Bursa yaylalarını değerlendirirken Sakarya yaylaları yazısındaki formata sadık kalacak, yaylaları çektiği kalabalık açısından da değerlendirip; yoğunluk yüzünden hafta sonları huzur bulma imkanı yoksa ilgili başlığın altında belirteceğiz. Ayrıca bu yaylalara ulaşım nasıl sağladığı ile ilgili, Google haritalarla bilgi vereceğiz. Unutmayın, bir yaylaya ne kadar zor ulaşılırsa o kadar sakin ve tahrip edilmemiş oluyor.
Bursa Yaylaları
Hafta sonu piknikçilerinin değil; doğa severlerin çerçevesinden değerlendirdiğimiz Bursa yaylaları yazısını hazırlamadan önce, İnternet'te neler yazmışlar diye göz gezdirdim. Yaylaların tümü “doğa harikası” olarak tanımlanmış.
Örneğin Ketenli yaylası tümüyle tahrip olmuş, yayla demeye bin şahit isteyen bir alan. Ancak burayı öyle bir anlatmışlar ki, anlatılanlara inanıp da giderseniz hayal kırıklığına uğrayacağınızı düşünüyorum. Bağlı yaylası var, ancak yaylalıktan çıkalı çok olmuş. Sanki burası İsviçre Alplerinde bir yermiş gibi tarif edilmiş. Alakası yok. Giderseniz etrafa saçılmış çöpleri seyreder, yanık tavuk kokusu solursunuz. Ayrıca yaylalarda su var mı yok mu, binek otomobille giderseniz aracın altını Bursa'da mı bırakıp dönersiniz, hiçbir bilgi verilmemiş.
Aşağıda Bursa yaylalarını sıraladım. Tamamen kendi düşüncem olmakla birlikte yeşil renkliler mutlaka görmeniz gereken yaylalar, gri renktekiler yolunuz düşerse uğramanız gerekenler, kırmızı renktekiler ise görmeseniz de olur türünden mekanlar.
Kocayayla
Bursa'nın ilçesi Keles'e yalnızca 5 kilometre mesafede yer alan Kocayayla, adı gibi “kocaman” bir yayladır. Çevresinde çoğunlukla karaçam ağaçları bulunan yaylada, dağınık biçimde meşe, gürgen, alıç, kavak, erik, ve çam ağaçlarına da rastlamak mümkündür.
Ortalama yüksekliğin 1220 metre olduğu Karayayla, 400 dönüm çayır alanıyla yüz ölçümü bakımından Türkiye'nin en büyük yaylaları arasındadır.
Yayla kenarında piknik masaları, restoran ve kahvehane, çeşitli alışveriş ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bakkal, mescit ve tuvalet hizmet vermektedir. Yaylanın çeşitli noktalarında yaz-kış devamlı su tedarik edebileceğiniz çeşmelerden Uludağ'dan gelen buz gibi suları içebilirsiniz. Kendi aracınızla geliyorsanız, bu sudan doldurup evinize götürmek için yanınıza birkaç bidon almayı unutmayın.
Osmanlı'nın Bursa, İnegöl ve Orhaneli'ye gerçekleştirdiği akınların üssü olarak kullandığı Kocayayla, bu üç hedefin ortasında bulunması bakımından stratejik konumu nedeniyle tarihi bir öneme sahiptir.
Uludağ'ı tüm görkemiyle seyredebileceğiniz, ormandan gelen ağaç, çayırdan yükselen toprak ve bitki kokularını soluyabileceğiniz Kocayayla, en kolay ulaşıma sahip, en görkemli Bursa yaylasıdır. Ulaşım kolay sağlanabildiği için hafta sonları piknikçi akınına uğrayan Karayayla'yı, kalabalıktan ötürü, yaylanın tadına daha iyi varabilmeniz için yağışlı havalarda, hafta içi veya soğuk kış günleri sessizken ziyaret etmenizi öneririz.
Uludağ eteklerinde yer alan Kocayayla çevresinde yürüyüş yapabileceğiniz sayısız rota mevcuttur. Bursa merkezden toplam dört gün süren Teferrüç – Sarıalan – Oteller – Büyük Zirve – Kocayayla rotasını deneyebilir, Karadeniz'e gitmeden de trans yürüyüşler yapabilmenin tadına varabilirsiniz.
