Bu kez arama filtrem 60-65 litrelik çantalardan başlıyordu. Aslında ne kadar küçük hacim, o kadar minimalist ve daha az yorucu; dolayısıyla daha keyifli bir trekking demek ama bu dengeye erişmek için tüm ekipmanların aynı seviyede hafif ve kompakt olması gerekir. Hem çadır, mat gibi ekipmanlarım yeterince kompakt değil hem de çektiğim fotoğraflardan para kazanmıyor olsam da hobiden biraz daha ciddiye alarak, gittiğim yerleri fotoğrafladığım için yanımda DSLR taşıyor olmak bile başlı başına hacmin büyük olması benim için önemli.
İşte tam da bu kıstaslar doğrultusunda o site senin bu mağaza benim dolanırken Milo diye bir markadan haberdar oldum. Açıkçası daha önce duymamıştım. Gharb 65 modeli ise kağıt üzerinde aradığım özellikleri hemen hemen karşılarken ayırabileceğim bütçeye denk düşüyordu.
Başlıkta ekonomik diye belirtmemin sebebi de bu zaten. Çanta deyince akla Deuter, Lowe Alpine, Tatonka gibi üst düzey markalar gelse de, hem ülkemizde yaşanan kur sıkıntısı ile her şeyin (özellikle de hobi ve sportif ekipmanların) ısrarla pahalılaşması ne yazık ki bütçemi zorladığı, hem de yılda hepi topu 10-15 gün aktif olarak kullanabileceğim bir çantaya çok para yatırmak istemediğim için Milo’yu büyüteç altına aldım.
Milo, Polonya menşeili bir tırmanış malzemeleri üreticisi(ymiş). Hatta göreceğiniz üzere, “Milo… of climbing” şeklinde yazıyor logosunda. Burada dikkat etmenizi istediğim bir diğer nokta ise, Milo’nun ürünlerini de yine Polonya’da üretiyor olması (daha sonra beresini aldım, o da Polonya üretimi çıktı). Açıkçası ürünü almayı kafama koyup evden çıktığımda bunu bilmiyordum ve mağazada gördüğümde markaya olan güvenim biraz daha arttı. Neticede Polonya, AB üyesi bir ülke ve insan ister istemez ürünün belli başlı denetimlerden geçiyordur diye düşünmeden edemiyor.
Zaten doğu bloğu ülkelerinden Çekya menşeili Pinguin, Loap gibi alternatif markalar yıllardır ülkemizde epey popüler. Fakat onlar yerel üretim yapıyor mu bilmiyorum.
Tasarım ve Cepler:
Çanta ararken kıstaslarımdan bazıları, etli omuz süngerleri, iyi bir tasarım, önde harici bir göz, kolay erişilen yan su gözleri ve yeri geldiğinde ıslak herhangi bir eşyayı asabileceğim veya polar/yağmurluk gibi bir üst katmanı sıkıştırabileceğim bir file ya da lastik sisteminin olmasıydı. Bu bağlamda Gharb 65, beklentilerimi karşılıyor diyebilirim.
Çantanın ön kısmındaki göz, ana hazneye ne yazık ki bağlanmıyor. Ama ne aldığınızı bilirseniz sorun olacağını sanmıyorum.
Yan sıkıştırma perlonları, kazma ya da baton sabitleme yuvaları, matara cepleri, çanta altında dahili gelen yağmurluk, göğüs perlonu üzerindeki acil durum düdüğü, şapkada yer alan iç ve dış fermuarlı gözler çantanın başlıca diğer özellikleri.
Kumaş:
Ürünün kumaşı, sanırım Milo’nun patent sahibi olduğu Midora Pro adlı bir malzemeden üretilmiş. Görüntü olarak rip-stop kumaşa benziyor. Kullanılan yerine göre 600D ve 420D olarak (70% Polyester, 30% Polyamid) kullanılmış. Yumuşak ama dayanıklı bir malzeme izlenimi veriyor.
Sırt Sistemi ve Bel Kolonu:
Gharb 65, ayarlanabilir “S Formula” adlı bir sırt yükseklik sistemine sahip. Buradan çantayı kendi boyunuza göre ayarlayabilirsiniz. Sırt süngerleri yeterince dolgun ve etli. Ancak süngerlerin üzerindeki kaplama çok aman aman kalitede değil. Yırtılıp delinir diye demiyorum ama biraz diri ve ince bir tişört ile uzun mesafede konfordan ödün verebilir gibime geliyor. Bel kolonunun her iki tarafında da ufak gözler var.
