Doğada Bebek ve Çocuklarda En Sık Rastlanan Hastalıklar
Ebeveynleri, çocuklarını doğaya götürmekten alıkoyan tedirginliklerin başında, ev ortamından uzakta hastalık riski ve anında tedavi imkanının kısıtlı olması geliyor.
Ebeveynleri, çocuklarını doğaya götürmekten alıkoyan tedirginliklerin başında, ev ortamından uzakta hastalık riski ve anında tedavi imkanının kısıtlı olması geliyor.
Her geçen gün -biraz da ekonomik krizin etkisiyle tatili ucuza getirmek için- doğada kamp kuranların arasına daha çok çocuklu aile katılıyor. Gerekli sağlık önlemleri alındıktan sonra, bebek ve çocukların da dağda taşta yanımızda olmasında hiçbir sakınca yok…
Bütün sporlar gibi kış sporlarının da tadına doyulmaz, ancak diğer mevsimlere kıyasla, kışın doğaya adım attığınızda çeşitli sakatlıklara daha çok maruz kalabiliyorsunuz. Bugünkü yazıda kayak ve snowboard yapanların en çok karşılaştığı 10 kış sporu sakatlığından bahsedeceğiz.
Doğa sporlarında yaşanan kazalar neticesinde, deri dokusu ve yumuşak doku yaralanmaları sıklıkla görülür. Çok basit bazı temel bilgiler öğrenerek, siz de bu tip yaralanmalara ilk müdahaleyi yapabilirsiniz.
Durup dururken veya sakince koşarken aniden ayağınıza kramp giriyor, kıpırdayamaz hale mi geliyorsunuz? Size birkaç saatmiş gibi gelen bir süre boyunca acı çekiyorsunuz. Ne zaman, nereden geleceği belli olmasa bile, kramp o kadar da gizemli bir şey değil aslında.
Aynı dış ortam koşullarını paylaşan bazı insanlar daha az, bazıları da çok üşür. Pehlivan yapılı, iri yarı bir adam soğukta tir tir titrerken, normal vücut ölçülerine sahip bir başkası hiç üşümeyebilir. Soğuk havalarda üşümeyi etkileyen unsurlar şunlardır. Bunlar, yaş, cinsiyet, kilo, metabolik bozukluklar, damar hastalıkları ve giyim kuşamdır.
Hızlı biçimde kilo vermeyi kim istemez? Bir an önce ideal kiloya kavuşma fikri kulağa oldukça cazip gelse de, şok diyetler her sıkıştığınızda kafanıza göre başvurabileceğiniz çareler değildir. İlk değerlendirmeniz gereken husus, fazla kilolarınızın sağlığınız açısından tehdit oluşturacak boyutta olup olmadığıdır.
Kilo kaybı ile savaşta kullanabileceğiniz kokusuz, renksiz ve kalorisiz bu araçtan, yani sudan yeterince faydalanıyor musunuz? Su vücut için susuzluğunuzu gidermekten daha fazlasını yapar – kilo vermenize de yardımcı olabilir.
Halk arasında güneş çarpması olarak da bilinen sıcak çarpması, genellikle yüksek sıcaklıklara uzun süre maruz kalmanın veya fiziksel eforun bir sonucu olarak vücudunuzun aşırı ısınmasının neden olduğu bir durumdur. Sıcak havadan kaynaklanan hastalıklar arasında en tehlikelisi olan sıcak çarpması, vücut sıcaklığınız 40 santigrat derece veya daha yüksekse ortaya çıkabilir. Bu durum en çok güneş ışınlarının dik geldiği yaz aylarında yaygındır.
Özellikle bahar aylarında etkisini gösteren polenler, çeşitli alerjik reaksiyonlara ve alerjik astıma bağlı oluşan nefes darlığı gibi ciddi problemlere neden olmaktadır. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde yirmilik kısmını etkilediği düşünülen polen alerjisi en sık ne zaman görülür ve ne zaman biter araştırdık.
Ülkemizdeki corona virüs haberlerinin bir anda arttığı Mart ayı ortasından bu yana yüksek ateş ve öksürük hariç tüm semptomların bende belirdiğini söyleyebilirim. Sırasıyla boğazda yanma hissi, yanma hissinin yerini hafif ağrıya bırakması, balgam, burun tıkanıklığı, göz yanması, baş ağrısı, nefes darlığı gibi tüm belirtileri yaşadım. Eğer önümüzdeki birkaç günü de atlatabilirsem, corona virüs bulaşmadığını, meydana gelen rahatsızlıkların ruhsal kaynaklı olduğunu teyit etmiş olacağım.