Kocayayla'dan bir de güncel, oldukça üzücü bir haber vermek istiyorum. Gözlerini para hırsı büyümüş, doğa ile yakından uzaktan alakası olmayan bürokratlar, yaylanın yanı başında binlerce ağacı katledip, doğal örtüye telafisi mümkün olmayan şekilde zarar veren bir inşaat işine girişmişler. Amaçları ne diye soracak olursanız; Kocayayla'yı golf turizmine açmak. Aşağıdaki görsellerde bu üzücü tahribatı görebilirsiniz.
Kocayayla'ya ulaşım:
Uludağ gişelerden Soğukpınar – Keles yolundan veya Bursa Nilüfer'den Orhaneli yolundan devam ederseniz doğrudan yaylanın yanı başına kadar ulaşabilirsiniz. Aşağıdaki harita izlemeniz gereken yol hakkında fikir verecektir.
Kendir Yaylası
Bursa yaylalarını tanıtayım, gitmeyi düşünenlere bilgi vereyim diye hazırladığım bu yazıda, maalesef namlunun ucunda bir başka yayladan bahsedeceğim. 1330 metre irtifada bulunan Kendir yaylası bir üstteki Kocayayla'ya 4 kilometre mesafede, yaklaşık 260 dönüm çayır alanıyla hiç de ufak sayılmayacak bir yayladır. Bitki örtüsü bakımından Kocayayla gibi karaçam ağırlıklı olan yayla çevresinde meşe, gürgen, alıç, kavak, erik, ve çam ağaçları da görmek mümkündür.
Kendir yaylası Kocayayla'ya kıyasla daha kafa dinlemelik, gürültüsüz bir alandır. Şimdilik herhangi bir tesis bulunmayan yayla, bana sorarsanız Bursa'nın en güzel yaylasıdır.
Doğada on binlerce yılda meydana gelen, Osmanlı tarihine tanıklık eden, binlerce hayvana ev sahipliği yapan, fakat günümüz Türkiyesinde Bursa Spor tarafından 30 yıllığına kamp alanı olarak kiralanan Kendir yaylasına Bursa Spor tarafından tesis yapılarak tahrip edilmesi an meselesidir. Bu bakımdan, bir an önce bu güzelliğe son kez tanıklık etmeniz için rotanızı Kendir'e çevirmenizi öneririm.
Yaylanın kuzeyinde kamp kurabilir, gps bulundurmak şartıyla orman içi yollarda yürüyüşler yapabilir, asfalt yolun paralelinden patikayı takip ederek Kocayayla'ya gidip gelebilirsiniz.
Kendir Yaylasına ulaşım:
Kendir yaylasına Keles üzerinden, Kocayayla'dan İnegöl istikametine 4 kilometre ilerleyerek asfalt yoldan ulaşabilirsiniz. Bursa dönüşünü İnegöl üzerinden yapmanızı öneririm. Yol dar olmasına karşın, tamamı asfalt olup yemyeşil bir güzergahtan geçmektedir.
Ketenli Yaylası
1440 metre yükseklikte yer alan Ketenli, içinden yol geçtiği ve dar bir alana sahip olduğu için, yayla anlamında beklentilerinizi karşılamayabilir. Yani yemyeşil, uçsuz bucaksız çayır alan görmeyi bekleyerek gitmeyin. Hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Yaz aylarında Ketenli'nin ortasında uzun, dikenli otlar büyür. Zemin yayla genelinde bozuktur. Çok kısıtlı bir alanda düzlük bulunan Ketenli yaylasını ilginç, görülmeye değer kılan Aras Şelalesidir. Ketenli'de yayla alanında numunelik bir çeşme bulunur, ancak yıllardır çalışmamaktadır. Bu nedenle sularınızı Soğukpınar'da doldurmayı unutmayın.
Aşağıdaki görselde su hattı için kazılar, araçların gelişigüzel yayla üzerinde dolanması, off-road araçlarının yaylayı yarış parkuru sanıp gezinmesi ve insanların kamp ateşi yakması neticesinde yayla zemininde oluşan tahribat daha iyi anlaşılabilir.
Alçak arabayla Ketenli'ye gitmeyi düşünüyorsanız altını sürtebileceğinizi, hatta kimi yerlerde karteri delme riski bulunduğunu unutmayın. Zira Soğukpınar – Ketenli arası yol oldukça bozuktur.
