İsveç Diyeti Yapandan Doğru Bilinen Yanlışlar

İsveç diyeti ile ilk kez 2001 yılında tanıştım. Gazetelerden birinin pazar ekinde “Aylin Livaneli’den 10 kilo verdiren tarif” olarak paylaşılmıştı. Kısa sürede tam da 10 kilo kaybetmem gerekiyordu. İki hafta harfiyen uygulayıp 12 kilo vermiştim. Yanlış hatırlamıyorsam 2005 yılında bu diyeti tekrarladım. İkinci denememde 8-9 kilo kaybettiğimi hatırlıyorum. 2018 yılında tekrar İsveç diyeti yapmaya ihtiyaç duydum. Hatta diyete başlamadan bir gün önce bu yazıyı yazmaya, başımdan geçenleri sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Sanırım internet aleminde İsveç diyeti yapıp da hakkında bu kadar ayrıntılı yazı yazan tek kişiyim. Yabancı kaynakları araştırdığımda, aslında dünyada İsveç diyeti olarak bilinen bir diyet olmadığını fark ettim. Yazının devamında bununla ilgili edindiğim bilgileri de sizlerle paylaşacağım.

isveç diyeti ilk gün
İsveç diyetine başlamadan bir gece önce.

Bu yazıya başlamadan 10 gün önce tartıldığımda, tartıda 120.5 kiloyu gördüm. Bu satırları yazarken İsveç diyetinin dokuzuncu günündeyim. Bu sabah tartıldığımda 113.4 kiloydum. Bu yazıyı bir günde bitirmeyeceğim. Yazının devamında 13 günü atlattıktan sonra on dördüncü günün sabahı kaç kiloya indiğimi, beni en çok nelerin zorladığını, en çok hangi günlerde isyan ettiğimi, ufak tefek kaçamaklarımı ve daha da önemlisi; İsveç diyeti sonrasında nasıl bir yol izlediğimi de sizlerle paylaşacağım. Hedefim 1 haziranda eski ağırlığım olan 85 kiloya düşüp 6 ayda 35 kilo kaybetmek. Başarılı olsam da olmasam da, bu yazıda tüm süreci takip edebileceksiniz.

isveç diyeti dokuzuncu gün
dokuzuncu günün sonunda 113,5 kiloyum

Nasıl kilo aldım?

Memleketin halini görüyorsunuz. Dışarıda yaşanan olumsuzlukların yanı sıra, kişisel olarak da bir sürü iş icat atlattıktan sonra son üç yılda anormal derecede kilo aldım. Hareketi kestim, bilgisayar başına çivilendim, daha da kötüsü stresten kurtulmanın çaresini abur cubur gıdalarda buldum.

Kilo alma sürecimde oturup 1 tane ekmek arası köfte, döner, kokoreç yemişliğim yok. Veya ne bileyim, restorana gidip de kendime kebap bile ısmarlamadım. McDonalds, Burger King ve diğerlerinin adresini bilmem. Bu işin suçlusu ben, kullandığım suç aletleri ise Ülker ve Eti bisküviler, Kinder çikolatalar, pastane işi cheese cake ve diğer tatlılar.. işte bunlardan deli gibi tüketip 1 yılda 35 kilo aldım. 2 yıl boyunca aldığım kiloları vermeye çalıştım, ancak başarısız oldum.

abur cuburlar
suç aletlerim abur cuburlar

Bilimsel olarak obez sayılmak için BMI (vücut kitle endeksi) değerinizin 30 olması gerekiyor. En son hesapladığımda BMI değerim 36 idi. Yani ağır derecede şişman kategorisine girmiştim. İlkini 2001 yılında, ikincisini ise 2005 yılında yaptığım İsveç diyetinden geçmişte olumlu sonuç almış olmama rağmen, son 3 yıldır İsveç diyetine neden başvurmadım ben de bilmiyorum.

Geçmişte kilo aldığımda çok hızlı biçimde verebiliyor, daha doğrusu çok kolay motive olabiliyordum. Bu yıl 40 yaşına girdim. Kilo kaybetmek için 2 yıl boyunca sayısız teşebbüsüm oldu. Her seferinde hobi olarak ilgilendiğim dağcılık ve doğa yürüyüşlerini kurtarıcı olarak gördüm. 1 gün yürüdüm olmadı. 5 gün yürüdüm olmadı. Kilo sorunu olmayan insanların tamamlamakta zorlanacağı etkinlikler yaptım, gene olmadı. Ne yaptıysam bir türlü motive olamıyor; döndüğümde kaldığım yerden abur cubur tüketmeye devam ediyordum. Ne hesaplar kitaplar yaptım. “Günde 20 kilometre yürüsem 7000 kalori kaybederim, 20 gün yürüsem 20 kilo eder” , “1 ayda Likya yolunu tamamlar tüm kilodan kurtulurum” gibi planların ardı arkası kesilmedi, ama uygulamada sonuç sıfır.

Fazla kilonun hayatıma olumsuz etkileri neler oldu?

Sosyal hayatı 22 yıldır İnternet'ten idare eden biri olarak, kilo aldıktan sonra sosyal medyaya fotoğraf yüklemeyi bıraktım. Fotoğraflarda etiketlenmek en büyük korkum oldu. Kilo aldığımı yakın çevrem dışında herkesten gizledim.  Eski fotoğraflar yerinde durduğu için elbette yeni insanlarla, yeni kadınlarla tanıştım. Çok güzel tanışmalar kilo mevzum yüzünden heba oldu. 1 gün, 5 gün, 5 hafta, 5 ay derken kadıncağız “artık buluşalım” diyor, ben kafada hesap yapıp “2 ay her gün 1000 kalori fazladan yaksam 60000 kalori eder, bu da 11 kilo kaybı.. en iyisi 3 ay sonrasına buluşalım” diye planlayıp “tüm yaz yurt dışındayım, sonbaharda buluşalım” gibi yalanlar söyleyerek buluşmaları sürekli erteliyordum.

Kaçan kovalanır olayı doğruymuş; yerlileri geçtim, Yunanistan'dan, Almanya'dan çıkıp gelenler oldu. Elbette buluşmaya gitmedim 🙂 Öyle ya, 120 kilo bir canavarla karşılaştıklarında düşüp bayılırlardı. Atatürk'ün söylediği gibi “geldikleri gibi gittiler”. Neyse, hayallerinde 120 kiloluk insan azmanı yerine, kendilerine vakit ayıramayacak kadar yoğun bir Kazanova olarak kalmam daha iyi oldu 🙂

Kilolu olanlar daha iyi bilir, gece gündüz devamlı eşofman giyer oldum. Kilolu yaşama fikrine hiçbir zaman alışamadığım için, iki yıl boyunca kendime yeni kıyafet almadım.

Kilonun sağlığıma olumsuz etkileri daha çok ruhsal yönde oldu. Fiziksel açıdan sadece hareketlerim kısıtlandı o kadar. Ancak ideal kiloma kavuşsam bile, ilerleyen yıllarda bir dönem kilolu olmanın olumsuz etkilerinin karşıma çıkacağına eminim.

Motivasyonu nasıl sağladım?

