Şnorkelle yüzme deniz altındaki hayatı izlemenin en kolay ulaşılabilen yoludur. Özel bir eğitim gerektirmez. Yüzmeyi bilmek yeterlidir. Şnorkelle yüzenler genellikle 1-4 metre aralığında, deniz altı canlılarının daha çok görüldüğü kayalık bölgeleri tercih ederler.
Şnorkelle yüzmek için su altı maskesi ve şnorkel yeterlidir. Bir çift palet şnorkelle yüzme keyfinizi arttırır, daha rahat dalmanızı ve hızlı ilerlemenizi sağlar.
Tüple Dalış ve Şnorkelle yüzme arasındaki farklar nelerdir?
Tüple dalış için birkaç aşamadan oluşan ciddi eğitim programlarını tamamlamanız, yapacağınız dalış için uygun ekipman satın almanız veya kiralamanız gereklidir.
Şnorkelle yüzme için herhangi bir marketten satın alacağınız su altı gözlüğü ve şnorkel yeterlidir.
Özet olarak, önceden tecrübeniz yoksa “hadi gidip yarın dalayım” diyemezsiniz. Ancak yüzme bildiğiniz taktirde, hemen şnorkel ve gözlükle su altını keşfe çıkabilirsiniz.
Şnorkelle yüzmek tehlikeli midir?
Şnorkelle yüzerken karşılaşmanız olası en büyük tehlike, deniz üzerindeki sürat teknesi, jet ski, gezi teknesi ve gemilerdir.
Şnorkelle yüzerken genellikle kafanızın küçük bir kısmı ve şnorkelin ucu görünür. Daldığınızda ise suyun altında olduğunuza dair hiçbir ipucu yoktur. Buna tatil beldelerinde sürat teknesi, gezi teknesi ve jet ski kullananların eğitimsizliği ve dikkatsizliği de eklenince, karşı karşıya bulunduğunuz en büyük risk deniz taşıtlarının size çarpması olarak nitelendirilebilir.
Akıntılar, dalgalar, su altındaki vahşi canlılar, hipotermi ve dehidrasyon da karşılaşmanın olası olduğu riskler arasında gösterilebilir. Ancak en büyük tehlike, yukarıdaki paragrafta izah etmeye çalıştığım deniz taşıtlarıdır.
İkinci büyük tehlike (bana göre) kayalıkların yakınında yüzdüğünüz zaman, dalgaların sizi kayalıklara vurması olarak gösterilebilir. Deniz dalgalıysa kayalarla aranızda mesafe bırakmayı ihmal etmeyin. Kayalıklara en ufak temas bile ciddi yaralanmalara neden olabilir. Milyonlarca yıldır dalgalar ve rüzgarın aşındırdığı kayalar tahmin edebileceğinizden çok daha keskindir.
Koyun içinde kayalıklara paralel ilerliyorsunuz. Dalgalar genellikle kayalara paralel gelir. Bu yüzden tehlikeye maruz kalmayabilirsiniz. Ancak koyun dışına çıktığınız andan itibaren, yani dalgalar kayalara dikey geldiği an, saniyeler içinde kendinizi çok tehlikeli bir durumda bulabilirsiniz. Bu durumu daha rahat ifade edebilmek için birkaç fotoğraf çekip buraya ekleyeceğim.
Şnorkelle yüzme malzemeleri seçimi
Yapacağınız aktivite şnorkelle yüzmekle sınırlı kalmak kaydıyla; marketlerde satılan Çin işi gözlük, şnorkel ve paletlerle, 1000 lira fiyatlara çıkabilen takımların arasında uçurum bir fark olmadığını rahatlıkla iddia edebilirim.
Örneğin 30 liralık markasız bir gözlük de, 600 liraya satılan İtalyan üretimi bir gözlük de buğu yapıyor. Eğer yüzünüze oturmuyorsa, her iki kalite gözlük de su geçirebiliyor.
Bence malzeme seçimi yaparken bütçenizi zorlamayacak, ilk önce bu işi sevip sevemeyeceğinizi deneyebileceğiniz uygun fiyatlı bir setle başlangıç yapın.