Oldukça dik bir patikadan, yaklaşık 4 kilometre yürünerek ulaşılabilen Aras Şelalesi, muhteşem bir manzaraya, yazın bile altında duramayacağınız kadar soğuk akan suya sahip bir doğa harikasıdır. Kayanın içinden çıkan sular vadi boyunca akıp Nilüfer çayına, oradan da Uluabat gölüne ulaşır. Daha sonra Susurluk çayı ile birleşip Karacabey boğazından Marmara denizine karışır.
Ketenli yaylası ve Aras şelalesi hakkında hazırladığımız yazıdan bölge hakkında hemen her türlü bilgiyi edinebilirsiniz.
Ketenli Yaylasına ulaşım:
Ketenli yaylasına Orhaneli yolundan veya Uludağ Milli Park gişelerine 100 metre kala sapılan Soğukpınar yolu üzerinden ulaşabilirsiniz. Aşağıda paylaşacağım Google rotası biraz yanıltıcı olabilir. Bu nedenle asfalttan Soğukpınar köyüne ulaşmadan önce navigasyon cihazınız ısrar etse dahi herhangi bir yere sapmamanızı önemle hatırlatırım. Hatta navigasyon cihazlarınızda Soğukpınar köyünü hedef olarak seçip, köyü geçtikten sonra aşağıdaki haritadan yararlanmanız daha sağlıklı olacaktır.
Bağlı Yaylası
Bağlı yaylası Bursalı piknikçilerin yaz aylarında en çok tercih ettikleri yeşil alanların başında gelir. Bu nedenle sıcak havalarda, özellikle de hafta sonları panayır yerine döner. Bağlı, yayla vasfını kaybetmiş, ancak piknik alanı olarak nitelendirilebilecek bir alandır.
Aşağıdaki görselde son 13 yılda yaylada yaşanan üzücü tahribatı görebilirsiniz.
Uludağ yolunu tercih etmeniz halinde, yukarıdaki yaylalara giderken önünden geçeceğiniz için, bence durup uzaktan bir bakın. İçinize siniyorsa girip vakit geçirin. Ancak naçizane düşüncem Bağlı'da vakit kaybetmemeniz yönünde.
Yayla girişinde suyu oldukça lezzetli, her mevsim akan çeşme bulunur. Alışveriş ihtiyacınızı önceden karşılamadıysanız, Bağlı Köyünde yalnızca temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bakkal mevcuttur.
Bağlı Yaylasına ulaşım:
Uludağ Milli Park gişelerine gelmeden 100 metre önce Soğukpınar istikametine sapmalısınız. Yaklaşık 6 kilometre devam edince Bağlı Köyü sapağını göreceksiniz. Bağlı köyüne girmeden Soğukpınar istikametine 300 metre devam edince Yayla girişini göreceksiniz.
Görecik Yaylası
Görecik ranta kurban edilecek bir başka doğa harikasıdır. İnsanlık tarihini 100.000 yıl olarak düşünecek olursak; her şeyin talan edildiği şu son 20 yıla denk gelmek de bizim bahtsızlığımız olsa gerek. Büyükorhan belediyesi Görecik yaylasına otel ve spor tesisleri yapacağının müjdesini vermiş! Diyecek söz bulamıyorum.
Ortasından geçen yollar nedeniyle çayırlık alanın yeterince zarar görmesi yetmiyormuş gibi, şimdi de çadır görünümlü tuhaf yapılarla doldurulmuştur. Ortasına avm dikmeden rahata ermeyeceğini düşündüğüm bölge insanı, betonun kemirilip yenmeyen bir şey olduğunu bakalım ne zaman öğrenecek.
İçiniz sızlasın istiyorsanız Görecik yaylasına gidip görün. Gidip de doğada güzel vakit geçiririm diyecek olursanız, gitgide bozulan bu yaylaya uğramamanızı öneririm.
İnanın yazma hevesimi kaybettim. Hangi yayladan bahsetsem ya yaylalıktan çıkmış, ya da ipin ucunda.
Görecik Yaylasına ulaşım:
Büyükorhan'dan 11 kilometre devam etmeniz halinde, yol sizi yaylanın hemen yanı başına kadar getirir. Yol düzgündür.
Maremşah Yaylası
Bursa'nın ilçesi Keles'e 4 kilometre mesafede yer alan Maremşah yaylası doğa fotoğrafçılarının sıklıkla tercih ettiği yaylaların başında gelir. Yaylayla iç içe bulunan Gököz göleti, arkasına Uludağ'ı aldığınızda eşsiz görüntüler yakalayabileceğiniz manzaralar sunar.