2018 ocak ayının  ilk günlerinde, 4 arkadaş arabayla Doğu Anadolu ve Ermenistan seyahatine çıktık. 4 günde toplam 4000 kilometre yol kat ettik. Vaktimizin neredeyse tümü araç içinde geçti. Birlikte seyahat ettiğim 3 arkadaşın ikisi de birer obez adayı oldukları için, ortalama 3 saatte bir durup tıka basa karnımızı doyurduk. 4 gün boyunca çılgınlar gibi yedim. Ayın 8'inde döndüğümde tartıya çıktım ve 120.5 kilo olduğumu gördüm. 120 rakamı motive olmamı sağladı. O gece eski kurtarıcımı hatırlayıp ertesi gün İsveç diyeti yapmak için araştırmalara başladım.

Bugüne kadar yanlış İsveç diyeti yapıyormuşuz

Stockholm'de yaşadığım dönem İsveç diyeti hakkında tek kelime duymadım. İnternet'te hem İngilizce, hem İsveççe araştırmaya başladım. Bir sürü değişik kelime kullanarak aramama rağmen İsveç diyeti diye bir şeyin tamamen bizim uydurduğumuz bir isim olduğuna karar verdim. 2001 yılında İsveç diyeti yaptığımda, bu diyeti Zülfü Livaneli'nin kızı Aylin Livaneli'nin Türkiye'ye getirdiği yazılmıştı. Evet, Zülfü Livaneli ailesiyle beraber bir dönem İsveç'te yaşamış, kızı da bu diyeti oradan öğrenmiş olabilirdi. “Acaba farklı bir ismi mi var” diyerek bu sefer diyet listesindeki gıdaları araştırdım. Kesin olarak söyleyebilirim; Türkiye haricinde hiçbir memlekette İsveç diyeti olarak bilinen bir diyet yok.

Diyet listesindeki gıdaları araştırınca, bizde İsveç diyeti olarak bilinen diyete en yakın aşağıdaki diyet tariflerini buldum. (İsimlerini İngilizceden çevirerek yazıyorum)

Google'da “13 days diet” aratırsanız bunlara yakın onlarca diyet olduğunu göreceksiniz. Anlaşılan o ki bizde “İsveç diyeti” olarak bilinen bu diyet yurt dışında “13 günlük diyet” olarak adlandırılmış. Belli ki Aylin Livaneli bu tarifi paylaşınca İsveç'teki yaşamı ile ilişkilendirip bu adı vermişler. Ayrıca İsveç'te kadın erkek hemen herkes heykel gibi. Kimsede gram yağ yok. Allah hepsini özene bezene yaratmış. İsveç diyetinin aslında bir tür şok diyet olduğunu söylemek mümkün.

Kopenhag diyeti şeklinde arattığınızda da benzer listelerin olduğunu göreceksiniz. Belki de Kopenhag'ın İsveç'te bir şehir olduğunu zanneden bir haber editörü yüzünden yanlış isim kullanılmış olabilir.

Bizdeki İsveç diyeti ile yurt dışındaki 13 günlük diyetlerin genel hatları aynı. Ancak süre, miktar ve çeşit konusunda çelişkiler var. Yurt dışındaki benzer diyetlerin tümü 13 günlük. Bizdekiler ise 14 gün sürüyor. Örneğin bizdeki listede ikinci gün öğlen 1 dilim salam yazıyor. Yurt dışındaki salamlar “ham” olarak geçiyor ve boyutları bizdekilerin en az 3 katı. Yani bizdeki salam dilimi 10 gramsa, adamların ham dilimi en aşağı 100 gram vardır. Aşağıdaki görselde Pınar salamın cücük kadar çapı ve a4 inceliğindeki kesimi ile Avrupa, Amerika'daki ham'ın devasa boyutlarını kıyaslayarak ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz.

salam ve ham farkı
Sağdaki Ham'ın bir dilimine can kurban, ama soldaki Pınar'ın bir dilimi ancak sinek doyurur.

Bir diğer çelişki dördüncü günde bulunan peynirle alakalı. Bizdeki kaynakların bir kısmı 25 gram beyaz peynirden bahsediyor. 2001 ve 2005 yıllarında okuduğum listelerde 250 gram peynir olduğuna eminim. Zaten 250 gram beyaz peynir öneren listeler de var. Anlaşılan o ki, diyetle alakası olmayan kişiler bu listeleri “250 gram peynir mi olur ya” diyerek kafalarına göre değiştirmişler. Yurt dışındaki listelerde genellikle 200 gram cottage cheese veriliyor. Yalnız cottage cheese bizdeki köy peyniri değil. Cottage cheese, yağdan ve tuzdan neredeyse tamamen arındırılmış değişik bir tür peynir. Türkiye'de buna en yakın olan peynir çeşidi yağsız/tuzsuz çökelek. Ben markette çökelek bulamadım. Şarküteri reyonundaki kız “o ne” dedi. Yağsız lor satılmadığı için Sütaş'ın yağı oldukça azaltılmış light beyaz peynirini alıp suda beklettikten sonra tükettim. Ancak bizdeki yanlış listelere inanıp da öyle 25 gram falan yemedim. 250 gramın tamamını tükettim. 250 gram beyaz peynir yemek pek iştah açıcı olmasa da, 25 gram yerseniz düşer bayılırsınız. Unutmayın, günlük 1000 kaloriden düşük, belki de bilinen en ağır diyetlerden bir tanesinden bahsediyoruz.

Peki ne yapıyoruz, hangi liste güvenilir?

Türkiye'de paylaşılan tüm İsveç diyeti listelerini eledim. Yukarıda linklerini paylaştığım 3 diyet arasında bir seçim yaptım. Kendime en uygun olanın ilk sıradaki 13 günlük metabolik diyet olduğuna karar verdim. Üçüncü sıradaki 13 gün diyeti miktar bakımından en düşük olanı. Üçüncü sıradaki diyet ilk hafta 100'er gram et veriyorsa, benim seçtiğim diyet ilk hafta 200'er gram etle başlatıyor. Birazdan aşağıda listeyi paylaşacağım.

Listenin ortasındaki 13 günlük Kopenhag diyeti biraz daha cömert davranmış. Miktarlar biraz daha fazla. Çalışan insanların miktar bakımından fazla olan bu diyeti seçmelerini öneririm. Zira diğer iki diyet gerçekten oldukça sarsıcı. Aşağıda tüm listeleri paylaşacağım.

Kendinize güveniniz tamdır, açlığa dayanıklısınızdır ve de en önemlisi sağlığınız elverişlidir. O zaman yukarıdaki listenin en sonundaki 13 günlük diyeti deneyebilirsiniz. Benim tavsiyem 13 günlük metabolik diyet ve 13 günlük Kopenhag diyetlerini değerlendirmeniz.

Karşılaşılan zorluklar ve kimler İsveç diyeti yapmamalı

Tıbbi konularda hiç bir uzmanlığım olmadığını önemle hatırlatırım. İnsan sağlığı hakkındaki bilgilerim genel kültür düzeyinde. Kalp ve damar hastalıkları olanlar, böbrek ve karaciğer sorunları yaşayanlar, şeker hastaları, tansiyon sorunları olanlar, hamileler ve gelişim çağındaki 18 yaş altı çocukların uzmana danışmadan diyet yapmamaları gerektiğini düşünüyorum.

