Sanırım internet aleminde İsveç diyeti yapıp da hakkında bu kadar ayrıntılı yazı yazan tek kişiyim. Yabancı kaynakları araştırdığımda, aslında dünyada İsveç diyeti olarak bilinen bir diyet olmadığını fark ettim. Yazının devamında bununla ilgili edindiğim bilgileri de sizlerle paylaşacağım.
Bu yazıya başlamadan 10 gün önce tartıldığımda, tartıda 120.5 kiloyu gördüm. Bu satırları yazarken İsveç diyetinin dokuzuncu günündeyim. Bu sabah tartıldığımda 113.4 kiloydum. Bu yazıyı bir günde bitirmeyeceğim. Yazının devamında 13 günü atlattıktan sonra on dördüncü günün sabahı kaç kiloya indiğimi, beni en çok nelerin zorladığını, en çok hangi günlerde isyan ettiğimi, ufak tefek kaçamaklarımı ve daha da önemlisi; İsveç diyeti sonrasında nasıl bir yol izlediğimi de sizlerle paylaşacağım. Hedefim 1 haziranda eski ağırlığım olan 85 kiloya düşüp 6 ayda 35 kilo kaybetmek. Başarılı olsam da olmasam da, bu yazıda tüm süreci takip edebileceksiniz.
Nasıl kilo aldım?
Memleketin halini görüyorsunuz. Dışarıda yaşanan olumsuzlukların yanı sıra, kişisel olarak da bir sürü iş icat atlattıktan sonra son üç yılda anormal derecede kilo aldım. Hareketi kestim, bilgisayar başına çivilendim, daha da kötüsü stresten kurtulmanın çaresini abur cubur gıdalarda buldum.
Kilo alma sürecimde oturup 1 tane ekmek arası köfte, döner, kokoreç yemişliğim yok. Veya ne bileyim, restorana gidip de kendime kebap bile ısmarlamadım. McDonalds, Burger King ve diğerlerinin adresini bilmem. Bu işin suçlusu ben, kullandığım suç aletleri ise Ülker ve Eti bisküviler, Kinder çikolatalar, pastane işi cheese cake ve diğer tatlılar.. işte bunlardan deli gibi tüketip 1 yılda 35 kilo aldım. 2 yıl boyunca aldığım kiloları vermeye çalıştım, ancak başarısız oldum.
Bilimsel olarak obez sayılmak için BMI (vücut kitle endeksi) değerinizin 30 olması gerekiyor. En son hesapladığımda BMI değerim 36 idi. Yani ağır derecede şişman kategorisine girmiştim. İlkini 2001 yılında, ikincisini ise 2005 yılında yaptığım İsveç diyetinden geçmişte olumlu sonuç almış olmama rağmen, son 3 yıldır İsveç diyetine neden başvurmadım ben de bilmiyorum.
Geçmişte kilo aldığımda çok hızlı biçimde verebiliyor, daha doğrusu çok kolay motive olabiliyordum. Bu yıl 40 yaşına girdim. Kilo kaybetmek için 2 yıl boyunca sayısız teşebbüsüm oldu. Her seferinde hobi olarak ilgilendiğim dağcılık ve doğa yürüyüşlerini kurtarıcı olarak gördüm. 1 gün yürüdüm olmadı. 5 gün yürüdüm olmadı. Kilo sorunu olmayan insanların tamamlamakta zorlanacağı etkinlikler yaptım, gene olmadı. Ne yaptıysam bir türlü motive olamıyor; döndüğümde kaldığım yerden abur cubur tüketmeye devam ediyordum. Ne hesaplar kitaplar yaptım. “Günde 20 kilometre yürüsem 7000 kalori kaybederim, 20 gün yürüsem 20 kilo eder” , “1 ayda Likya yolunu tamamlar tüm kilodan kurtulurum” gibi planların ardı arkası kesilmedi, ama uygulamada sonuç sıfır.
Fazla kilonun hayatıma olumsuz etkileri neler oldu?