Bel kolonu da aynı sünger ile kaplanmış. Kalınlığını görebilirsiniz:
Ağırlık:
Çanta alırken ister istemez dikkat edilen en önemli unsurlardan birisi de ağırlık. 60-65 litre hacimli çantaları ararken, pek çoğunun yakın değerlerde olduğunu görmüştüm. Gharb 65’in ağırlığı kendi sitesi de dahil bulabildiğim hiçbir kaynakta yazmıyordu. Göz kararı alıp eve geldim ve kendi el tartımla tarttım:
Bu tarz dijital tartılar +/-15 gram sapma yapsa da çantanın kabaca 1700 küsur gram ağırlıkta olduğunu söyleyebiliriz. Sünger dolguları, hacmi ve cepleri düşünülürse gayet uygun diyebilirim. Deuter ActLite 65+ elbette daha hafif ama iki çantanın klasmanları çok farklı. Çanta hafif olsun diye sırt ve omuz askılarına az dolgu yapan üreticilere mesafeli yaklaşmakta fayda var.
Sonuç:
Çantayı bahar sonunda almama rağmen, yaz boyunca yürüyüşe gitmediğim için uzun yoldaki konforu konusunda herhangi bir yorumda bulunmam ne yazık ki doğru olmaz. Ancak arabayla gittiğim bir kampta kullanabildim.
Yazıyı toparlamak gerekirse, ne kadar ekmek o kadar köfte deyimini iliklerimize kadar hissettiğimiz outdoor malzemeleri piyasasında, yapacağınız yıllık aktivite yoğunluğunu göz önünde bulundurup bunu bütçenize oranlarsanız, gözü kapalı almasanız bile imkanınız varsa mağazada inceleyip şans vermeniz gerektiğini düşündüğüm bir çanta.
Gözlemlediğim kadarıyla Milo henüz ülkemizde çok bilindik bir marka değil. Ancak her geçen gün çılgın atan döviz kurları, her şeyin ithal olduğu outdoor piyasasını ne yazık ki olumsuz etkilediği için, tüketici alternatif markalara yönelmek zorunda kalıyor. Paranız varsa alacağınız çanta markaları belli. Ülkemizde çanta olarak satılan en iyi marka Deuter. Ancak bu sporları hobi olarak yapıyorsanız ve bütçeniz sınırlıysa, Husky, Pinguin ve Loap gibi markaların yanına Milo’yu da eklemek gerek diye düşünüyorum.
-
7/10
-
6/10
-
9/10
Özet
Ürünün özellikleri düşünülürse, AB ülkesi üretimi bir sırt çantası için fiyat/performans endeksli bir çanta diyebilirim. Yurt dışında bile pahalıya satılıyor. “Kesinlikle tavsiye ederim” diyemesem de, elinize alıp bir inceleyin derim. Nakit alacaksanız pazarlık yapmayı da ihmal etmeyin.
Hocam merhaba dağcılık sporuyla ilgileniyorum ve ekipmanlarimi yavaş yavaş toparlamaya başladım simdi fotoğrafta gördüğüm kadarıyla çadırı dışarı bağlamışsınız içine sığmıyor mu ? Benim çadırın husky flame bu çantayla taşırken sıkıntı cekermiyim ? Uyku tulumu ise husky annapurna almayı düşünüyorum sığdirilabilir mi? yani iç hacim olarak çantadan memnunusunuz
Çadır ve tulum sığmasına sığar, ancak diğer malzemelere yer kalmayabilir.
Hocam thule marka çantalara bakişıni nasil, kullandiniz mi hic? Ya da bilginiz ve tecrubeniz var mi, marka hakkinda varsa elinizde Bir inceleme bekleriz simdiden tskler.
Thule şahsen benim gözümde bir doğa sporları üreticisi değil, araç üstü port bagajlarından bildiğim bir marka. Biraz ucuz olsa belki şans verilebilir ama Deuter, Tatonka, Black Dimond fiyatına hatta daha pahalıya ben denemek taraftarı değilim.