İsveç diyeti benim için oldukça zorlayıcı oldu. Bir anda abur cubur yemeyi kesip balıklama halde böyle bir diyete adım atınca, göğüsleyeceğiniz ilk zorluk açlık hissi oluyor. Açlık hissi yedinci günden itibaren yerini tokluğa bırakıyor. Öyle ki, 200 gram balık ve yanında koca tabak dolusu salata yedikten sonra “acaba fazla mı yedim” diye düşünebiliyorsunuz.

Kendimize ait ufak bir aile işletmemiz var. İşler hem mevsimsel, hem de ekonomik sebeplerden ötürü azalmış durumda. Bu yüzden 13 günün tamamını evde geçirdim. İlk gün 5 kilometre yürüyüş yapabildim, ancak döndüğümde kendimi tükenmiş hissedip diyet bitene kadar yürüyüş yapmamaya karar verdim.

Diyet boyunca hafıza ve konsantrasyon bozuklukları yaşadım. Eğer sabah 9 akşam 6 bir ofis işinde çalışıyor olsaydım, işverenim benden verim alamazdı. Süs bitkisi gibi işe gider gelirdim. Eğer ağır bir işte çalışıyor olsaydım, ikinci gün diyeti bırakırdım. Aksi taktirde ya bir iş kazası yaşanırdı ya da düşer bayılırdım. Özetle bu diyeti keyfe keder çalışan serbest meslek sahipleri, sınav döneminde olmayan üniversite öğrencileri ve ev hanımlarının başarıyla tamamlayabileceğini düşünüyorum.

Yaşadığım olumlu değişimler

Yedinci günü atlatana kadar cidden zorlandım. Ancak yedinci günden itibaren bir takım olumlu değişimler yaşayıp doğru yolda ilerlediğime ikna oldum.

  • ilk bir hafta neredeyse her gün birer kilo kaybettim. 8-9-10 günler 500'er gram, 11-12-13 günler ortalama 250'şer gram kaybettim.
  • doymayı öğrendim.
  • uyku saatlerim düzene girdi.
  • meyvelerden lezzet fışkırdığını keşfettim.
  • 10 yıldır unuttuğum “öğün” mevhumu ile yeniden tanıştım.
  • en önemlisi 35 kilo kaybetmem gereken bir sürecin henüz başında oldukça motive oldum. 

İsyan ettiğim anlar ve kaçamaklarım

İlk bir hafta enerjim tükenmiş, bitkin bir haldeydim. Özellikle yedinci gün, akşam yemeğine kadar sadece 1 kesme şeker ve sade kahve içtiğim gün az kalsın bayılıyordum.

Bir ve sekizinci günler suda haşlanmış tuzsuz yağsız 200 gram ıspanağı yerken hayatın anlamını sorgulayacağınıza eminim. Bu iğrenç yemeyi üzerine 2 yumurtayı dilimleyerek, bol pul biber ve karabiber dökerek tüketebildim.

İlk bir hafta tek kaçamağım 5 adet (paket değil adet) kabak çekirdeği yemek oldu. Sekizinci, onuncu ve on ikinci günler yemekten sonra ufak kutu cola zero içtim. Hangi gün hatırlamıyorum, 1 adet (paket değil adet) leblebi yedim.

13 gün boyunca büyük bir kupaya sade kahve yapıp gün içinde birer fırt çekerek akşam 10'a kadar tükettim. Kahve erken bittiğinde bir tane daha hazırladım.

Her gün ortalama 1,5 litre su içtim.

İsveç diyeti ile kaç kilo verdim?

Bu satırı on üçüncü günü bitirdiğim günün hemen ertesinde yazıyorum. Yani ölmedim 🙂 120.5 kilo ile başladığım İsveç diyetinde 13 günü ardımda bırakıp bu sabah tartıldığımda 110.1 kiloydum. Toplamda 10,4 kilo hafiflemiş durumdayım.

isveç diyeti final
ve bitti! 10.4 kilo kaybettim

Şu an kendimi oldukça iyi ve zinde hissediyorum. Hatta metabolizmamı hızlandırmak için İsveç diyetinin on üçüncü, yani son günü 200 rakımdan 1000 rakıma yükseldiğim, yaklaşık 50 kişilik gruba rehberlik yaptığım 15 kilometrelik orman içi doğa yürüyüşü bile araya sıkıştırdım. Yazının devamında uyguladığım listeyi ve tükettiğim gıdaları sizlerle paylaşacağım.

Liste

İsveç diyeti yazdığıma bakmayın. Aşağıdaki liste dünyada kabul görmüş adıyla 13 günlük metabolik diyettir.

Mart 2019 Güncelleme: İsveç Diyeti Listesi hazırladım. Görsel olarak da fikir sahibi olabilirsiniz.

GünlerSabahÖğlenAkşam
Birinci gün1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli)2 katı yumurta + 200 gram haşlanmış ıspanak + 1 domates200 gram yağsız biftek + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata
İkinci gün1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli)200 gram hindi salam + 100 gram yoğurt200 gram yağsız biftek + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata + istediğiniz bir adet meyve
Üçüncü gün1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) + 1 dilim esmer ekmeği üçgen katlayıp arasına kibrit kutusu kadar yağsız peynir2 katı yumurta + 1 dilim salam + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata 200 gram haşlanmış kuşkonmaz (veya brokoli) + 1 parça meyve (örn. 1 dilim portakal)
Dördüncü gün1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) + 2 dilim esmer ekmeğin arasına kibrit kutusu kadar yağsız peynir1 bardak taze sıkılmış portakal veya elma suyu + 100 gram yoğurt1 katı yumurta + 1 havuç (rende olabilir) + 200 gram yağsız peynir
Beşinci gün1 rendelenmiş havuç üzerine limon200 gram somon veya alabalık, limon ve 1 çorba kaşığı erimiş tereyağı dökülecek200 gram yağsız biftek + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata + 1 adet çiğ kuşkonmaz (ben az miktarda haşlanmış brokoli yedim)
Altıncı gün1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) + 2 dilim esmer ekmeğin arasına kibrit kutusu kadar yağsız peynir2 katı yumurta + 1 havuç (rendelenmiş olabilir)250 gram tavuk göğüs + 200 gram ıspanak salatası (yani suda haşlanmış 200 gram ıspanak) (orjinal liste tavukla ıspanağı haşladıktan sonra beraber pişirin, üzerine limon ve zeytinyağı dökün diyor.) Ben bunun yerine birinci günkü salatadan yaptım.
Yedinci günŞekersiz bir kupa çay.hiçbir şey200 gram pirzola (ben biftek tercih ettim) + 1 elma
Sekizinci gün1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli)2 katı yumurta + 200 gram haşlanmış ıspanak + 1 domates200 gram yağsız biftek + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata
Dokuzuncu gün1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli)yarım dilim salam (başlarım böyle işin ızdırabına deyip tam dilim yedim) + 100 gram yoğurt200 gram yağsız biftek + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata + istediğiniz 1 adet meyve
Onuncu gün1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) + 2 dilim esmer ekmeğin arasına kibrit kutusu kadar yağsız peynir2 katı yumurta + 1 dilim salam + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata 200 gram haşlanmış kuşkonmaz (veya brokoli) + 1 adet domates + 1 adet istediğiniz meyve (örn. 1 dilim portakal)
On birinci gün1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) + 2 dilim esmer ekmeğin arasına kibrit kutusu kadar yağsız peynir1 bardak taze sıkılmış portakal veya elma suyu + 100 gram yoğurt1 katı yumurta + 1 adet havuç (rendelenmiş olabilir) + 200 gram yağsız peynir
On ikinci gün1 rendelenmiş havuç üzerine limon100 gram somon veya alabalık, limon ve 1 çorba kaşığı erimiş tereyağı dökülecek (200 gram yedim)200 gram biftek + 200 gram ıspanak salatası ve bir parça pişmemiş kuşkonmaz (Ben bunun yerine birinci günkü salatadan yaptım.)
On üçüncü gün1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) + 2 dilim esmer ekmeğin arasına kibrit kutusu kadar yağsız peynir2 katı yumurta + 1 havuç rendesi limonlanmış250 gram tavuk göğüs + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata

Diyet süresince tükettiğim gıdalar

Bu diyet yabancı orijinli olduğu için listedeki tüm gıdalar bize uymuyor. “Ham” denen şey bildiğiniz domuz eti. “Cottage Cheese” dedikleri peynir çeşidi bizde satılmıyor. Kuşkonmaz vermişler, ancak tazesini bulamadım.

Peynir

Marketlerde çökelek bulamadığım için, pazarda çökelek olarak satılan peynirlerin de oldukça yağlı ve tuzlu olması yüzünden aklımı çalıştırıp bulabildiğim en hafif peyniri tercih ettim. Pınar ve Sütaş'ın light beyaz peynirleri var. Pınar'ın light peyniri %50 daha az yağ içerirken, Sütaş'ın light peyniri %70 daha az yağ içeriyor. Her iki peynir de oldukça tuzlu. Diyete başlamadan bu peynirin 700 gramlık paketinden alın, dörde bölüp suya koyun. Tüm diyet boyunca bu bir paket size yeterli gelecektir.

Sütaş Light beyaz peynir 700 gram
%70 daha az yağlı ve %40 daha az tuz kullanılmış.

Lor peynirini de araştırdım. Pazardaki lor peynirleri Allahlık. Marketlerdeki lorların yağ oranı oldukça yüksek. Ayrıca lezzetini arttırmak için tuz da koymuşlar. Yani lor peyniri artık krem peynire evrilmiş. Eski lorlar yok.

Peyniri yerken zorlanırsanız, lezzetlendirmek için marul dilimlerinin arasına sarıp çiğ köfte gibi yemenizi öneririm.

Et

200 gram (+-30 gram fark etmez) yağsız bifteği dilimletip güzelce dövdürün. Dövmeden pişirirseniz kazık gibi olur. Bunu da topluca alıp buzdolabına atmanızı öneririm. Diyet yaptığınız süre boyunca bakkala markete ne kadar giderseniz, diyeti bozma olasılığınız azalır.

biftek

Eğer et pahalı geliyorsa, etten hoşlanmıyor veya bıktıysanız, aynı miktarda hindi göğsü de tüketebilirsiniz. Son hafta et yerine tamamen hindiye döndüm. Hindi tavuğa kıyasla daha az yağlı ve daha lezzetli.

Salam

Orjinal listede domuz etinden yapılan, dilimleri oldukça geniş çaplı ve kalın kesilen “ham” öneriliyor. Buna en yakın Polonez'in Fit Yaşam hindi fümesini buldum. Oldukça lezzetli ve büyük ebatlarda kesilmiş. 100 gramında 1 gram yağ var ve yalnızca 80 kalori. İsveç diyetinden sonra da tüketmeye devam edeceğim.

polonez fit yaşam hindi füme eti 200 gram XL

200 gramlık paketlerde satılan XL boyundan aldım. Tam da ikinci günkü 200 gram salam ihtiyacını karşılayacak miktarda. Toplamda iki paket XL alıp diyet süresince, artan miktarı da diyet sonrası tüketebilirsiniz.

Kuşkonmaz

Sanırım mevsimine denk gelmedim, pazarda kuşkonmaz bulamadım. Bunun yerine brokoli ve karnabahar tükettim.

Sonuç

İnsan hayatında 13 gün nedir ki? Eğer sağlık sorununuz yoksa ve kilo vermeye kararlıysanız İsveç diyetini denemenizi öneririm. İlk bir hafta zorlanacaksınız, ancak kaybettiğiniz kilolar sizi motive ettiği gibi, sekizinci günden itibaren açlık azalıp yerini doymaya bırakacak.

Beni asıl kaygılandıran bu diyetin sonrası. Bugün İsveç diyetini geride bıraktığım ilk gün. Sabah 1 bardak taze sıkılmış portakal suyu ve yukarıda anlattığım hindi fümeden 200 gram tükettim. Öğlen karnabahar ve hindi etinden yapılan yağsız tuzsuz bir yemek, akşam ise 1 kase az yağlı ve tuzsuz tavuk çorbası içtim. 1 tane de elma yedim. Kendimi aç hissetmiyorum.

Ocak ayının son haftasına girdik. Sanırım Ocak sonuna kadar günlük 1000-1200 kalori alır, en azından kaybettiğim kiloyu muhafaza ederim.

Şubat ayı için oldukça radikal bir planım var. Daha önce tamamını peyderpey yürüdüğüm 550 kilometrelik Likya yolunu bir kerede, 1 ay sürede tamamlamayı düşünüyorum. Bakarsınız bu yazıya Şubat sonunda el atıp 100 kiloya düştüğümün müjdesini veririm.

Aşağıda yorum bölümünde aklınıza takılan her türlü soruyu sorabilirsiniz. Büyük ihtimalle gün içinde cevaplamış olurum.

8 Mart 2018 Son gelişmeler

Arkadaşlar, kısa bir güncelleme yapayım istedim. “Kilo kaybetme macerasında” iki ayı devirmek üzereyim. 120,5 kilo başladığım mücadelede, bugün 104 kiloyum.

Diyet oldukça güzel geçiyor. Hatta diyette olduğum bile söylenemez. Evet az yiyorum, tatlı ve yağdan uzak duruyorum, ancak kendimi kısıtlanmış hissetmiyorum.

En büyük eksiğim hareketsizlik. Bir türlü spora başlayamadım. Sanırım başta tembellik, biraz da soğuk havaların etkisi oldu.

Her sabah illa bir dilim kızarmış ekmek, şekerli çay/kahve, yağsız peynir, zeytin ve yumurta yiyorum. Öğlen vakti bir çorba, iki üç dilim hindi göğüs veya en kötü bir kase yoğurt yiyorum. Akşamları da az yağlı ve tuzsuz bir tabak yemek tüketip, bir iki saat sonra meyve ile günü bitiriyorum.

Çok şükür bisküvi, şeker, çikolata namına çöp yemedim. Görünce midem bulanıyor. Sigara ile uğraşacaklarına, en başta abur cuburlara sınırlama getirsinler.

120 kiloyken kilo kaybı gözümde büyüyordu. 2 ay dişimi sıktım ve neredeyse 17 kilo kaybettim. Öyle görünüyor ki Haziran ayında tamam bu iş. İlerleyen günlerde gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğim.

17 Temmuz 2018 Son gelişmeler

Uzun zamandır bu yazıya katkıda bulunamıyordum. Bugün sitenin sağlık kategorisinde kilo verme sürecimi genel hatlarıyla anlatan, nasıl beslendiğim hakkında da çeşitli ipuçlarının yer aldığı bir yazı paylaştım.

