1982 yılında Adana'da şehrinde doğan Mümin Karabaş, tırmanmaya lise yıllarında başladı. Anavarza'da ki ilk tırmanış günü oldukça iyi geçince, 1999 yıllında Çukurova Üniversitesinin dağcılık kolu ile tırmanışa başladı. Çukurova Üniversitesi İnşaat Teknikerliği bölümünden mezun olduktan sonra tırmanışa daha çok vakit ayırdı. Daha sonra federasyondan eğitim aldı. Bir çok Türkiye birinciliği ve Balkan üçüncülüğü bulunmaktadır.
Tırmanışa başladığı günden bugüne; farklı tırmanış bölgelerinde değişik tarzlarda tırmanışlar yapıp, yeni rotalar açmayı başaran bir sporcu oldu. Milli sporcu olarak Dünya Şampiyonasında ve Dünya Kupalarında yarıştı. Şimdilerde ise; rota yapıcı olarak yarışmalarda yer almaya devam ediyor. Uluslararası PETZL takımının üyesi olan Mümin Karabaş; tırmanışa gitmediği boş zamanlarında hayatını dağ ve tırmanış rehberliği, endüstriyel dağcılık ve outdoor işlerinde çalışarak sürdürüyor. Müminle ilk diyaloğumuz Yıldız Teknik Üniversitesinde yapılan Petzl-Çin (Mümin Karabaş-Zorbey Aktuyun) sunumuna gidememekle başladı. Arkadaşlarım “Çok şey kaçırdın! Çok güzeldi!” dedikçe üzüntüm arttı. Kendimi “Başka sunumlar olacak, onlara giderim.” ile avuturken, aklıma Mümin’e sormak geldi. O zamana kadar Mümin’le ilgili bilgim yoktu. Google’da aramaya başladım. Blog ve web sayfalarını okudum. http://www.muminkarabas.com.tr/ Seyahat notları akıcı, yalın, samimi, eğlenceli ve maceralarla dolu…
Mümin’den İstanbul’da planlanan başka sunum olmadığını öğrendiğim de biraz üzülsem de; daha sonra İzmir, Kaynaklar şenliğinde izleme fırsatı buldum.
Öncelikle Kaya Tırmanışı ile tanışma hikayenle başlayabilir miyiz? Lise yıllarında, Blue Jean dergisinde tırmanan insanların fotoğraflarını gördüğümde aradığımın bu olduğunu anlamıştım. Dergideki numaraları aradığım da; “Deneyimsiz kişilere malzeme satmıyoruz!” cevabını aldım. Başka bir mağazayı aradım ve sonunda Alparslan Kara’ya ulaştım. Malzeme istediğimde A.K.; “Partnerim Adana’da yaşıyor. Eğitimsizsin. Sana malzeme ve katalog göndereyim, partnerim yardımcı olsun.” cevabını aldıktan sonra Alparslan Kaya'nın partnerine ulaştım. Fakat partneri artık kaya tırmanışı yapmadığını söyledi ve başka arkadaşına yönlendirdi. Birkaç arkadaş önerisi daha aldıktan sonra Süleyman Hocayla tanıştıktan sonra başladım. Hayatım; bavul, tırmanış ve ben olarak devam ediyor.
En büyük hayalin nedir? Roctrip’in ve Dünya Yarışması’nın Türkiye’de yapılmasını çok istiyorum. Bu konu da çalışmalarım devam ediyor.
Türkiye’de devletin Kaya Tırmanışı’na desteği nasıl? Devlet desteği ne yazık ki Türkiye’de yok. Avrupa'nın birçok yerinde belediyeler tarafından destekleniyor. Rota açanlara maaş ödeniyor, boltlar ücretsiz veriliyor. Oysa Türkiye’de insanlar, çoğunlukla kendi ceplerinden malzeme alarak bu sporu yapıyorlar. Yüksek işler, destek veriyor. Bazen de Aykut Türem’in şirketinden, bazen de kulüplerden boltlar geliyor.
Türkiye’yi ve Avrupa da ki tırmanışçıları sponsorluk anlamında kıyaslayabilir misin? Türkiye’de sponsorların destekleri oldukça yavaş… Yurtdışında bu konuda destek oldukça fazla… (Yazarın düşüncesi : Ne yazık ki hala sponsorluğu 2 tshirt, 1 pantolon ve tırmanış ayakkabısı zannediyorlar.) Takım ruhuna uyup uymamakla alakalı… Çok başvuru var. Türkiye'nin desteği olmadan takıma girmek oldukça önemli… Avrupa’da sponsor bulmak çok daha kolay. Yurtdışında sponsorluk için ayırdıkları rakamlar oldukça yüksek. Mesela Kaynaklar şenliğinde Petzl Fransa (ana firma) sponsor oldu. Amaç, açılacak yeni rotalarla insanları tırmanmaya teşvik etmek. Sporcu desteklemenin amacı prestijdir. Tüm ülkelerin prestij takımları etkinliklerde yer alır. Takıma girme kriterleri çok farklıdır. Benden iyi tırmanıcılar da başvuruyor. Kontratla takıma giriliyor. Ayrıca, hangi etkinliklere gideceğin, ne kadar malzeme desteği alacağın yani bütçen bellidir. Böylelikle planlamalar daha kolay yapılabilir.