Son 4 yıldır kas spazmına bağlı oluşan bel ağrısı ile uğraşıyorum. Ortalama olarak yılda bir kere başıma gelen bu ağrı, 2-5 gün boyunca deyim yerindeyse “iki büklüm bırakıp süründürüyor”. Öyle bir ağrı ki, kazara burnuma toz kaçıp hapşırsam, belime bıçak saplanmış gibi, tarifi mümkün olmayan bir acı ile kıvranıyorum.
Her şeyi doğru yapıyor olduğum halde, tatlıya karşı olan iştahım bir türlü azalmıyor. Günlük ortalama 2000 kalori tüketip, yaklaşık 3000 kalori harcıyor olmama rağmen, tartıda aylardır bir değişiklik yok. Krom Pikolinat hakkında yapılmış yorumları okuduktan sonra, denemeye karar verdim.
Halk arasında “kar körlüğü”, tıp alanında “fotokeratitis” olarak bilinen bu durum aslında körlük değildir, yalnızca gözün dış yüzeyinin güneş yanığına uğramasıdır. Bu duruma maruz kalan kişilerde görme bozukluğu, gözde kuruluk, acıma ve batma hissi meydana gelir.
Kilo kaybıyla ilgili yazdığım yazıları takip edenler belki fark etmişlerdir. Kulaktan kulağa aktarılan yalan yanlış bilgileri, kendi üzerimde denemediğim hiçbir yöntemi önermiyorum. O yüzden bugünkü yazı da benzer biçimde şekillenecek. Aşağıda maddeler halinde “spor yapın”, “diyet yapın”, yok efendim “limon suyu için” gibi; duymaktan hepimize bezginlik gelen yöntemlerden bahsetmeyeceğim.
Ocak ayında Antalya’nın batısına taşındığımdan bu yana, her hafta bir veya birkaç kez doğaya çıkıyorum. Havaların gitgide ısınmaya başladığı Nisan ayında tek başıma yaptığım yürüyüşte, tüm gün boyunca yılanla karşılaşma tedirginliği üzerimdeydi. Neredeyse dizime varan uzunlukta otların arasında yürürken, batonla etrafı yoklayıp hareketlilik gözleyip durdum.
Sırf siz görün diye üşenmedim, tekrar İsveç diyeti yaptım. 13 günlük sürecin yemek faslının tamamını hem fotoğrafladım, hem de videoya çektim. Herkesin ortak kabusu “ıspanak” konusunda iki farklı çözüm geliştirdim. Bu denemede ilk seferki kadar hassas davranmayıp, İsveç diyeti listesini biraz esnettim.
Yüksek irtifalarda ve doğada tatilini geçiren insan sayısı günümüzde artmaktadır. Bu insanların bir kısmı da ileri yaşta ve kronik hastalıklarla ilgili sıkıntılar çekmektedir. Bu kimselere ne gibi öneriler yapılmalıdır?
Vücut artan ısıya iki şekilde tepki gösterir; derideki kan damarlarını iyice açıp, soğutulacak yüzeyden daha çok kan geçmesini sağlayarak ve terlemeyi arttırarak. Terleme, buharlaşmayla soğumanın yanı sıra su ve elektrolit (tuz) kaybına yol açar. Susuzluk hissi, su ihtiyacını belirtmesi açısından güvenilir bir gösterge değildir ve vücut 1 litre kadar su kaybetmeden ortaya çıkmaz.
Dağlarda, özellikle de kış koşullarında hidrasyon veya yeterli su tüketimi çok önemlidir. Yüzde 10’luk bir dehidrasyon termal kontrolde yüzde 30-40’lık bir azalmaya neden olmaktadır. Su gereksinimlerimiz 800-1000 ml idrar, 100 ml dışkı için ve 600-1000 ml de ciltte ve ciğerlerde oluşan farkına varılmayan kayıptan dolayı günlük toplam olarak 1500 ml’dir.
Pers savaşlarından kısa bir süre sonra Olympia’da milattan önce 460 ve 465 yıllarında uzun yarışı kazanmış olan atlet ve antrenör olan Stymphalus’lu Dromeus, yüksek proteinli et diyetini ortaya koymuştur. Belki de o günden beri süre gelen; ağır egzersizler sonrasında büyük miktarlarda protein kaybıyla karşılaşılacağı şeklinde hatalı bir düşünce vardır.
Vücudumuzun en önemli görevi iç sıcaklığımızı 37 derece civarında sabitlemektir. 25 dereceden daha düşük dış ortam veya çevre sıcaklığı, eğer fiziksel veya zihinsel bir tepki vermez isek, çıplak bir insanın iç sıcaklığının düşmesine neden olur.
Sporda doğru beslenmenin sırrı, vücudunuzun yakıt olarak hangi besinlere ne zaman ihtiyacı olduğunu bilmektir. Değişik besin gruplarının özelliklerini değerlendirmek, neye ihtiyaç duyduğunuzu tam olarak anlamanıza yardımcı olur.