Sosyal hayatı 22 yıldır İnternet'ten idare eden biri olarak, kilo aldıktan sonra sosyal medyaya fotoğraf yüklemeyi bıraktım. Fotoğraflarda etiketlenmek en büyük korkum oldu. Kilo aldığımı yakın çevrem dışında herkesten gizledim. Eski fotoğraflar yerinde durduğu için elbette yeni insanlarla, yeni kadınlarla tanıştım. Çok güzel tanışmalar kilo mevzum yüzünden heba oldu. 1 gün, 5 gün, 5 hafta, 5 ay derken kadıncağız “artık buluşalım” diyor, ben kafada hesap yapıp “2 ay her gün 1000 kalori fazladan yaksam 60000 kalori eder, bu da 11 kilo kaybı.. en iyisi 3 ay sonrasına buluşalım” diye planlayıp “tüm yaz yurt dışındayım, sonbaharda buluşalım” gibi yalanlar söyleyerek buluşmaları sürekli erteliyordum.
Kaçan kovalanır olayı doğruymuş; yerlileri geçtim, Yunanistan'dan, Almanya'dan çıkıp gelenler oldu. Elbette buluşmaya gitmedim 🙂 Öyle ya, 120 kilo bir canavarla karşılaştıklarında düşüp bayılırlardı. Atatürk'ün söylediği gibi “geldikleri gibi gittiler”. Neyse, hayallerinde 120 kiloluk insan azmanı yerine, kendilerine vakit ayıramayacak kadar yoğun bir Kazanova olarak kalmam daha iyi oldu 🙂
Kilolu olanlar daha iyi bilir, gece gündüz devamlı eşofman giyer oldum. Kilolu yaşama fikrine hiçbir zaman alışamadığım için, iki yıl boyunca kendime yeni kıyafet almadım.
Kilonun sağlığıma olumsuz etkileri daha çok ruhsal yönde oldu. Fiziksel açıdan sadece hareketlerim kısıtlandı o kadar. Ancak ideal kiloma kavuşsam bile, ilerleyen yıllarda bir dönem kilolu olmanın olumsuz etkilerinin karşıma çıkacağına eminim.
Motivasyonu nasıl sağladım?
2018 ocak ayının ilk günlerinde, 4 arkadaş arabayla Doğu Anadolu ve Ermenistan seyahatine çıktık. 4 günde toplam 4000 kilometre yol kat ettik. Vaktimizin neredeyse tümü araç içinde geçti. Birlikte seyahat ettiğim 3 arkadaşın ikisi de birer obez adayı oldukları için, ortalama 3 saatte bir durup tıka basa karnımızı doyurduk. 4 gün boyunca çılgınlar gibi yedim. Ayın 8'inde döndüğümde tartıya çıktım ve 120.5 kilo olduğumu gördüm. 120 rakamı motive olmamı sağladı. O gece eski kurtarıcımı hatırlayıp ertesi gün İsveç diyeti yapmak için araştırmalara başladım.
Bugüne kadar yanlış İsveç diyeti yapıyormuşuz
Stockholm'de yaşadığım dönem İsveç diyeti hakkında tek kelime duymadım. İnternet'te hem İngilizce, hem İsveççe araştırmaya başladım. Bir sürü değişik kelime kullanarak aramama rağmen İsveç diyeti diye bir şeyin tamamen bizim uydurduğumuz bir isim olduğuna karar verdim. 2001 yılında İsveç diyeti yaptığımda, bu diyeti Zülfü Livaneli'nin kızı Aylin Livaneli'nin Türkiye'ye getirdiği yazılmıştı. Evet, Zülfü Livaneli ailesiyle beraber bir dönem İsveç'te yaşamış, kızı da bu diyeti oradan öğrenmiş olabilirdi. “Acaba farklı bir ismi mi var” diyerek bu sefer diyet listesindeki gıdaları araştırdım. Kesin olarak söyleyebilirim; Türkiye haricinde hiçbir memlekette İsveç diyeti olarak bilinen bir diyet yok.
