Uludağ’da Kaybolan Dağcılara Ulaşan Ekipten Açıklama

1 Aralık 2019 Pazar günü Uludağ’da zirve faaliyetine başlayan ve ardından olumsuz hava koşulları nedeniyle kaybolan Efe Sarp (37) ve Mert Alpaslan’ın (31) bedenlerine 18 Aralık’ta ulaşıldı. 17 gün boyunca yaklaşık 2500 kişi tarafından icra edilen arama faaliyetlerinin ardından, dere kenarında bulunan kırmızı montun aşağısında kanyon bulunmasından ötürü, Afad tarafından, aramaların kanyon içinde sürdürülmesine karar verilmiştir.

Bundan sonrasını ekipten dinleyelim.

Afad yetkilisi kış koşullarında kanyona girebilecek ekip konusunda İstanbul'da bulunan kulüplere başvuruda bulunmuş ve olumlu bir sonuç alamamıştır. Bunu duyan Eskişehir bölgesi antrenörlerimizden Hüseyin Dönmezoğlu hocamız bizimle temasa geçerek bu konuda yardımcı olup olamayacağımızı sordu. Biz de kulüp üyesi deneyimli arkadaşlarımızla istişare sonucu, Yavuz Hırçın, Erdal Yalçın, Yunus Kamber, Fuat Aytekin ve Adnan Dilekçi'den oluşan gönüllü 5 kişilik ekip kurduk.

Uludağ kayıp dağcıları arama kurtarma

Afad yetkilisiyle görüşüp kayıp dağcının bulunan montunun koordinatını istedik. Aldığımız koordinatı harita üzerinden incelediğimizde, kuş uçuşu 5 km olduğunu tespit ettik. Buna göre planlama yapmaya başladık. Daha sonra Afad Yetkilisi taranması gereken kanyonun 1 km'lik kısmıyla ilgili harita gönderdi. Bu haritanın Uludak Dağcılık'tan İsmet Şentürk tarafından hazırlandığını öğrendik. İsmet Şentürk'le irtibata geçerek, planın ayrıntılarını revize ettik. Afad yetkilileri bizim kamu kuruluşunda çalışan arkadaşımız için valilik izni çıkardılar.

Uludağ arama kurtarma

İlk plan, bizim 18 Aralık sabah saat 4:00’de, İstanbul’dan çıkıp, Bursa’da İsmet Şentürk’le buluşup, 6 kişilik ekibin Afad helikopteriyle kanyon ağzına bırakılmasıydı. Daha sonra Afad yetkilisi tarafından aranıp, bu arama faaliyetinin olumsuz hava koşulları,soğuk su, bölgede bulunan vahşi hayvan ve arama ekibinden birinin olası kaza geçirmesi sonucunda, tahliyenin uzun zaman alacağı riskinden dolayı arama faaliyetini iptal etmemiz gerektiği söylendi. Biz de İsmet Şentürk’le görüşüp, bireysel inisiyatif alarak, arama faaliyetine devam etmeye karar verdik. İstanbul’dan sabah saat 3:30’da uyanıp, diğer ekip arkadaşlarımızı evlerinden aldık. Sabah saat 7:00 de, Bursa merkez de İsmet Şentürk’le buluştuk. Masrafını kendi imkanlarımızla karşıladığımız minibüsle oteller bölgesine gittik.

Kanyon içinde aramalar başlıyor

kanyonda arama

Sabah saat 8:50'de oteller bölgesinde kanyon girişine doğru karda yürümeye başladık. Saat 11:30'da kanyon ağzına ulaştık. Kanyon içinde kullanacağımız giysi ve ekipmanları kuşanarak faaliyetimize başladık. Kanyon içinde bold çakmadan ağaçlardan doğal istasyonlarla inişler yaptık. Saat 13:00 gibi kaybolan dağcılardan birinin cansız bedenine ulaştık. Koordinatı Afad ve Jandarma'ya, olay yerinden vererek, tahliye edecek helikopterin daha kolay bulması için termal battaniyeyi yere serip taşlarla sabitledik ve kanyonda arama faaliyetlerimize devam ettik. 1 saat sonra helikopterin geldiğini gördük.

Kanyonda arama çalışması

Kanyon içinde iki buçuk saat devam ettikten sonra, birinci dağcının yaklaşık 600 mt. ilerisinde, saat 15:30'da ikinci dağcının cansız bedenini suyun içinde bulduk. Aynı şekilde olay yerindeyken, koordinatı paylaştık ve rahatlıkla görülebilsin diye olay yerini termal battaniye ile işaretledik.

Dağcıların arama çalışmaları

Cansız bedenlerin bulunması sonrası, bölgeyi çok iyi bilen İsmet Şentürk, 50-60 metre geriye dönerek kanyondan uygun çıkış yeri buldu. Yaklaşık 60-70 metre tırmandıktan sonra ormanda kendisinin bildiği patikaya çıktık. Patikadan yürürken helikopter seslerini sürekli duyuyorduk. Patikadan köy yoluna çıktık, Afad yetkililerinin bizi alması için gönderdiği bir araçla saat 17:30'da yola çıktık. Araç bizi Hamamlıkızık köyüne götürdü. Köy kahvesinde ikram edilen çaylar eşliğinde kuru elbiselerimizi giydik. Jandarma aracı ile Kestel Jandarma Karakolu'na gittik. Olayla ilgili tutanak tutuldu ve cansız bedenlerin görüntülerinin sosyal medyada paylaşılmaması konusu hatırlatıldı. Daha sonra jandarma aracı ile kendi aracımızın olduğu yere bırakıldık ve İstanbul'a doğru yola çıktık.

Kaynak: http://ict.org.tr/duyurular/birinci-agizdan-uludag-da-kaybolan-2-dagciyi-bulma-hikayesi


İlginizi Çekebilecek Yazılar:

“Uludağ’da Kaybolan Dağcılara Ulaşan Ekipten Açıklama” üzerine 3 yorum

  1. Maalesef görüntülerin sosyal medyaya aktarılmasında jandarmanın kusuru olduğunu düşünüyorum. Zira benzer bir olayı yakın zamanda kendim yaşadım.
    Mağduru olduğum olayda suç unsuru yoktu, fakat haber niteliği vardı. Özellikle tembihlememe ve basınla paylaşmayacaklarını sadece kendi yerel ağlarında paşlaşacaklarını söylemelerine rağmen, jandarma personelinin açık alanda çektiği fotoğraflarımı iki saat sonra AA haberi olarak internette haber sitelerinde gördüm.

    Yanıtla
    • Ailesi ve yakınları için elbette kötü ancak rahmetlinin görüntülerinden ders çıkaracak çok şey var. deri kemer, pamuklu atlet, naylon süveter.. tabi bunlar görebildiklerimiz. dağa değil markete gider gibi giyinmiş. halbuki bilinçli giyinseydi, çantasında kaz tüyü ceket taşısaydı, balaklavası olsaydı, düzgün eldiveni olsaydı, içliği olsaydı bugün muhtemelen hayattaydı. haberlerde altlarındaki arabaya baktım. 200 binlik arabayla geziyorlar. mühendis adamsın. ayıramadın mı 2bin lira düzgün giyineydin de aileni üzmeseydin. neyse olan olmuş. umarım dağa giden eğitimsiz insanlara ders olmuştur.

      Yanıtla

Yorum yapın