Maremşah oldukça güzel olmakla birlikte, özellikle güneşli hafta sonları oldukça kalabalıktır. Yukarıda bahsettiğim Kocayayla, Kendir Yaylası ve Maremşah birbirlerine oldukça yakın, tamamı Keles'in kuzeyinde yer alırlar. Bence Bursa istikametinden gelirken ilk önce Maremşah'a uğrayın, eğer ortam hoşunuza gitmezse oradan Kocayayla, baktınız Kocayayla da sizi sarmadı, bu sefer rotayı Kendir yaylasına çevirin. Bu üç yayla da Bursa'nın en güzel yaylalarıdır.
Yaylada her mevsim akan çeşme bulunur. Herhangi bir market, büfe bulunmadığı için alışverişinizi önceden yapmayı unutmayın.
Maremşah Yaylasına ulaşım:
Keles'e 4 kilometre mesafede yer alan Gököz küyüne varınca, bu yol Maremşah'a devam eder. Kafanız karışırsa köylüden bilgi alabilir veya aşağıdaki haritadan faydalanabilirsiniz. Köyden 1,5 kilometre devam ettiğinizde Gököz göletine varacaksınız.
Kıranyayla
Deniz seviyesinden 1850 metre yüksekte bulunun Kıranyayla Marmara bölgesindeki en yüksek rakımlı yayladır. Yüksekte yer alması ve kısmen bozuk bir yola sahip olması nedeniyle yayla özelliğini büyük ölçüde koruyan alan, irtifadan dolayı ormanın seyrekleşip yerini çayırlık alana bıraktığı bir konumda yer alır.
Sıcak yaz günleri serinlemek için kaçılacak yaylalar arasında en kafa dinlemelik yer Kıranyayladır.
Kıranyayla'dan yapacağınız sıkı bir yürüyüşle 2543 metre yüksekliğindeki Uludağ büyük zirve yapabilir, gölleri gezebilirsiniz. Yukarıda önerdiğim Bursa merkez – Kocayayla ekspedisyonunun bir benzerini bu yayla için de yapabilir; 4 gün sürecek Bursa merkez Teferrüç – Sarıalan – Çobankaya – Küçük Zirve – Büyük Zirve – Göller – Kıranyayla faaliyeti yapıp faaliyeti İnegöl'de bitirebilirsiniz.
Yaylada devamlı akan çeşme bulunmamaktadır. Yol üzerinde veya en iyisi Kıran köyünde suları doldurup devam etmeniz daha isabetli olacaktır.
Kıranyayla'ya ulaşım:
Navigasyon cihazınızda İnegöl Kıran köyünü hedef olarak belirleyin. Kıran köyünden sonra aşağıdaki harita sizi yayla girişine kadar getirecektir. Ancak alçak binek otomobille gitmenizi önermiyorum. Karteri delme, lastik patlaması gibi olumsuzluklarla karşılaşabileceğiniz gibi, yağışlı havalarda dönüşte çamurlaşan zeminde aracı kaydırıp şarampole yuvarlanma riski de bulunmaktadır.
Tonoz Yayla
Tonoz yayla birkaç dönümlük, ufak çayırlık bir alandır. Ancak ayak altı bir bölgede bulunmaması sebebiyle bozulmadan günümüze kadar ulaşmıştır. Tonoz yayla, Kadıyayla ve Sarıalan teleferik hattı arasında, Kadıyayla'dan yükselerek bir saat kadar yürümek suretiyle ulaşılabilmektedir.
Tonoz Yaylanın yanıbaşındaki ormanlık alanda en az 150 200 dönümlük bir alanda ağaç katliamı yapılmıştır. Muhtemelen yakın gelecekte buraya “cazibe merkezi” (o ne demekse) adı altında binaları dikecekler.
Bursa Uludağ çevresindeki Kamp yerleri
Yukarıda anlattığım tüm yaylalarda kamp kurmak mümkündür. Bunlara ek olarak aşağıdaki Uludağ Milli Parkı sınırları içinde yer alan mekanları da değerlendirmenizi öneririm.
Önemli not: Uludağ'da yazın kamp yapacaksanız güneş battıktan sonra ortalama ısının hızla düşeceğini, 8-9 derecelere kadar gerileyeceğini bilmenizde fayda var. Bu bakımdan gece için hazırlıklı olmalısınız. Gündüz vakti de irtifadan dolayı güneş deniz seviyesine göre daha yakıcıdır. Yanınızda mutlaka güneş kremi ve şapka getirmeyi unutmayın. Bir uyarı da çadır yeri seçiminizle alakalı yapayım. Kamp kuracağınız noktayı seçerken çadırı çam ağacının gölgesinin düşeceği; doğu istikametinden gelecek güneş ışığını almayacak şekilde konumlandırın. Aksi taktirde sabah 7 gibi çadırın içi sauna gibi olacak, sizi uyutmayacaktır.