Örneğin ben Adrasan, Olimpos, Çıralı, Karaöz, Finike gibi yerlere 30 dakikada ulaşabilecek bir mesafede yaşıyorum. Kaş'a gitmem en fazla 1,5 saatimi alıyor. Şnorkelle yüzmek için oldukça iyi sayılabilecek bir takıma sahip olmama ve bu işe ayırabilecek vaktim olmasına karşın bu işe çok da heves duymadığımı fark ettim. Hobi dünyamın yaklaşık %5'ini bu işe ayırıyorum.
Gelin size Decathlon'dan gayet uygun fiyatlı bir set dizelim.
Şnorkel
30 liralık şnorkel de, 300 liralık şnorkel de inanın aynı işi görüyor. Aşağıdaki Subea 120 şnorkel 35 liraya satılıyor. Fotoğrafa tıklayıp ürün sayfasına gidebilirsiniz.
Çok daha pahalı şnorkellerde ne değişir? Ağız kısmı belki daha konforlu olabilir, çok dalgalı sularda yukarıdan daha az su alabilir. Bu kadar. Beni dinleyin; bu iş sizin için bir tutkuya dönüşecek mi, ilk önce bunu anlayın.
Deniz Gözlüğü
Su altında başınızı ağrıtacak en büyük sorun gözlüğün buğulanması. 30 liralık gözlük de, 1000 liralık gözlük de bu konuda çözüm sunamıyor. Ya her seferinde gözlük camına tüküreceksiniz, ya da buğu önleyici solüsyonlardan satın alıp kullanacaksınız.
30 metrelere tüplü dalış yapmadıktan sonra, şnorkelle yüzmek için herhangi bir deniz gözlüğünün yeterli olacağını düşünüyorum.
Yukarıdaki görselde 49 liraya satılan Subea 120 dalış maskesi ziyadesiyle işinizi görecektir. Daha farklı, pahalı modellere yönelecek olursanız, “geniş açı gösteren” gözlüklere odaklanın. Şnorkelle yüzmedeki amaç su altını gözlemlemektir. Dar açılı gözlükler başınızı sürekli sağa, sola, yukarı ve aşağı oynatmanıza neden olacaklardır.
Palet
Palet seçimi biraz çetrefilli bir hal alıyor. Anladığım kadarıyla uzun paletler yoruyor. Çok kısa paletler bu iş için uygun değil. Bir nevi yüzerken yardımcı gibi düşünebilirsiniz. Orta uzunlukta, hafif, ayağınıza doğrudan geçirip kullanabileceğiniz (çorap gerektirmeyen) çeşitler size hitap ediyor.
Yukarıdaki Cressi görselinde yer alan Pro Star palet gerektiğinde oldukça hızlı yol almama yarıyor olsa bile, ufak hareketlerle ilerlediğim, gözlem yaptığım düşük süratlerde bir miktar yoruyor. 15-20 santim daha kısa bir palet tercih etmiş olsaydım daha iyi bir seçim olabilirdi.
Ancak daha derin tüpsüz dalış (4-10 mt.) veya zıpkın işine girersem, hatta tüplü dalış yaparken kendi paletlerimi kullanmak istersem, Pro Star palet bu ihtiyaçları da karşılayabilecek özellikte. Genelde malzeme seçerken çok amaçlı olmasına dikkat ederim.
Eğer sırf şnorkelle yüzmeyle sınırlı kalacaksa, yukarıdaki örneklerde de ifade etmeye çalıştığım gibi, başlangıcı düşük maliyetli bir paletle yapın.
Paletler hakkında daha fazla bilgi sahibi olunca, palet seçimi hakkında ayrı bir yazı yazmak istiyorum. Bir de bu konuyu bitirmeden önce sık yapılan bir hatadan bahsetmekte yarar var.
Yukarıdaki ayarlı paletler genellikle tüplü dalışlarda kullanılır. Bunların en büyük avantajı ayarlanabilir olmaları, böylece daha geniş aralıktaki ayak ölçülerine (örneğin 38-42 / 43-47) uyarlar. Tüplü dalış merkezleri aynı zamanda malzeme de tedarik ettikleri için, her bir beden palet bulundurmak yerine, bu tip ayarlı paletler bulundururlar.