Diyet listesindeki gıdaları araştırınca, bizde İsveç diyeti olarak bilinen diyete en yakın aşağıdaki diyet tariflerini buldum. (İsimlerini İngilizceden çevirerek yazıyorum)
- 13 günlük metabolik diyet
- 13 günlük Kopenhag diyeti
- 13 gün diyeti (en zor hali)
Google'da “13 days diet” aratırsanız bunlara yakın onlarca diyet olduğunu göreceksiniz. Anlaşılan o ki bizde “İsveç diyeti” olarak bilinen bu diyet yurt dışında “13 günlük diyet” olarak adlandırılmış. Belli ki Aylin Livaneli bu tarifi paylaşınca İsveç'teki yaşamı ile ilişkilendirip bu adı vermişler. Ayrıca İsveç'te kadın erkek hemen herkes heykel gibi. Kimsede gram yağ yok. Allah hepsini özene bezene yaratmış. İsveç diyetinin aslında bir tür şok diyet olduğunu söylemek mümkün.
Kopenhag diyeti şeklinde arattığınızda da benzer listelerin olduğunu göreceksiniz. Belki de Kopenhag'ın İsveç'te bir şehir olduğunu zanneden bir haber editörü yüzünden yanlış isim kullanılmış olabilir.
Bizdeki İsveç diyeti ile yurt dışındaki 13 günlük diyetlerin genel hatları aynı. Ancak süre, miktar ve çeşit konusunda çelişkiler var. Yurt dışındaki benzer diyetlerin tümü 13 günlük. Bizdekiler ise 14 gün sürüyor. Örneğin bizdeki listede ikinci gün öğlen 1 dilim salam yazıyor. Yurt dışındaki salamlar “ham” olarak geçiyor ve boyutları bizdekilerin en az 3 katı. Yani bizdeki salam dilimi 10 gramsa, adamların ham dilimi en aşağı 100 gram vardır. Aşağıdaki görselde Pınar salamın cücük kadar çapı ve a4 inceliğindeki kesimi ile Avrupa, Amerika'daki ham'ın devasa boyutlarını kıyaslayarak ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz.
Bir diğer çelişki dördüncü günde bulunan peynirle alakalı. Bizdeki kaynakların bir kısmı 25 gram beyaz peynirden bahsediyor. 2001 ve 2005 yıllarında okuduğum listelerde 250 gram peynir olduğuna eminim. Zaten 250 gram beyaz peynir öneren listeler de var. Anlaşılan o ki, diyetle alakası olmayan kişiler bu listeleri “250 gram peynir mi olur ya” diyerek kafalarına göre değiştirmişler. Yurt dışındaki listelerde genellikle 200 gram cottage cheese veriliyor. Yalnız cottage cheese bizdeki köy peyniri değil. Cottage cheese, yağdan ve tuzdan neredeyse tamamen arındırılmış değişik bir tür peynir. Türkiye'de buna en yakın olan peynir çeşidi yağsız/tuzsuz çökelek. Ben markette çökelek bulamadım. Şarküteri reyonundaki kız “o ne” dedi. Yağsız lor satılmadığı için Sütaş'ın yağı oldukça azaltılmış light beyaz peynirini alıp suda beklettikten sonra tükettim. Ancak bizdeki yanlış listelere inanıp da öyle 25 gram falan yemedim. 250 gramın tamamını tükettim. 250 gram beyaz peynir yemek pek iştah açıcı olmasa da, 25 gram yerseniz düşer bayılırsınız. Unutmayın, günlük 1000 kaloriden düşük, belki de bilinen en ağır diyetlerden bir tanesinden bahsediyoruz.
Peki ne yapıyoruz, hangi liste güvenilir?
Türkiye'de paylaşılan tüm İsveç diyeti listelerini eledim. Yukarıda linklerini paylaştığım 3 diyet arasında bir seçim yaptım. Kendime en uygun olanın ilk sıradaki 13 günlük metabolik diyet olduğuna karar verdim. Üçüncü sıradaki 13 gün diyeti miktar bakımından en düşük olanı. Üçüncü sıradaki diyet ilk hafta 100'er gram et veriyorsa, benim seçtiğim diyet ilk hafta 200'er gram etle başlatıyor. Birazdan aşağıda listeyi paylaşacağım.
