadır.
Ayı ile Karşılaşmam
Beni ayıları araştırmaya iten sebep 2012 yılında Kasım ayında hafta içi Uludağ Çobankaya'da tek başıma kurduğum kampta yaşadığım macera oldu.
Yanlış hatırlamıyorsam Perşembe günüydü. Son teleferik seferi ile Sarıalan'a vardım. 2 saatlik yürüyüşün ardından Çobankaya – Softaboğan arasında bir yerde kamp kurdum. Sanırım gece 12 civarlarıydı ve Uludağ'a yılın ilk karı düşüyordu.
Çadırda bir iki saat oyalandım. Yemek yedim. Hatta kamp ocakları hakkında bir video bile çektim. 1,5 – 2 sıralarında uykuya dalmışım. Yarım saat sonra bir anda havalandığımı hissettim. Bildiğiniz yerden kesildim ve çadırın öbür ucuna düştüm. Ne oluyor dememe kalmadan bütün malzemeler birbirine girdi. Neyse ki feneri kafamdan çıkarmamışım, yoksa daha çok panikleyebilirdim.
Feneri açmadan önce yaptığım ilk iş tulumdan kurtulmak oldu. Ayı kafasını çadırın altına sokmuş, çadırı mı yuvarlamak istiyor nedir anlayamadım, fakat burnundan ve kuvvetinden ayı olduğunu anladım. Nasıl oldu, nereden aklıma geldi bilmiyorum (belki de belgeselde görmüşümdür) metalik ses çıkarmanın iyi bir fikir olacağını düşündüm. Başladım tencere tavayı birbirine vurmaya. O an paniklediğimi fark ettim. Bir taraftan tencereye vuruyor, onu bırakıp tulumun fermuarını açıp kapıyor, yüksek sesle “git” diye bağırıyordum.
Sanırım metalik sesten ürktü. Yabancı bir ses olduğu için geri çekildiğini düşünüyorum. 20 dakika kadar çadırın çevresinde turladı. Hayvan yanınızda yürüdüğünde yer bildiğiniz titriyor. Hissetmemenize imkan yok.
Hayvanın gittiğinden emin olduğumda, orada daha fazla kalamayacağımı düşündüm. Çadırın çevresini fenerle taradıktan sonra, yanıma hiçbir malzeme almadan, çadırı bohça gibi malzeme dolu halde sırtıma alıp asfalta yürüdüm, oradan da Karbeyaz otele kadar ilerleyip ışık altında tekrar çadırı kurdum.
3 Temmuz 2021’de Tatos Dağları’nı çepeçevre dolanan 30 kilometrelik solo bir yürüyüşün 25. kilometresinde ayı saldırısına maruz kaldım. Geçen sezon 8 karşılama yaşadım. Hepsinde kaçtılar, eğer belli bir mesafe varsa arada büyük ihtimalle fark ettikleri anda kaçarlar. Ama temmuzdaki karşılaşma aniydi. Aşıtı aşıp vadiye yeni girmiştim ve henüz yabanı kaçırmak için bağırmamıştım. 20-25 sol tarafımdan üstüme geldi. Ayrıntıya girmeyeceğim sağ ayak bileğimin 4 cm üstünden ve kasığımın 5-6 cm altından iki ısırıkla olayı atlattım. 8 km boyunca bir yandan kan kaybederek ağır bir şekilde topalladım. Doğada romantizm güzel hissettirebilir lakin gerçekler acı vericidir. Ayılar son derece tehlikeli hayvanlardır, gerekli önemleri alıp temkini elden bırakmamak hayatidir. Bilhassa solo aktivitelerde.
merhaba. yazılarınızı ilgiyle okuyorum. amatör kampçı olarak ayı konusunda fikrimi beyan etmek isterim. öncelikle bu konu beni her zaman tedirgin etmiştir. yaklaşık üç yıl kadar küre dağlarında ”daş düşebülür, ayu çıkabülür” denilen patikalarda bisiklet sürdüm, yürüyüş yaptım, dolaştım, köy okulunda görev yaptım. pek çok hikaye dinledim ancak bir kere olsun izine bile rastlamadım hatta bire bir ayıyla karşılaşan kimseyi tanımadım. sadece köylülerin anlattığı hikayeler vardı. yani demem o ki konuyu işlemeniz güzel ancak kamp meraklılarının korkuları biraz yersiz ve abartı gibi.istatistikler de bu yönde. silah, torpil vs gibi yöntemleri de doğada olmakla bağdaştıramıyorum. saygılar.
merhabalar, enez ve çanakkale tayfurköy arası bir yerde deniz seviyesinde kamp kurmayı düşünüyoruz acaba ayılarla sorun yaşar mıyız bölge hakkında bilginiz var mı?
iki ayaklı ayılar rahatsız edebilir.