Nisan ayı ortasında 91 kiloya kadar düştüm. Vücudum hafiflediği için Mart ayı ortasından itibaren sportif doğa yürüyüşleri, Likya yolu, Toros Trans faaliyeti gibi 100+ km. tüm kamp yükünü sırtımda taşıdığım etkinliklere başladım.

Kilo verme hakkında yazdığım yeni yazıda İsveç diyeti sonrasını anlatıyorum.

3 ayda toplamda 30 kilodan kurtuldum. Mutlu muyum? Elbette. Ancak kilo verdikten sonra ortamlara akayım, eğleneyim, “bekleyin ben geliyorum” gibi bir düşüncem olmadı. Eski mütevazı hayatıma devam ediyorum. Ne bileyim, gezip tozmaktan, dağlarda ve arazide dolaşmaktan, sevdiğim işlerle uğraşmaktan, ailemle vakit geçirmekten hoşlanıyorum. Değişen pek bir şey olmadı yani. Bundan böyle 90 kiloyu kırmızı çizgi olarak belirleyip arada sırada tartılacağım. İdeal kilom 90 değil (Mayıs ayından bu yana kilom sabit), vücudumda halen fazlalıklar var, fakat bu saatten sonra vücut kendi ritmini bulsun istiyorum. Yürüyerek, belki yaz sonuna doğru aletli jimnastik yaparak biraz daha şekle girmeyi düşünebilirim.

Artık diyete devam etmiyorum. Daha doğrusu kendimi diyet yapıyor gibi hissetmiyorum. Abur cubur, karbonhidratlar ve tatlılar hayatımdan çıktı. Bundan sonraki hayatımda “şöyle besleneceğim” gibi bir planım yok. Nelerin kilo yaptığı belli. Hepimiz bunları ezbere biliyoruz. Asıl beni mutsuz edecek olaylardan kaçınıp tekrar bu süreci yaşamamak için elimden geleni yapacağım. Çünkü mutsuz ve stresli olduğumda kilo alıyorum.

Sizlere kolaylıklar ve sabırlar dilerim. Başlayın, sürdürün 3-4 ay içinde tüm olay bitecek.

Krom Pikolinat

Tatlıya karşı aşırı derecede istek duyduğumda krom pikolinat kullandım. Hapı kullandığınız süre boyunca tatlı isteğiniz köreliyor, bıraktığınızda tekrar istek duymaya başlıyorsunuz. Diyet süresince kullanmanız işe yarayabilir.

Solgar Krom Pikolinat satın al
Solgar Krom Pikolinat fiyatını Online alışveriş sitelerinde kontrol etmek için tıklayın
N11 fiyatı Amazon Türkiye fiyatı Trendyol fiyatı

Discord Kanalı

Discord'da kendi aranızda sesli ve yazılı sohbet edebileceğiniz kanal kurdum. Birbirinizi motive edebilir, fikir alışverişinde bulunabilirsiniz. Kanal adresi https://discord.gg/VJEa5Cw


İlginizi Çekebilecek Yazılar:

“İsveç Diyeti Yapandan Doğru Bilinen Yanlışlar” üzerine 1.105 yorum

  1. Merhaba Çağatay bey,
    Öncelikle tavsiyeleriniz için çok teşekkür eder ve kesinlikle dikkat edilesi olduğunu belirtmek isterim. Ben de yoğun iş temposundan sonra vermiş olduğum arada diyete başladım. Şu an 12. gündeyim ve artık tokum. Boyum 1.83 yaşım 27 ve kilom 94 den 11.günün sonunda 86 ya düştü. Ben kısa sürede 80 kilodan 96 kiloya dikkatsizliğim yüzünden hızla çıktığım için çoğunun ödem olduğunu söyleyebilirim. Diyetin faydasını gördüm. Ancak şunu eklemeliyimki bu süreç boyunca sağlığıma da çok dikkat ettim ve ediyorum. Ve eski formumu diyet sonrası dikkat ederek kavuşacağım. Şahsi kanaatim bu diyeti yapmak isteyen arkadaşların temposu düşük işleri olanlar mümkünse haricen yorulmayacağı, diğer çalışanlar için ise yıllık izin gibi dönemlerinde yapmalarını tavsiye ederim. Aksi halde sağlık açısından sorunlar yaşayabilirler. Diyetimin sonunda nihayi sonucu paylaşacağım.

    Yanıtla
  2. Merhaba benim 10.günüm ama ben arada bişeyler kaçırdım böyle bile 2.4 gitti pazar gününü merak ediyorum ama dediginiz gibi çagatay bey herkesin metebolizması bir olmuyor benim öyle herkez gibi 1 veya 2 kilo gitmedi neyse ama bu diyetin sonundada başka diyetlerle devam edecegim inşallah

    Yanıtla
  3. Merhabalar çağatay bey yazınız muhteşem 🙏🏻 Ben 68 kiloyum 3 aydır 68 oldum tabi😞 bu diyetle kaç kilo veröeö mümkün.. şimdiden teşekkür ederim..

    Yanıtla
  4. Yazı için teşekkürler. Yazınız olmasaydı sanırım bir anda gaza gelip diyete başlayamazdım. Acaba bir sonraki öğünde ne var, yarın ne var diye merakla arada bir listeye bakıyorum. 🙂
    Geçen yıl bu sıralar 84 kiloyken iki gün önceki sabah (diyetin ilk günü) 106.5 kiloya kadar çıkmıştım. Şu anda diyete harfiyen uyarak biraz da yürüyüşle takviye ediyorum. Dün sabah 104.4, bugün sabah ise 103 kilo geldim. Ödem de olsa iki günde 3.5 kilo vermiş olmak epey motive etti ve uzun zamandır zararlı olduğunu bile bile bir türlü değiştirmeye başlayamadığım beslenme düzenimi değiştirme konusunda büyük bir itekleyici güç oldu. Bu motivasyonla 13. gün sonunda büyük bir başarıya ulaşacağımı düşünüyorum. 🙂

    Yanıtla
  5. Resmen gaza geldim yazilanlari okudugumda. Seneler evvel bir kere daha yapmistim bu diyeti ve son derece iyi bir sonuc almistim. Su dakika itibariyle tekrar baslamaya karar verdim. Bu surecteki en onemli bolum acliktan ziyade motivasyon bolumu ki bu yazi da bunu sagliyor. Insan hayatinda 13 gun nedir ki! Cumlesi icin coook Tesekkurler 🙂 tatli krizim tuttugunda bir kac bin kere daha ziyaret edecegim siteyi zaten:)))

    Yanıtla
    • merhaba,
      kendi durumumu güncellemek istedim:)) Bunu yapıyor olmak hem başka kişilere de motivasyon olur diye düşündüm hem de öncelikle kendimi motive etmem gerekti 🙂
      diyetin 4. günündeyim ve 61.6 kilo olarak başladığım diyette bugün sabah 59.3 kiloya inmiştim. boyum da 1.62 yaşım 33 bu arada.