İstanbul tırmanış camiasında diğer şehirlere göre yardımlaşma daha az… Bunun sebebi sence ne olabilir? İstanbul’da iş çıkışı tırmanmak için 1-2 saatin kalıyor. Hafta sonları da Ballıkayalar’a ulaşım zor. Anlayış göstermek gerek… Çünkü çok kısıtlı bir zaman diliminden ve koşuşturmalardan bahsediyoruz. Yardımcı olamayabiliyorlar.
Hollanda’ya gittiğim de Hollanda şampiyonun özel ders verdiğini öğrenmiştim. Senin bakış açın nedir? Benim çalışanlara göre daha çok zamanım olduğu için antrenmanlarımın dışında arkadaşlarımla tırmanabiliyorum. İstekli insanlara ders vermeyi ve bilgileri paylaşmayı da seviyorum.
Yurt dışında ve Türkiye’de tırmanmanın farklılıkları neler olabilir? Yurt dışında tırmanmak daha kolay çünkü zorluk derecesi artsa bile daha önce çıkıldığı için hamleler belli. Oysa Türkiye’de daha önce kimsenin dokunmadığı yerlere ilk çıkmak, rota açmak çok daha keyifli…
Türkiye’de kaya tırmanışının gelişmesi için neler yapmalı, fikirlerini öğrenebilir miyim? Biraz daha tabana inmek lazım, parklarda küçük tırmanış alanları olmalı. En azından eğitim alanlar çocukları için oldukça teşvik edici olacaklar. İlk başlangıcı yaptıktan sonra sponsorluklar alabilirler. Daha fazla tırmanış salonunun açılmasıyla, eğitim ve bilgi paylaşımıyla, özendirmekle olabileceğini düşünüyorum. Fransa’da rota yaparken 7-9 yaşında çocuklar okullarından geldi. 7 yaşındaki çocuklar lider emniyeti alarak tırmanıyorlardı. Küçük yaşta 7 derece rotaları rahatlıkla tırmanabiliyorlardı. Parklarda küçük tırmanış alanlarının olması ve biraz daha tabana inilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Tırmanış eğitimi alanlar daha sonra devam etmese de; aşırı korumacılıktan uzaklaşıp, tırmanış için teşvik edici olabilirler. Eğitim alan kişilerin sayıları da arttıkça, bu spor inanılmaz gelişebilir. Türkiye’deki sponsorların desteğinin artması gerekiyor ki satışlar artmalı… Almanya’da EXPO’ya gittiğim 20-30bin metre karelik outdoor ürünleriyle dolu farklı bir dünyayla karşılaştım. Hiç adını bilmediğimiz markalar, ürünler vardı. Alma daha iyi dediğim markaların, güzel ürünleriyle karşılaşınca söylediklerim için pişman oldum.
Petzl Roctrip’te; Çin ve Arjantin’de Ulusal takımda Türkiye’yi Zorbey (Aktuyun) ile birlikte temsil ettin, gözlerim neler? Çin yolculuğumuz Öztürk ve Güneş’in bizi Petzl Türkiye’ye tavsiye etmesiyle başladı. Daha sonra Petz Merkez (Fransa) in davetiyle Arjantin’e gittik. Uçak biletlerinde yaşanan sorunları; Macera Akademisinin sahibi Caner Odabaşıoğlu’nun desteğiyle aştım. Roctripler de, ünlü sporcularla tanışma fırsatı yakaladım. Sporcularla tanışmak bir çok avantaj ve sponsorluklar sağlayabiliyor. Chris Charma ile tanışma hikayem: Ulusal takımlarla birlikte Uluslararası takım, ulusal takımdan ayrı oturuyordu. Chris Charma, yanında ki arkadaşından Türkiye’den geldiğimizi öğrenmiş. Hoş geldin demek için ayağa kalkıp, yanımıza geldiğinde nezaketi ve mütevaziliğinden çok etkilendim.
Sürekli seyahat halindesin, yorulmuyor musun? Bir günde dört uçağa bindiğim zamanlar oluyor. Yollar beni hiç yormuyor. Uyumadan başka şeyler yapabiliyorum. İçinde tırmanışı, hissetmiyorsan uyursun. İnanılmaz motivasyonum var. Yorgun halde tırmanmak sonra partiye akışı sağlamak sanırım herkese aynı elektriği yayıyorum.
Senin için, en güzel tırmanış alanları ? Her yer güzel ve farklı ayırmak çok zor olsa da; Antalya, Adana Aladağlar diyebilirim.
Notlarım: Mümin’in, Balkan 3ncülüğü var. Birinciliği 1 cm ile kaçırmış. Balkan Şampiyonası’da finale kalan, Türkiye’den tek tırmanışçı. 5 defa üst üste Türkiye 1. Olmuş. 6. Defa kazandığı birinciliği elinden alınsa, yarışmaya birlikte katıldığı arkadaşları tebrik etmese, tırmanmaya devam etmiş. Mümin çok güçlü bir iletişim yeteneğine sahip , pozitif, samimi, mükemmeliyetçi, gelişime ve yeniliklere açık bir yapısı var. Sadece kendisi için değil, gelecek nesil tırmanışçıları için de bir şeyler yapma çabası içinde olması saygı uyandırıyor. Uluslararası Petzl takımına Türkiye’den ilk ve tek katılan sporcu olmasına rağmen inanılmaz mütevazi olduğunu gördüm.