Listenin ortasındaki 13 günlük Kopenhag diyeti biraz daha cömert davranmış. Miktarlar biraz daha fazla. Çalışan insanların miktar bakımından fazla olan bu diyeti seçmelerini öneririm. Zira diğer iki diyet gerçekten oldukça sarsıcı. Aşağıda tüm listeleri paylaşacağım.
Kendinize güveniniz tamdır, açlığa dayanıklısınızdır ve de en önemlisi sağlığınız elverişlidir. O zaman yukarıdaki listenin en sonundaki 13 günlük diyeti deneyebilirsiniz. Benim tavsiyem 13 günlük metabolik diyet ve 13 günlük Kopenhag diyetlerini değerlendirmeniz.
Karşılaşılan zorluklar ve kimler İsveç diyeti yapmamalı
Tıbbi konularda hiç bir uzmanlığım olmadığını önemle hatırlatırım. İnsan sağlığı hakkındaki bilgilerim genel kültür düzeyinde. Kalp ve damar hastalıkları olanlar, böbrek ve karaciğer sorunları yaşayanlar, şeker hastaları, tansiyon sorunları olanlar, hamileler ve gelişim çağındaki 18 yaş altı çocukların uzmana danışmadan diyet yapmamaları gerektiğini düşünüyorum.
İsveç diyeti benim için oldukça zorlayıcı oldu. Bir anda abur cubur yemeyi kesip balıklama halde böyle bir diyete adım atınca, göğüsleyeceğiniz ilk zorluk açlık hissi oluyor. Açlık hissi yedinci günden itibaren yerini tokluğa bırakıyor. Öyle ki, 200 gram balık ve yanında koca tabak dolusu salata yedikten sonra “acaba fazla mı yedim” diye düşünebiliyorsunuz.
Kendimize ait ufak bir aile işletmemiz var. İşler hem mevsimsel, hem de ekonomik sebeplerden ötürü azalmış durumda. Bu yüzden 13 günün tamamını evde geçirdim. İlk gün 5 kilometre yürüyüş yapabildim, ancak döndüğümde kendimi tükenmiş hissedip diyet bitene kadar yürüyüş yapmamaya karar verdim.
Diyet boyunca hafıza ve konsantrasyon bozuklukları yaşadım. Eğer sabah 9 akşam 6 bir ofis işinde çalışıyor olsaydım, işverenim benden verim alamazdı. Süs bitkisi gibi işe gider gelirdim. Eğer ağır bir işte çalışıyor olsaydım, ikinci gün diyeti bırakırdım. Aksi taktirde ya bir iş kazası yaşanırdı ya da düşer bayılırdım. Özetle bu diyeti keyfe keder çalışan serbest meslek sahipleri, sınav döneminde olmayan üniversite öğrencileri ve ev hanımlarının başarıyla tamamlayabileceğini düşünüyorum.
Yaşadığım olumlu değişimler
Yedinci günü atlatana kadar cidden zorlandım. Ancak yedinci günden itibaren bir takım olumlu değişimler yaşayıp doğru yolda ilerlediğime ikna oldum.
- ilk bir hafta neredeyse her gün birer kilo kaybettim. 8-9-10 günler 500'er gram, 11-12-13 günler ortalama 250'şer gram kaybettim.
- doymayı öğrendim.
- uyku saatlerim düzene girdi.
- meyvelerden lezzet fışkırdığını keşfettim.
- 10 yıldır unuttuğum “öğün” mevhumu ile yeniden tanıştım.
- en önemlisi 35 kilo kaybetmem gereken bir sürecin henüz başında oldukça motive oldum.
İsyan ettiğim anlar ve kaçamaklarım
İlk bir hafta enerjim tükenmiş, bitkin bir haldeydim. Özellikle yedinci gün, akşam yemeğine kadar sadece 1 kesme şeker ve sade kahve içtiğim gün az kalsın bayılıyordum.
Bir ve sekizinci günler suda haşlanmış tuzsuz yağsız 200 gram ıspanağı yerken hayatın anlamını sorgulayacağınıza eminim. Bu iğrenç yemeyi üzerine 2 yumurtayı dilimleyerek, bol pul biber ve karabiber dökerek tüketebildim.