      Kesme şeker yerine bir parça olmak koşuluyla bitter çikolata yiyorum çünkü sahiden çok mutsuz oluyorum çikolata yemediğimde ama onun dışında, az önce de oldu, bir tatlı krizinin eşiğinden daha kuru kayısı yiyerek döndüm. Bu listede yok, ama krizlere böyle çözüm bulmazsam genelde bir haftayı dolduramadan amaaan başlarım diyetine ile başlayan cümlenin sonu kahve-tatlı(lar) ile son buluyor benim için. En azından o an ki krizi atlatmak adına kuru kayısı çok iyi bir tercih. Hatta biraz suda bekletip yendiğinde daha da tatlı oluyor. Kırmızı et tüketemediğim için ben onun yerine balık yiyorum diyet boyunca da böyle olacak. Özellikle bu 13 günlük süreçte spor yapmıyorum ama yine de köşe yastığı gibi oturduğum yerden kalkmamazlık da yapmıyorum. Mesela suyumu, telefonumu ya da sigaramı yanıma almıyorum ve kalkıp onları almak bile her defasında bir hareket oluyor. Ya da arabayı biraz uzağa park etmek ya da bir durak önce inmek gibi şeyler…

      Ayrıca eğer bu süreçte sosyalleşmek isteyeniniz varsa yemeğini yanında da taşıyabilir ben pazar günü öyle yapmak zorunda kaldım, evet uzaylıymışsınız gibi bakıyorlar ama kim takar ki hatta keşke olabilsek:) Çok geç saatlere kalmadan eve dönmeyi tercih ettim cumartesi günü de çünkü alkolü dayanıp almasam bile çerezlerle bakıştığımı fark ettiğim an resmen arkadaşlarımı bırakıp eve kaçtım ve yoldaki bu kararlılığıma ben bile inanamadım. Ama bunu yapabilmiş olmak onlarla iki tek atmaktan daha büyük keyif verdi günün sonunda bana. Evet cumartesi diyete başlamak mantıklı değildi belki ama gerçekten, bu pazartesi diyete başlıyorumlardan da işime yarar bir sonuç çıkmadı şimdiye kadar hiç.

      oscar ödül törenini izlediniz mi ya da takip ediyor musunuz bilmiyorum. En iyi yönetmen ve yabancı dilde en iyi film oscarını kazanan Roma filminde söyle bir replik var ki bence güncellemeyi onunla bitirmek mantıklı olacak;
      “tek gerçek mucize sizin iradenizde saklıdır.”

      Yanıtla
      • aşağıdaki abidik gubudik sorulardan sonra yorumunuz iyi geldi 🙂 benim de bugün diyette son günüm. 13 gün boyunca neler tükettiğimi teker teker videoya çektim. miktarlara bu diyeti ilk yaptığım zamanki kadar dikkat etmedim. Sanırım %20-30 oranında arttırdım. Yani 200 gram et olan gün 300 gram yedim. Ispanağı kavurdum. Arada şekerli üçü bir arada kahveler içtim. Çekirdek çitledim.. Neticede geçen yıl olduğu gibi 10.4 kilo gitmedi. 4,5 kilo kaybettim. Yani görünen o ki, listenin dışına çıkıldığında, araya masum görünen meyveler, içecekler kattığınızda bu diyet öyle 8-10 kilo alıp götürmüyor. Sizin kilonuz gayet normal aslında. 1.62/80 kg. olsaydınız harfiyen uymanızı önerirdim, fakat daha önünüzde mart-nisan ve mayıs ayları var. O aylarda da gene aynı minvalde sürdürüp karbonhidratlardan uzak durup biraz da yürüyüş gibi sporlar katarsanız yaza istediğiniz kiloda gireceğinize inanıyorum. Şimdiden kolay gelsin.

      • merhaba,
        yorumlara tekrar baktım da, işte o abidik gubidiklik dediğiniz hep bir çıkış yolu aramak, bir mucize beklemek, kendi iradesi dışında bir mucize, ki öyle bir şey yok tabii kimse için. işte bunlar hep doğru soruları hiç soramamak kendine ve haliyle cevapları bulamamak. Bu yorumlara, ekşiden gelenlerin ve okudukça kahkaha atanların yorumlarını da okudum. inanın o yorumları yapanlar kadar incelenmesi gerek onların tutumunun da. neye güldüğümüz kim olduğumuzla ilgili çünkü en çok… hep ne hissedildiği ve ne düşünüldüğüyle ilgiliyiz asla bunun nasıl olduğu ve bizi o nedene nasıl götürdüğüyle değil. O sebeple doğru soru bulup sorulamıyor, ağlanacak hallere gülüyoruz. Ama tüm bunlar aslında kilodan ziyade sosyolojik ve psikolojik nedenler ve burası o konunun yeri değil biliyorum :))

        Sizin 13 günlük deneysel diyetiniz bittiğine göre bizimle en kısa zamanda paylaşırsınız diye düşünüyorum videoları :))) Birebir uygulamasak bile fikir vermek ve motive etmek açısından bu paylaşım önemli bence.

        Benim ergenliğimden beri kilo ile problemim hep vardı. Öncelikle kötü bir yemek alışkanlığı ve sonra mutsuz olduğum zamanlara verdiğim psikolojik tepki olarak yemek yeme ortaya çıktı. 76 kiloya kadar çıktığım bir dönemim vardı mesela sonra 43 e indiğim dönem de oldu. Bu çok uzun bir süreç, bir gün anlatacak olursam bunu kendi sitemde yapıp sizin yerinizden çalmamalıyım galiba:)) Bu süreçte öğrendiğim en önemli şey; sahiden beden ve zihinin birbirinden hiç farklı olmadığı. Yani zihnen sağlıklı değilseniz sağlıklı bir bedene sahip olamayacağınız. Sadece kilo olarak da değil, bazen bir beze olarak, bazen uçuk olarak, bazen baş ağrısı, bazen tümör çeşiti olarak bir şekilde bedenimize bunun yansıyacağı. Beden sağlıklı olmadıkça da asla zihninizin sağlıklı olmayacağı. Yani bu ikili aslında tek bir bir şey, ikili falan değil:))) Hangi kiloda kişi kendini daha sağlıklı hissediyorsa o kiloya inmeli, kendi kendine yapamıyorsa mutlaka bir uzmanın yardımıyla… sonra daha da zor olan şey o kiloyu muhafaza edebilmeli. Bunu yapamadığı noktada da mutlaka psikolojik destek almalı. Bu noktada sizin yazınız o kadar samimi ki o sorular hep aslında kendi kendine karar verememekten ziyade birinin (aynı şeyi yaşayan birinin) o sıkıntısına, o sorununa karşılık vermesi ve yalnız olmadığını onaylama ihtiyacı. Hafif sarkastik olsa bile cevaplar :))) Biriyle hemfikir olmak kadar hemacı olmak da psikolojik olarak iyi hissettiriyor insanı çünkü. Evet, benim çok fazla değil vereceğim miktar hatta bu sebeple daha yavaş bile verebilirim ama bugün bu kararlılığı gösterip rejime başlamazsam bir üç ay sonra 80 kiloyum diyete harfiyen uymalıyım diyeceğim, kendimi biliyorum. Yolun başında önlem almak iyidir:)) Güncellemede de yazdığım gibi her şeyden önce bir niyet ve kararlılık sorunu bu ve o kararlılığı gösterememek insanın kendine yaptığı en kötü şeylerden biri. Bu kilo vermek değil de sigarayı bırakmak olabilir, bugün çalışacağım dediğiniz halde bir arkadaşınıza hayır diyemeyip bütün akşamı onunla geçirmek olabilir, mutsuz olduğunuz bir ilişkiyi alışkanlıklarınız yüzünden devam ettirmek olabilir ve örnekler sayfalarca çoğaltılabilir… Kimse kendine bu kadar kötü davranırken kendiyle mutlu yaşayamaz.