Yazıyı tekrar gözden geçirirken son bir şey daha aklıma geldi. Uludağ'da, özellikle de Çobankaya ve Softaboğn civarında yazın oldukça fazla sivrisinek bulunur. Yanınızda sivrisinek kovucu sprey getirmeyi unutmayın. Eğer unutursanız, Çobankaya yakınlarında geçtiğimiz yıl hizmete giren Migros marketten temin edebilirsiniz.
Uludağ Çobankaya
Uludağ'da en çok tercih edilen kamp alanı Çobankaya'dır. Hususi araçla Çobankaya'ya gidilebildiği gibi, ikinci oteller bölgesi ve Çobankaya arasında geçtiğimiz yıllarda hizmete giren Kurbağa Kaya teleferik istasyonu ile bölgeye ulaşım kolaylıkla sağlanmaktadır. Teleferik yaz kış devamlı çalışmaktadır. 2020 yılı için güncel fiyat bilgilerini sitemizde bulabilirsiniz.
Kurbağa Kaya teleferik istasyonu içinde hizmete giren Migros marketten her türlü alışverişinizi yapabilir, erken saatlerde marketteki fırında pişirdikleri ekmek ve simitten faydalanabilirsiniz.
Çobankaya'da çeşme, tuvalet ve bir tane cami bulunmaktadır.
Uludağ Göller
Uludağ'ın iki zirvesi vardır. İlki, oteller bölgesinden görülen, genellikle Uludağ'ın en yüksek noktası zannedilen 2486 metre yüksekliğindeki Keşiş Tepe'dir. Keşiş tepe dağcılar arasında “küçük zirve” olarak anılır. Küçük zirvenin aşağısındaki mevkide eski volfram madeni bulunur.
Büyük zirve ise 2543 metrede yer alır. Büyük zirvenin hemen aşağısında, kuzey yönünde 150-200 metre alçalınca Kara Göl, Aynalı Göl, Kilimli Göl, Buzlu Göl ve yaz aylarında genellikle kuruyan Heybeli Göl bulunur.
Uludağ göllere karlar eridikten sonra Orhaniye yönünden enduro veya motokros motorsikletlerle ulaşılabilmektedir. (Motorcu arkadaşlardan ricam, lütfen göllerin kenarında çayırlık alanda sürmeyin. Motorları toprak bölüme park edin. Ufacık çayır alanlar ve buradaki endemik bitkiler zarar görüyor.) Orhaniye istikametinden bölgeye çıkan toprak yol büyük kayalarla kapatılarak off-road araçların zeminde yarattığı tahribatın önüne geçilmiştir.
Göllere ulaşım büyük zirve yolundan veya Kestel tarafından Orhaniye köyünden yaya olarak da sağlanmaktadır.
Kış aylarında yalnızca tecrübeli ve donanımlı dağcıların gitmesini önerdiğimiz Uludağ göller dış dünyadan tamamen izole olabileceğiniz, size Marmara bölgesinde olduğunuzu unutturacak müthiş bir kamp alanıdır.
Her ne kadar göl olarak anılsa da, bunlar yalnızca ufak su birikintileridir. Suların içinde kurbağalar, çeşitli parazitler ürediği için bu suyu tüketmemenizi, yanınızda içecek temiz su getirmenizi öneririz.
Uludağ Softaboğan
Uludağ otellerden Bakacak'a doğru giderken kullanılan asfalt yolun solu Çobankaya, sağı ise Softaboğan mevkidir. Çobankaya'ya 1 kilometre mesafede bulunan Softaboğan şelalesi civarlarında kafanıza yatan herhangi bir düzlükte kamp kurabilirsiniz.
Bu bölgede kamp yeri seçerken patikaların üzerinde çadır kurmamaya özen gösterin. Özellikle hafta içi dağ sakinken bu patikalar ayılar tarafından kullanılmaktadır. Bugüne kadar bilinen herhangi bir ayı saldırısı gerçekleşmemesine rağmen gene de dikkatli olmakta fayda görüyorum. Aralık ayında tek başıma hafta içi bu bölgede kamp kurdum ve meraklı bir ayı tarafından ziyaret edildim. Merakını giderdikten sonra giden ayı herhangi bir zarar vermese de, bu benim için oldukça korkutucu bir deneyim oldu.