İlk bir hafta tek kaçamağım 5 adet (paket değil adet) kabak çekirdeği yemek oldu. Sekizinci, onuncu ve on ikinci günler yemekten sonra ufak kutu cola zero içtim. Hangi gün hatırlamıyorum, 1 adet (paket değil adet) leblebi yedim.
13 gün boyunca büyük bir kupaya sade kahve yapıp gün içinde birer fırt çekerek akşam 10'a kadar tükettim. Kahve erken bittiğinde bir tane daha hazırladım.
Her gün ortalama 1,5 litre su içtim.
İsveç diyeti ile kaç kilo verdim?
Bu satırı on üçüncü günü bitirdiğim günün hemen ertesinde yazıyorum. Yani ölmedim 🙂 120.5 kilo ile başladığım İsveç diyetinde 13 günü ardımda bırakıp bu sabah tartıldığımda 110.1 kiloydum. Toplamda 10,4 kilo hafiflemiş durumdayım.
Şu an kendimi oldukça iyi ve zinde hissediyorum. Hatta metabolizmamı hızlandırmak için İsveç diyetinin on üçüncü, yani son günü 200 rakımdan 1000 rakıma yükseldiğim, yaklaşık 50 kişilik gruba rehberlik yaptığım 15 kilometrelik orman içi doğa yürüyüşü bile araya sıkıştırdım. Yazının devamında uyguladığım listeyi ve tükettiğim gıdaları sizlerle paylaşacağım.
Liste
İsveç diyeti yazdığıma bakmayın. Aşağıdaki liste dünyada kabul görmüş adıyla 13 günlük metabolik diyettir.
Mart 2019 Güncelleme: İsveç Diyeti Listesi hazırladım. Görsel olarak da fikir sahibi olabilirsiniz.
Günler | Sabah | Öğlen | Akşam |
---|---|---|---|
Birinci gün | 1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) | 2 katı yumurta + 200 gram haşlanmış ıspanak + 1 domates | 200 gram yağsız biftek + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata |
İkinci gün | 1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) | 200 gram hindi salam + 100 gram yoğurt | 200 gram yağsız biftek + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata + istediğiniz bir adet meyve |
Üçüncü gün | 1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) + 1 dilim esmer ekmeği üçgen katlayıp arasına kibrit kutusu kadar yağsız peynir | 2 katı yumurta + 1 dilim salam + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata | 200 gram haşlanmış kuşkonmaz (veya brokoli) + 1 parça meyve (örn. 1 dilim portakal) |
Dördüncü gün | 1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) + 2 dilim esmer ekmeğin arasına kibrit kutusu kadar yağsız peynir | 1 bardak taze sıkılmış portakal veya elma suyu + 100 gram yoğurt | 1 katı yumurta + 1 havuç (rende olabilir) + 200 gram yağsız peynir |
Beşinci gün | 1 rendelenmiş havuç üzerine limon | 200 gram somon veya alabalık, limon ve 1 çorba kaşığı erimiş tereyağı dökülecek | 200 gram yağsız biftek + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata + 1 adet çiğ kuşkonmaz (ben az miktarda haşlanmış brokoli yedim) |
Altıncı gün | 1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) + 2 dilim esmer ekmeğin arasına kibrit kutusu kadar yağsız peynir | 2 katı yumurta + 1 havuç (rendelenmiş olabilir) | 250 gram tavuk göğüs + 200 gram ıspanak salatası (yani suda haşlanmış 200 gram ıspanak) (orjinal liste tavukla ıspanağı haşladıktan sonra beraber pişirin, üzerine limon ve zeytinyağı dökün diyor.) Ben bunun yerine birinci günkü salatadan yaptım. |
Yedinci gün | Şekersiz bir kupa çay. | hiçbir şey | 200 gram pirzola (ben biftek tercih ettim) + 1 elma |
Sekizinci gün | 1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) | 2 katı yumurta + 200 gram haşlanmış ıspanak + 1 domates | 200 gram yağsız biftek + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata |
Dokuzuncu gün | 1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) | yarım dilim salam (başlarım böyle işin ızdırabına deyip tam dilim yedim) + 100 gram yoğurt | 200 gram yağsız biftek + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata + istediğiniz 1 adet meyve |
Onuncu gün | 1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) + 2 dilim esmer ekmeğin arasına kibrit kutusu kadar yağsız peynir | 2 katı yumurta + 1 dilim salam + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata | 200 gram haşlanmış kuşkonmaz (veya brokoli) + 1 adet domates + 1 adet istediğiniz meyve (örn. 1 dilim portakal) |
On birinci gün | 1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) + 2 dilim esmer ekmeğin arasına kibrit kutusu kadar yağsız peynir | 1 bardak taze sıkılmış portakal veya elma suyu + 100 gram yoğurt | 1 katı yumurta + 1 adet havuç (rendelenmiş olabilir) + 200 gram yağsız peynir |
On ikinci gün | 1 rendelenmiş havuç üzerine limon | 100 gram somon veya alabalık, limon ve 1 çorba kaşığı erimiş tereyağı dökülecek (200 gram yedim) | 200 gram biftek + 200 gram ıspanak salatası ve bir parça pişmemiş kuşkonmaz (Ben bunun yerine birinci günkü salatadan yaptım.) |
On üçüncü gün | 1 kupa sade kahve + 1 kesme şeker (gerekli) + 2 dilim esmer ekmeğin arasına kibrit kutusu kadar yağsız peynir | 2 katı yumurta + 1 havuç rendesi limonlanmış | 250 gram tavuk göğüs + büyük tabak limonlu ve zeytinyağlı yeşil salata |
Diyet süresince tükettiğim gıdalar
Bu diyet yabancı orijinli olduğu için listedeki tüm gıdalar bize uymuyor. “Ham” denen şey bildiğiniz domuz eti. “Cottage Cheese” dedikleri peynir çeşidi bizde satılmıyor. Kuşkonmaz vermişler, ancak tazesini bulamadım.
Peynir
Marketlerde çökelek bulamadığım için, pazarda çökelek olarak satılan peynirlerin de oldukça yağlı ve tuzlu olması yüzünden aklımı çalıştırıp bulabildiğim en hafif peyniri tercih ettim. Pınar ve Sütaş'ın light beyaz peynirleri var. Pınar'ın light peyniri %50 daha az yağ içerirken, Sütaş'ın light peyniri %70 daha az yağ içeriyor. Her iki peynir de oldukça tuzlu. Diyete başlamadan bu peynirin 700 gramlık paketinden alın, dörde bölüp suya koyun. Tüm diyet boyunca bu bir paket size yeterli gelecektir.
Lor peynirini de araştırdım. Pazardaki lor peynirleri Allahlık. Marketlerdeki lorların yağ oranı oldukça yüksek. Ayrıca lezzetini arttırmak için tuz da koymuşlar. Yani lor peyniri artık krem peynire evrilmiş. Eski lorlar yok.
Peyniri yerken zorlanırsanız, lezzetlendirmek için marul dilimlerinin arasına sarıp çiğ köfte gibi yemenizi öneririm.
Et
200 gram (+-30 gram fark etmez) yağsız bifteği dilimletip güzelce dövdürün. Dövmeden pişirirseniz kazık gibi olur. Bunu da topluca alıp buzdolabına atmanızı öneririm. Diyet yaptığınız süre boyunca bakkala markete ne kadar giderseniz, diyeti bozma olasılığınız azalır.
Eğer et pahalı geliyorsa, etten hoşlanmıyor veya bıktıysanız, aynı miktarda hindi göğsü de tüketebilirsiniz. Son hafta et yerine tamamen hindiye döndüm. Hindi tavuğa kıyasla daha az yağlı ve daha lezzetli.
Salam
Orjinal listede domuz etinden yapılan, dilimleri oldukça geniş çaplı ve kalın kesilen “ham” öneriliyor. Buna en yakın Polonez'in Fit Yaşam hindi fümesini buldum. Oldukça lezzetli ve büyük ebatlarda kesilmiş. 100 gramında 1 gram yağ var ve yalnızca 80 kalori. İsveç diyetinden sonra da tüketmeye devam edeceğim.