        Siz şu deneysel diyetinizi paylaşın da kendimizle ters düşmeyelim sonuç olarak :)) çok uzun yazdım, yayınlamazsanız da anlarım:)) kiloyla doğru orantılı çene de düşebiliyor zaman zaman :)))

      • 500’e yakın soru cevap birikti. İnanın aynı şeylere cevap yazmak bir süre sonra sıkıyor. Belki de “sıkça sorulan sorular” bölümü yapıp, burada en çok sorulan soruları dilim döndüğünce cevaplamak işe yarayabilir. Diğer taraftan, bizim milletin kendilerine dikte edilen her şeye inanması, “bana anlatılanlar doğru mu”, “anlatan kişi yetkin biri mi” diye sorgulamadan karşısındakini otorite kabul edip soru yöneltmeleri beni dehşete düşürüyor. Sırf şu sayfa ayda 120bin ziyaretçi ağırlıyor. Gidip toptancıdan bulgur alıp gıda boyasıyla maviye boyasam “keçişeysi otu 1 ayda manken gibi yapıyor” diye satmaya kalksam alan da olur, hatta sipariş bile yetiştiremeyebilirim. böylesine suistimale açık saf insanlarımız var.

        https://www.outdoorhaber.com/saglik/30-kilo-kaybedenden-kilo-verme-yontemleri bu yazıda yeteri kadar açık ifade ettim. Oturup bu işin muhasebesini yapmak, hele de obez olmuşken “ben sebze yiyemem” “yumurtadan tiksinirim” “kilo verince tekrar alır mıyım” gibi şartlar öne sürmek, olayın ciddiyetinin yeterince kavranmadığını gösterir. Fazla kilo ya da obezite; bu bir hastalık. Üstelik yalnızca dış görünümü etkilemekle kalmayıp, iç organların bozulmasından tutun, ruh sağlığına kadar, insanı çok ciddi diğer hastalıklar kadar, belki de daha fazla etkileyen ve tedavi edilmesi gereken ciddi bir konu.

        ben mecbur kalmadıkça sağlık çalışanlarından ve ilaç sektöründen yardım almıyorum. hastalara kazanç kapısı gözüyle bakıldığı sürece bu fikrim değişmeyecek. bu yüzden kendi kendimi tedavi etmeye karar verip, başımdan geçen süreci buraya yazdım o kadar. yazmak dışında, böylece okuyanlara motivasyon açısından katkıda bulunmaktan başka bir özelliğim yok yani 🙂

        bu yazıda ifade ettiğim gibi, oturup “şu kadar sürede şu kadar kilo versem şöyle olur oo süper” hesap kitap yaptığımda hiç bir işe yaramadı. ne zaman düşünmeyi bırakıp eyleme geçtim, işte o zaman birkaç ay içinde netice aldım. üstelik kilo vermek için tek yöntem bu değil. kitlelerce denenmiş, başarı elde edilmiş onlarca diyet var. aralarından kafaya yatan birini seçip başlamak gerek o kadar.

      • “Sakin ol şampiyon” repliği de iyidir:))
        Dehşete düşmek için geç bile kalmışsınız o vakit siz. Yakın tarihe baksanız da yeterdi. Sık sorulan sorular yapma fikri çok mantıklı. Sık sorulan sorular bu dehşete düşmüşlük halinden bulunmuştur tahminimce zaten. Sadece dehşete düşmek bir şeyleri çözemeye yetmiyor neticede. Yazdıklarınıza katılıyorum. Düşünmek eyleme geçmekten daha kolay olduğu için bir türlü başlanamıyor ama başlamış sonuç almış birinin motivasyonu da hiç hafife alınacak gibi değil düşünmeyi bırakıp eyleme geçmek için. Yani sonuçta ben de yazınızın motive ettiği ve o gazla diyete başlamış ve elimden geldiğince uyup bu süreci sizlerle paylaşmak isteyen biriyim o kadar 🙂

      • Yazınız çok iyi, esprili bir diliniz var. Doğru soru sormak önemli tabii. 😊Öğrencilerim bu diyeti yapmış ve kilo vermişler. Neymiş diye araştırırken yazınızı okudum.

      • itinayla güncellemelerime devam ediyorum :))

        beşinci gün ve 58.4 gösteriyordu tartı bu sabah. Bugün diyet listesinin haricinde iki tane şekersiz türk kahvesi içtim. Akşam üzeri canımı sıkan bir kaç bir şey oldu ve bu sıkıntının üzerine san sebastian cheesecake çok güzel olmaz mı diye düşündüm ki olurdu da… “o çok yemeler” hep psikolojik sebeplere çıkıyordu günün sonunda ama bunun yerine kulaklığı takıp S.O.S listemdeki şarkıları dinleyerek biraz yürümeyi tercih ettim. Bu kararı vermeye çalıştığım on beş dakika son derece zorlu geçti ama bu kilo vermenin dışında artık bir “niyet ve kararlılık” sorunu benim için ve niyeti bozup o kararlılığı sürdürmezsem sonraki süreç çok daha zorlu olacak ve bunun kilo verememekle de bir ilgisi olmayacak biliyorum. Neticede kendime saygı duymamaya başlarsam bir milyon tatlı bile durumun tatsızlığını kurtarmayacak.
        S.O.S listesinden bir şarkı paylaşayım bu güncellemenin sonunda da;
        losers – this is a war
        neticede hepimiz savaşıyoruz :))

      • 6.gün ve sabah tarti 58.1 gosteriyordu.
        Kesme seker yerine yine bir parca bitter cikolata, tavukla birlikte haslanmis brokoli ve kabak yedim. Belki ilgilenen olur diye yaziyorum; bugun toplamda da 9.162 adim atmisim. Spor yapmadim sadece daha once yazdigim gibi olabildigince (tabii kendimi iyi hissediyorsam) yurumem gereken mesafeyi uzatmaya calistim.

      • 10. gün 56.8

        hemen araya giren hafta sonu itirafımı da yapayım, günah çıkartıyor da olabilirim:) yine her sabah bitter çikolata vardı kesme şeker yerine. 7. gün, hani o öğlen hiçbir şey yazan gün, çay yerine kahve içtim ki çay insanı asla değilim içine bisküvi batıramıyorsam:) hatta gün boyunca ekstra bir sade kahve daha içtim ve bir kuru kayısı yedim.

        8. gün(tartılamadım), cumartesi tatil başlamıştı (önceden planlanmış bir tatildi ve ben diyete başlarken tamamen aklımdan çıkmıştı diyet zamanının tatille çakışacağı yoksa sahiden gitmezdim) yine de o muhteşem kahvaltı sofrasında ne portakal suyuna, ne açmaya ne tosta hiç dokunmadım. Her şey listeye oldukça uygun bir şekilde devam etti ve et yerine balık yedim, öğlen olan ıspanağı da yemedim. Tüm günü hareket halindeydim ayrıca. Ama işte akşam olunca alkol yerine soda ile devam ediyorken güzel güzel, üst üste depeche mode çalmaya başladı, bilerek ve isteyerek DM aşkına üç tekila shot ısmarladım kendime ama asla çerezlere dokunmadım, haliyle biraz tuz biraz limon girdi işin içine. bir soda ve üç tekila kaçamağı ile cumartesi günü bitti.