Uludağ Bakacak
Bakacak, Uludağ'a araçla gelenlerin büyük çoğunluğunun uğradığı, Bursa manzarası izlediği bir seyir noktasıdır. Seyir noktasının solunda TV vericileri ve radyo roleleri bulunur. Bu binanın solundaki patikadan aşağı 200 metre yürüdüğünüzde çadır kurabileceğiniz çok güzel noktalar keşfedeceksiniz.
Çadırınızı seyir noktasından mümkün olduğu kadar aşağı ve uzakta kurun. Bölgenin gelen gideni çoktur. Seyir terasının sağ tarafında kamp kurmanızı kesinlikle önermiyorum.
Uludağ Volfram
Birinci ve İkinci Oteller bölgesinden patikaları takip ederek eskiden volfram madeni çıkarılan bu bölgeye ulaşabilir, gün içinde Uludağ küçük ve büyük zirvelere yürüyüş yapabilir, akşam nefis manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Bölgede su temin edebileceğiniz tek nokta 40°05'37.36″K 29°10'10.29″D koordinatlarındaki su kuyusudur.
Yaklaşık 2300 metre irtifada bulunan bölgeye kışın yalnızca deneyimli dağcıların gitmesi, yaz aylarında teknik zorluk içermemekle birlikte şehir merkezlerindeki sıcak havaya aldanmadan soğuk havaya uygun kamp malzemeleri ile gidilmesi gereklidir.
Büyükdeliller
Ketenli yaylasının doğusunda, Uludağ'ın eteklerinde yer alan Büyükdeliller adını 5 kilometre mesafedeki Büyükdeliller köyünden almıştır. Burada kamp kurabilir, orman içi yürüyüşler yapabilir veya Uludağ büyük zirveye tırmanabilirsiniz.
Büyükdeliller kamp alanında tuvalet ve çeşme bulunmaktadır. Yükseklik yaklaşık 1400 metredir.
Yolu temizdir, ancak yağış zamanı yol üstündeki dik rampalar kayganlaşır. Çamurda fren yapmadan düşük vitesle inmenizi öneririz.
NOT: Yazı taslak olarak yayınlanmıştır. İçerik yönünden geliştirilecek, ayrıca kendi çektiğim fotoğraflar ve videolar eklenecektir. İnternet'ten önüme çıkan birkaç fotoğraf ekledim. Sahipleri kusura bakmasın, yaygara yapmasın. Birkaç güne kaldıracağım.
Yazınızı bir solukta okudum. Çok güzel anlatmış’sınız Teşekkürler.
İznik alıç yaylası, ve baraklı gölet’inden söz etmemiş’siniz. Bu arada, koca yayla sizlere ömür.
Eski Bursa B.b.b recep altepe’nin saçma sapan projesiyle ormanı kesip, yapay bir gölet yapılması, hemen kuzey batısınada saçma sapan etkinlik ve alanı bangolov vs gibi acayip bir yapılaşma ile yaylanın dogu tarafı bitirilmiş.
Bu arada yıllardır sıklıkla gittiğim, baraklı göleti ve çevresi,bir doğa harikası iken, geçtiğimiz yıl hangi akla hizmet için bilemiyorum ; piknik alanına çevirip, tabiat katliamı yapmışlar. Gölün çevresinde çöpler poşetler,içki şişeleri, cam kırıkları ve akla gelmez atıklar ile doğa katliamı yapılmış. Gelecek nesillere ne bırakıcaz? Ne kadar, zalim düşüncesiz ve rant peşinde koşan canavarlara dönüşmüşüz de farkında bile değiliz.
Bu alanı bu şekilde görünce neredeyse üzüntüden ağlayacaktım.
Yani bir katliam bu kadar olur.😪
Antalya Kumluca’dayım. Çevrede Olimpos, Adrasan, Tekirova, Finike, Demre gibi yerler var. İnanın buralarda da aynı çöpler, pislikler, aynı tahribat… Her yer delik deşik.
Bilgilendirme çok güzel. Emeğine kalemine sağlık.
Kış kampı için Uludağ’da Softaboğan mı Çobankaya mı önerirsiniz
İkisine de gidin.Her ikisi de güzeldir. Sessizliği tercih edecekseniz Softaboğan daha uygundur.
Tabiki çobankaya