Normal şartlarda tüketmeniz gereken su miktarı kişiden kişiye değişiklik gösterse de, doğada hareket halindeyken ortalama 3-7 litre civarında su tüketmeniz gerektiğini söyleyebiliriz. Hava serin veya bulutluysa yada güneş ışınlarında doğrudan marız kaldığınız çöl gibi bir ortamda değilseniz, günlük sıvı ihtiyacınızı karşılamanız daha kolay olacaktır. Çölde ilerleyen birinin, aşırı sıvı kaybına uğramamak için her gün en az 4-5 litre sıvı tüketmesi gerekir.
Doğada su bulmak her zaman kolay olmayabilir. Yemyeşil bir ormanda dahi su bulmak için günlerce yürümek zorunda kalabilirsiniz. Bugünkü yazıda doğru bilinen bazı yanlışları irdeleyeceğiz.
Hayatta kalma amaçlı su bulmak ve yapılan yanlışlar
Doğada susuz kalmak, aç kalmaya kıyasla çok daha tehlikelidir. Çoğu durumda 3 haftaya kadar açlığa dayanabiliriz, ancak konu susuzluk olduğunda vaktimiz sınırlıdır. Hemen hepimiz, Hollywood filmlerinin de etkisiyle, hayatta kalmayla ilgili çeşitli bilgiler ediniyoruz. Bunlar arasında doğru bilgiler olduğu gibi, hayatta kalma mücadelenizi olumsuz etkileyecek bazı yanlışlar da var.
Kaktüs suyu temin etmek
Ülkemizin güneyinde ve güneybatısında yaygın olarak kaktüs çeşitleri bulunduğu için, kaktüsle alakalı çeşitli uyarılar eklemek gereği duyduk. Türkiye'ye özgü kaktüs çeşitleri arasında, filmlerde gördüğünüz gibi, ortadan ikiye ayırıp suyunu içebileceğiniz bir tür bulunmamaktadır. Aslına bakarsanız, kaktüs çeşitleri açısından daha zengin olan Orta ve Güney Amerika'da bile, sıvısını güvenle tüketebileceğiniz kaktüs çeşitleri yalnızca birkaç taneyle sınırlıdır. Şayet karşılaştığınız herhangi bir kaktüsün sıvısını içmeye kalkarsanız, mide krampı, kusma ve zehirlenmeye maruz kalabilirsiniz. Bunun başlıca nedeni, kaktüs özünün içerdiği yüksek alkali seviyesidir.
Sadece fıçı kaktüs olarak bilinen, üstten bakıldığında genellikle hafifçe havası kaçmış bir topa benzeyen kaktüs cinsinin ve çok ender rastlanan bir kaç çeşit kaktüs türünün sıvısını filtre etmeden, doğrudan tüketmek mümkündür.
İdrar içmek
Doğru bilinen bir başka yanlış da, hayatta kalma söz konusu olduğunda idrar tüketimi ile ilgili. Filmlerde ve belgesellerde genellikle son çare olarak gösterilen bu yöntem, ancak susuzluğun başlangıç aşamasında işe yarıyor. Suyunuz tükenmiş olsa dahi, henüz dehidrasyon aşamasına gelmediyseniz, idrarınızı içmeye başlayarak bu süreci geciktirebilirsiniz. İdrar içmenin püf noktası şudur. Şayet ağır su kaybına uğramışsanız, zaten idrarınızın rengi koyulaşmış, içeriği değişmiş olur. İdrarınız koyu renkli, yoğun kokuluysa sakın içmeyin. Bu durum idrarınızın katıksız bir şekilde zararlı atığa dönüşmüş olduğu anlamına gelir. Koyu renkli idrar içmek, böbreklere aşırı yüklenmeye neden olur. Koyu renkli idrar içerseniz vücut ısınız daha da yükseleceği için daha fazla sıvı kaybına uğrarsınız. İdrarınızı içmeyi düşünecek durumdaysanız, dehidrasyonun ilerlemiş aşamasındasınız demektir. Özetle: idrarınızı son çare olarak değil, su bulamayacağınıza kanaat getirdikten hemen sonra, henüz açık renkliyken için.
Koyu renkli idrar içmeniz kesinlikle önerilmez, ancak bundan da farklı bir yöntemle faydalanabilirsiniz. Bir kumaş parçasını idrarınızla ıslatıp kafanıza geçirmeniz çekirdek ısınızı azaltacağı gibi, aynı zamanda ter yoluyla kaybettiğiniz sıvının azalmasına da yarayacaktır. Bu yöntem çölde kaybolan birine ilave zaman kazandırabilir.
Kar yemek
Soğuk bir bölgedeyseniz, etrafınız da karlarla kaplıysa, su ihtiyacınızı kar yiyerek karşılayabileceğinizi düşünmeyin. Kardaki içilebilir su oranı oldukça düşüktür. Bir bardak suya eşdeğer oranda sıvı için 10 bardak dolusu kar yemeniz gerekir. Kar yemek çekirdek ısınızı düşüreceği için vücudunuzun sıcaklığını korumanız zorlaşır ve daha fazla enerji harcamaya başlarsınız. Ayrıca bulunduğunuz ortam karla kaplanacak kadar soğuksa, kar yemeniz halinde meydana gelecek ısı kaybı yüzünden hipotermi yaşamanız da kaçınılmaz olacaktır.
Karı eritip, bir de kaynatabilirseniz, temiz bir içme suyu elde etmiş olursunuz.
Kuş sürüsünü takip etmek
Kaz, ördek gibi su kuşlarını yerde görmek yakınlarda su olduğuna işarettir, çünkü bu tip su kuşları suyun çevresinden pek fazla uzaklaşmazlar. Bunları havada görmek ise yanıltıcı olabilir. Su kaynağını geri dönmemek üzere terk ediyor, yer değiştiriyor, göç ediyor veya yiyecek arıyor olabilirler. Özetle, kuşların gittiği istikamete yönelmeniz su bulacağınız anlamına gelmez.
Taş emmek
Taşı emmek tükürük salgılamanıza yarar ve bu durum ağzınızın kurumasını önler. Bu sayede susuzluk hissini bastırmış olursunuz. Taş emmek yalnızda psikolojik rahatlama sağlar, sıvı ihtiyacınızı gidermez. Ayrıca bilinciniz kapandığında taşı yutup soluk borunuzu tıkama ihtimali de bulunur.