        9.gün(tartılamadım), pazar günü listenin dışında hiçbir şey yiyip içmedim ve bütün gün kaydım, yani hep hareket halindeydim yine. Biraz da bir önceki günün shotlarının acısını çıkarmak için. Sadece pazar günü salam yerine piliç jambon yedim.

        10.gün, bugün de salam yerine piliç jambon yedim ve haşlanmış brokoli üzerine biraz zeytinyağı gezdirdim.

        Ben yazmayı atlamışım, az önce yorumları okurken fark ettim, hemen buraya not düşeyim; “sambucol” suda eriyen tablet kullandım yani hala da kullanıyorum, vitamin desteği niyetine sabahları alıyorum. Ne kadar etkili oluyor bilmiyorum ama daha dinç hissettiriyor ya da ona şartlandığım için öyle olduğunu düşünüyorum. Bir de; ÖSD (öldürmez ama süründürür diyorlar)diyeti olabilir çevireceğiniz diyetin adı :))

      • 11. gün 56.3

        listenin dışında sade türk kahvesi içtim sadece. bir de vitamin niyetine sabah aldığım suda eriyen tablet var.

        Yorumları okuyordum da aklıma takıldı, on gün boyunca bir şey yemediğinden ve hiç kilo veremediğinden mi bahsetmiş Ali Bey, yoksa ben mi okuduğumu yanlış anladım?

      • dönen şeyler içinde kızmadığım bir devran ki o da dönmesiyle meşhur zaten, beyin dediğiniz mühim, sahip oluğu halde kullanamayanlar için yorduğunuza değmez. Ayrıca yeni isveç diyeti listesini hem görsel hem yazılı paylaşmışsınız, yeterince de açık olmuş, hatta daha ne kadar açık anlatılabilirdi bilmiyorum. Emeğinize sağlık.

        Kilo ile problemim ve başımdan geçenlerden biraz bahsetmiştim ki bunların içinde bir dönem kilo verememek de vardı, ( hiçbir şey yemeyip sadece su içerek değil) günlük aldığım kalori miktarı ile kilo vermem gerekirken veremedim. Yorumu eğer doğru anladıysam ve olur da okursa şu notu düşmem gerek Ali Bey’e;

        Rica ediyorum gidip bir doktora görününüz, tiroidlerinize baktırınız. O kadar aç kalıp kilo verememek ne demek hatta o kadar aç kalmak ne demek! o bölüm için de bir psikoloğa gitseniz hiç fena olmaz.

      • 12.gün 56.1

        sabah yine 56 yı görünce akşam yürüyüş yapmaya karar verdim. 1 saat açık havada yürüş yaptım sonra gelip bir kahve yaptım kendime yani ekstra bir sade kahve içmiş oldum bugün. Ayrıca et yerine yine balık yedim ve ayrıca içimde bir akvaryum var artık bence 🙂

      • ve
        13.gün sabahı 55.6

        diyetin bittiği günün sabahı;

        14.gün 55.1

        Pazartesi yeniden spor rutinine döneceğim, bir kaç kilo daha kaldı vermem gereken ve sonra tabii daha da zor olan kısım başlamış olacak ki o da mevcut kiloyu korumak. 3 kilo ya, bir şey olmazlarla başlayıp sonra 10 kilo almış biri olarak bu siteye denk gelip yazılanları okuyunca ertesi gün diyete başladım. Denk gelmeseydim sanıyorum 13 kilo fazlası ve kucağında çikolataları olan biri olarak depresyonun eşiğinde bir yerlerdeydim :))) Paylaştığınız süreç, ayırdığınız zaman ve en çok sağladığınız motivasyon için; teşekkür ederim Çağatay Bey.

      • Merhaba tekrar,
        61.6 ile başlamıştım bu diyete, 14. günün sabahında da 55.1 gösteriyordu tartı. Toplamda 6 kilo verdim ve arada kaçamaklar da yapmadım değil ki yukarida detayli sekilde yazmistim ama bir şeyi , çok önemli bir şey, belirtmeliyim bu 13 günlük sürede hareketim çok fazlaydı. Üç günü sürekli kayarak geçirdiğimi ve arada en uzunu bir saat olan ama günde mutlaka yarım saatlik yürüşler yaptığımı da hesaba katmalıyız. Sporu zaten yapan biri olduğum için bana sorun yaratmadı bu durum ama sadece yürüyüşle kaldım asla ağırlık çalışmadım bu süreçte.

        Daha önce de yazdığım gibi niyet ve kararlılık sorunu bu ve sizin de daha önce belirttiğiniz gibi “insan hayatında 13 gün nedir ki”. Başlayın ve sistemli bir kararlılıkla devam edin. Sizin yazınız motivasyon için ne kadar iyiyse bu diyet de motivasyonu korumak adına o kadar iyi. Hızlı kilo veriyor olmak daha da gaza gelmenizi sağlıyor. Sonrası da sporu hayatınıza dahil etmekte bitiyor. Yani mucize iradeniz. O iradeyi de 13 gün değil en az altı ay göstermeniz gerekiyor orası kesin. Siz gereken sabrı gösterirseniz mutlaka bedeniniz de size ondan istediğinizi veriyor. Ben 6 kilo verdim, bu diyeti ilk yaptigimda 8.5 kilo vermistim belki bir sonraki yapisimda 3 kilo veririm. Sonucta rakamlara cok takilmayin onlar degisiyor 🙂 Yani ne kadar ince gorundugunuzu bosverin, ne kadar saglikli gorundugunuzle ve oyle hissettiginizle ilgilenin.

        Cagatay Bey bundan sonraki sureci nereye yazacagiz:) Gayet yazarak da motive oluyormusum onu fark ettim :))) bir link yollayin ben kendi kendime yazayim olmadi:)

  6. 23 yaşımdayım. Boyum 1.85 , 106,700 ile de ben başladım bugün 3. Günüm 104,400 çıktım ☺️ Paylaşılan bütün sayfaların aksine en çok sizin yazınız motive etti beni teşekkür ederim 🙏

    Yanıtla
  7. Deneyimlerinizi paylaştığınız için çok teşekkürler🌸 Et yerine önerebileceğiniz kaliteli bir protein kaynağı var mı acaba? Yarın diyete başlamayı düşünüyorum bu arada 🤓

    Yanıtla
      • Size çok teşekkür ederim bende dün başladım 104kg ile şuanda 102 kg çıkıyorum inşAllah diyet serüvenime başlamadan önce beni çok motive edecek.sevgiler

      • bir hafta önce tekrar başladım. ilk gün benden de 2 kilo gitti. elbette vücudumda toplanmış ödem gitti ama olsun.. detoks gibi 6 ayda bir yapıyorum alıştım artık perişan etmiyor :)) bu sefer gıda faslını kısa videolar halinde çekiyorum. bitince paylaşacağım. size kolay gelsin, başarılar dilerim.

Yorum yapın