Yeni başlayanlar bu tip palet satın aldıklarında, aslında dalış ayakkabısı da satın almaları gerektiğinden habersizdirler. Uzun lafın kısası, yapacağınız faaliyet eğer şnorkelle yüzme, yaz aylarında zıpkınla avlanma ile sınırlı kalacaksa, bu tip ayarlı paletlerin gereksiz olduklarını düşünüyorum.
Özet
Şnorkelle yüzmek çok keyifli, tahmin edebileceğinizden çok daha fazla efor harcadığınız bir sportif aktivitedir. Lütfen ama lütfen deniz taşıtlarına çok dikkat edin. Ülkemizde yerleşmiş bir denizcilik kültürü yok. Daha doğrusu deniz taşıtlarını kullananlar yüzücülerden habersiz, dalış yapanlar da Allah'a emanet dalıp çıkıyor.
Sırf şu yazı için sürat teknelerini görüntülemek, muz mudur nedir onları çeken teknelerin yaratabileceği tehlikeleri daha iyi gözler önüne sereyim diye birkaç çekim yapmak istedim. Çok büyük tehlike atlattım. 18 yaşındaki çocuğun altına 100 beygir tekneyi vermişler. Çocuk sahilden açığa giderken önüne değil, arkada muzda oturan kızlara bakıyor. Tüm gücümle paletlere asılıp birkaç metreyle kendimi kurtarabildim. Siz siz olun kayalıklardan ayrılmayın. Açıkta yüzmek tahmin edebileceğinizden çok daha tehlikeli.
Teşekkürler Çağatay Bey. Şinorkel ile ilgili bir amatör yüzücü için verdiğiniz bilgiler gayet sade ve yararlı olmuş.
Değerli katkılar için teşekkürler. Sudan çıkarken eli havada tutmak, sudayken farketeden hipotermiye girmek riskleri, tok karnına suya girmemek, Denize girmmeden önce bolca su içmek aklıma geldi…
Çok teşekkürler, bunları da ekleyelim.
gercekten cok yararli bir yazi..thxx…para ve zaman sorununuz olmasa ilk nereye giderdiniz snorkelling e yani:)yurtici?
Batı Antalya’da yaşıyorum. Şnorkel için ideal kıyılarımız var. Fethiye-Kemer arasında birbirinden güzel noktalar bulabilirsiniz.
Şöyle bir konunun eksikliğini çekiyormuşum meğer, okuyunca anladım. 🙂
Yalnız buğuya gerçekten kesin çözüm sunan maskeler yok mu? Bendeki ucuz diye yapıyor sanıyordum. Hatta Technisub, Cressi falan alsam mı diye bakıyorum bazen.
çadırda başımıza gelen “yoğuşma” denen olay deniz gözlüğünde de karşımıza çıkıyor. gözlüğün iç tarafı sıcak, denize temas eden dış tarafı soğuk olunca buğu kaçınılmaz oluyor. deniz gözlüğü için buğu önleyici solüsyonlar satılıyor fakat çok düşük miktarda ve çok pahalı. bir ara unutmazsam arabalar için satılan buğu önleyicilerden satın alıp işe yarayıp yaramadığını test edeceğim.
Böyle düşününce gayet mantıklı geldi aslında. Ama şimdiye kadar “200 lira verdik buğu yapıyor!!111 hepiğizin abv!! ” gibisinden yorumlar gördüğüm için böyle bir algı olmuş bende. 🙂
Maskenin içine sürülen her şey, vücut ısımızın etkisiyle buharlaşıp gözleri etkiliyor. Bu sebeple araba camı için üretilen kimyasallar gözlere zarar verebilir. Maske içinde şampuan kullanırken bile göz yakmayan bebek şampuanları tercih ediliyor. Tükürük her zaman etkili olan ve en basit çözüm. (3 yıldız dalıcıyım, 4 sezon dalış teknesinde çalıştım.) Fakat çoğu maskede camın içinde üretim sonrasında ince bir film kalıyor; bunun yakılarak, ya da diş macunu sürüp bekletilerek kaldırılması lazım. Bu film tabakası kalkmadığı sürece tükürük de işe yaramayacaktır.