Hayatıyla ilgili çok da geniş bir bilgi edinemiyoruz. Takip ettiğim bir kaç yayın kanalı kendisine röportaj yapmak için ulaşmaya çalışmış, fakat başarılı olamamışlar. O yüzden bize, kendisiyle ilgili bilgilerin popüler kültürde yer alan halini derlemekten başka bir çare kalmıyor.
Başarısı öyle bir şey ki; Renan Öztürk'ü tanımadan önce ürünleriyle tanışıyoruz. Mesela ben, kendisiyle, National Geographic'in instagram sayfasında yayınlanan “Kuzey Işıkları” videosu ile tanıştım. Videoyu izlediğim anda büyülendim diyebilirim. Açıklama kısmında Renan Öztürk adını görünce bir an ikilemde kaldım. Acaba bu adam gerçekten Türk mü diye düşünüyordum. Daha sonra kendi hesabını takip etmeye başlayınca bunun pek de bir önemi kalmamıştı. Hayatımda gördüğüm en güzel video ve fotoğraf çekimlerinin hemen hemen hepsinin altında Renan Öztürk imzası vardı.
Siz de hiç geç kalmadan https:/instagram.com/renan_ozturk adresinden kendisini takip etmelisiniz. Zira anlatmak istediğimde kelimelerim yetersiz kalabiliyor…
Ankaralı baba ve Amerikalı annesi olan Renan Öztürk, Almanya doğumlu. Kendisi Türkiye'de ne kadar süre bulundu ya da hiç bulundu mu bilemeyiz ama, ailesinin büyük bir bölümü İstanbul'da olmasına rağmen, o yaşamak için ABD'yi seçenlerden. Instagramda kamera arkası niteliğinde bir videosuna denk geldiğimizde, Türkçesinin iyi olmadığını fark ediyoruz. Şu anda yürüttüğü faaliyetlere yönelik bir eğitim aldığını düşünürken, Colorado College (Colorado Springs, Colorado)' da biyoloji eğitimi aldığını öğrenmek iyice şaşırtıyor bizi. Tabi tırmanışa olan merakı bu dönemde uyanıyor ve eğitimini tamamlamadan önce okuduğu bölümden çok başka bir rota çiziyor kendine.
İlk işi Nepal' e yerleşip yörenin dilini ve kültürünü öğrenmek oluyor. Şimdi diyeceksiniz ki ‘bu öyle kolay bir şey değil, kesinlikle maddi bir birikimi vardır’ diye. Cevap veriyorum; ‘Yok'. Ama kendisiyle birlikte hareket eden arkadaşları var. Ulaşımlarını otostop ile sağlayıp Nepal' e kadar atmışlar kendini. Beslenme kısmını da Dumpster Diving yani süper marketlerin gıda atıklarını değerlendirme yöntemiyle sağlamış. Bize ne kadar uzak değil mi? Bu yüzden diyorum azmin vücut bulmuş hali diye. Ki bunları salt bir tırmanış arzusuyla yapmaktan öte sanatçı ruhuyla birleştiriyor. Yönetmenliğe adım atmadan çok öncesinden taşıdığı bir resim tutkusu var kendisinin. Resim çizmeye halen devam ediyor. Bu kadar çok tutkuya sahip olup hepsini zirveye taşımak ise apayrı bir konu…
Biz kamp için çanta hazırladığımızda, yanımıza aldığımız gereçlerin gramlarını hesaplayıp yük yapmamaya çalışırken, kendisi onca tırmanış ekipmanlarının yanı sıra devasa boyutlarda ham pamuk tuval, yağ pastelleri, suluboya, akrilik boya, tükenmez kalemler gibi pek çok malzemeyi sırtlıyor. Çizim malzemeleri tükenmeye başladığı zamanlarda da bulunduğu alanda yer alan doğal pigmentleri kullanmaya başlıyor. Bu sadece resimle uğraşmaya başladığı dönemleri. Daha sonra iş yönetmenliğe dayanınca, bunların yanına bir de kilolarca ağırlıkta kamera ekipmanlarını ve şarj panellerini yüklenmesi ekip arkadaşlarını hayrete düşürmeye yetiyor. Fakat bu ağırlıklarla hareket etme çabasının kondisyonuna katkıda bulunduğunu da belirtiyor.