Alabildiğine Yüksek sesle bağırmak ayıyı korkutur bunun yanısıra pek bilinmeyen etkili bir yöntem daha vardır:Torpil atmak.Bildiğiniz 1 liralık bakkal torpillerinden 2-3 tanesini ateşleyip çadırdan sallayınca ayı son sürat kaçmaya başlayacaktır
Peki ayıların yaşam alanı rakım olarak nedir? yani 2500 metrede kayalık bi alanda kamp yaparkende karşılaşma şansımız varmı?
ayıların yaşam alanları orman içi.. yani kabaca 2000 metreye kadar olan irtifalarda daha sık rastlanabileceğini söyleyebiliriz. Ancak 3000, 3500 metrelere kadar yükselip avlandıklarını biliyorum. Örneğin Uludağ’da kamp kurduğumda, yaklaşık 1800-1900 metreden sonra biten ormandan sonra biraz daha yükselip çadırı kurunca ayı konusunda tedirginliğim sona eriyor.
Cevabınız için teşekkürler! Ayıların yaşadığı bölgelerde tek kişi kamp kurulacaksa dediğiniz gibi ormanı bitirip yüksek rakımda kamp kurmak daha mantıklı. Ayrıca güvenlik için, ayı spreyine ek olarak genellikle stadyunlarda gürültü çıkarmak için kullanılan air horn olarak adlandırılan basınçlı spreylerden kullanılabilir.
ülkemizde maalesef ayı spreyi satılmıyor. mevcut spreyler ancak çok yakın mesafede (30-50 cm.) etkililer.
iki kişi kamp yapıldığında psikolojik olarak rahatlıyoruz. üç ve daha çok kişiyken ayı bizden korksun. fakat tek başınayken “çıt” diye ses gelse, hayal gücünün de etkisiyle insanın aklına kötü şeyler geliyor 🙂
Düzce Pürenli yaylasında kamp yaptım ve yayla evlerindenoldukça uzak bir yere çadır kurdum.Ne yalan söyleyim ayı hep aklımdaydı. Çok şükür karşılaşmadım ama o bölgede sıkça ayı gören köylülerle konuştum. Ayıların saldırmayacağını söylüyorlar ama haberleri taradığımda saldırıların boyutları ortaya çıkıyor.
Bilgilendirme yazınız için teşekkür ederim.
Aydınlatıcı bilgilendirme için teşekkür ederim. Sizin kadar soğukkanlı olabilir miydim ? Kesinlikle emin değilim. Bağıra bağıra süphaneke okurdum galiba
ayı spreyleri hakkında fikriniz nedir? ayı saldırısına karşı bulundurmak gerekmez mi?
Türkiye’de maalesef ayı spreyi satılmıyor. Türkiye’de satılan spreyler hırsıza arsıza karşı yakın savunma için düşünülebilir.
Bizde satılan spreylerin kapasiteleri ve atım kuvvetleri çok düşük. Bu konuda etkisiz kalabileceği için belki hayvanı kışkırtır, provoke eder diye düşünüyorum. Yurt dışında satılan spreyler oldukça büyük ve 3-4 metre etkililer. Bizdeki spreyler 50-60 santimde etkili ve çok kısa sürede tükeniyorlar.
ayı spreyi dediğimiz, şu Nato’ nun yeşil biber gazı değil mi? Şayet o ise evet, yalnızca saldırgan insana karşı yakın mesafeden etki ediyor. Tabi rüzgar yönüne göre kullanımı da çok önemli.
https://uploads.disquscdn.com/images/817566699d22c9729be7e8ea40f87dda5466d31fca09f1ed2fe0c88cdf0e1b9d.jpg
bizdeki spreyler hem uzağa atamıyor hem de çok çabuk tükeniyor. Amerika’da bunları kullanıyorlar.
hımm. bunu ılk defa şimdi görüyorum. Özel olarak hazırlanmış bir şey demekki..