Yılın 8 ayını dağlarda veya çöllerde geçiren Renan Öztürk, eşiyle de bir tırmanış sırasında tanışmış…
Eşi Taylor Rees'e ait aşağıdaki fotoğraf İzlanda'da -30 derecede çekilmiş ve tabii ki Renan Öztürk imzası taşıyor. İlk kez Wyoming' de ki 4197 metrelik zirve tırmanışında bir araya gelen çift, kendi yaşam tarzların çizgilerinden çıkmadan imrenilesi bir evlilik sürdürüyorlar.
Buraya kadar hep güzel yönleriyle ele aldığımız biyografi, tabi ki bu kadar tozpembe süreçlerle devam etmiyor. İşinin tehlikeli kısmı sürekli onu ölümle burun buruna getirmiş. Halen The North Face'in sporcusu ve reklam yüzü olan Renan Öztürk, 2011'de yine bir The North Face çalışması içerisindeyken ciddi bir kaza geçirip omuriliğini zedeliyor, kaburga ve kafatasında ciddi kırılmalar yaşıyor. Bu kazanın ardından büyük bir beyin ameliyatı geçiren Renan Öztürk, iyileşir iyileşmez tekrardan tutkularının peşinde koşmaya devam ediyor…
Geçirdiği kazalar sadece bununla da sınırlı değil. http://www.renanozturk.com sitesinde yer verilen yazılara baktığımızda Çad çöllerinde boğazına bıçak dayanmasından, parmaklarını kırma noktasına getirmesi (ki kendisi bunları ufak kazalar olarak nitelendiriyor) gibi pek çok tehlikeden bahsediliyor. Ancak hiçbir zorluk onu tutkusundan alıkoyamıyor.
Bu fotoğraf 2008 yılında başarısızlıkla sonuçlanan Meru filmi çekimlerinden. Fakat 3 yıl sonra ki büyük başarı elde edilen tekrar çekimlerinde, Renan Öztürk bu buz duvarda ve -28 derece de 12 gün asılı olarak kaldı…
Yılın 8 ay gibi bir süresini Himalayalarda geçiren Öztürk, her fırsatta kalbinin Nepal'de olduğunu dile getiriyor. Wyoming, Squamish, Indian Creek gibi tırmanışlarını tekrarlayarak, her seferinde müthiş ve kendine özgün çekimlerle karşımıza çıkıyor. Renan Öztürk aynı zamanda Alaska Tooth Travers'ı tamamlayan ilk kişi olarak literatüre bir kez daha adını yazdırıyor…
Bulunduğu konumun elbette ki eşsiz eserlerine olan katkısını tartışamayız. Zira bunu iyi değerlendiren Öztürk'ün sayısız ödüllü keşif filmi bulunuyor… Sundance Film Festivalinde “Meru” filmiyle en iyi belgesel dalında ‘Seyirci Özel Ödülü' ve ‘Büyük Jüri Ödülü', Telluride Dağ Film Festivalinde ‘Down to Nothing’ filmiyle En İyi Sinematografi Ödülü, aynı yapımlarda ‘Ennedi Kulesi’ ve ‘Samsara’ filmiyle Charlie Fowler Ödülü, National Geographic Adventurers of the Year 2012,National Geographic Yılın Maceracısı Adaylığı ve daha niceleri… Şu anda hazırlık aşamasında olan “Sanctity of Space” ise heyecanla bekleniyor…
Tüm bunların yanı sıra National Geographic, The North Face, Outside Magazine gibi kuruluşlara çekim yapıyor. Muhtemelen bunlarda yeterli olmuyor onun için; 2 arkadaşıyla birlikte Camp4Collective adını verdikleri şirketi kurup, onları zirveye taşıyan ekstrem spor çekimlerini bu platformdan takipçileriyle paylaşıyorlar. Siteye camp4collective.com adresinden ulaşabilirsiniz…
Kendisinde yok yok o ama çizimleri resimler muazzam yahu. İlk olarak 1 sene önce kadar tanıdım kendisini. Hala resimlerinin mükemmelliğinden alamıyorum gözlerimi. Sadece o resimlerle bile dünyaca ünlü olmayı hakeden birisi.
Kırmızı montuyla bir dağcı arkadaşının yanında poz vermiş, hani altında “Renan Öztürk (sağda)” yazılı olan foto. Oradaki dağcı da El Capitan’a free solo yaparak tırmanan ilk ve tek dağcı Alex Honnold. Belirtmek istedim. Post nefis bu arada. Teşekkürler.