200 gramlık paketlerde satılan XL boyundan aldım. Tam da ikinci günkü 200 gram salam ihtiyacını karşılayacak miktarda. Toplamda iki paket XL alıp diyet süresince, artan miktarı da diyet sonrası tüketebilirsiniz.
Kuşkonmaz
Sanırım mevsimine denk gelmedim, pazarda kuşkonmaz bulamadım. Bunun yerine brokoli ve karnabahar tükettim.
Sonuç
İnsan hayatında 13 gün nedir ki? Eğer sağlık sorununuz yoksa ve kilo vermeye kararlıysanız İsveç diyetini denemenizi öneririm. İlk bir hafta zorlanacaksınız, ancak kaybettiğiniz kilolar sizi motive ettiği gibi, sekizinci günden itibaren açlık azalıp yerini doymaya bırakacak.
Beni asıl kaygılandıran bu diyetin sonrası. Bugün İsveç diyetini geride bıraktığım ilk gün. Sabah 1 bardak taze sıkılmış portakal suyu ve yukarıda anlattığım hindi fümeden 200 gram tükettim. Öğlen karnabahar ve hindi etinden yapılan yağsız tuzsuz bir yemek, akşam ise 1 kase az yağlı ve tuzsuz tavuk çorbası içtim. 1 tane de elma yedim. Kendimi aç hissetmiyorum.
Ocak ayının son haftasına girdik. Sanırım Ocak sonuna kadar günlük 1000-1200 kalori alır, en azından kaybettiğim kiloyu muhafaza ederim.
Şubat ayı için oldukça radikal bir planım var. Daha önce tamamını peyderpey yürüdüğüm 550 kilometrelik Likya yolunu bir kerede, 1 ay sürede tamamlamayı düşünüyorum. Bakarsınız bu yazıya Şubat sonunda el atıp 100 kiloya düştüğümün müjdesini veririm.
Aşağıda yorum bölümünde aklınıza takılan her türlü soruyu sorabilirsiniz. Büyük ihtimalle gün içinde cevaplamış olurum.
8 Mart 2018 Son gelişmeler
Arkadaşlar, kısa bir güncelleme yapayım istedim. “Kilo kaybetme macerasında” iki ayı devirmek üzereyim. 120,5 kilo başladığım mücadelede, bugün 104 kiloyum.
Diyet oldukça güzel geçiyor. Hatta diyette olduğum bile söylenemez. Evet az yiyorum, tatlı ve yağdan uzak duruyorum, ancak kendimi kısıtlanmış hissetmiyorum.
En büyük eksiğim hareketsizlik. Bir türlü spora başlayamadım. Sanırım başta tembellik, biraz da soğuk havaların etkisi oldu.
Her sabah illa bir dilim kızarmış ekmek, şekerli çay/kahve, yağsız peynir, zeytin ve yumurta yiyorum. Öğlen vakti bir çorba, iki üç dilim hindi göğüs veya en kötü bir kase yoğurt yiyorum. Akşamları da az yağlı ve tuzsuz bir tabak yemek tüketip, bir iki saat sonra meyve ile günü bitiriyorum.
Çok şükür bisküvi, şeker, çikolata namına çöp yemedim. Görünce midem bulanıyor. Sigara ile uğraşacaklarına, en başta abur cuburlara sınırlama getirsinler.
120 kiloyken kilo kaybı gözümde büyüyordu. 2 ay dişimi sıktım ve neredeyse 17 kilo kaybettim. Öyle görünüyor ki Haziran ayında tamam bu iş. İlerleyen günlerde gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğim.
17 Temmuz 2018 Son gelişmeler
Uzun zamandır bu yazıya katkıda bulunamıyordum. Bugün sitenin sağlık kategorisinde kilo verme sürecimi genel hatlarıyla anlatan, nasıl beslendiğim hakkında da çeşitli ipuçlarının yer aldığı bir yazı paylaştım.
Nisan ayı ortasında 91 kiloya kadar düştüm. Vücudum hafiflediği için Mart ayı ortasından itibaren sportif doğa yürüyüşleri, Likya yolu, Toros Trans faaliyeti gibi 100+ km. tüm kamp yükünü sırtımda taşıdığım etkinliklere başladım.
Kilo verme hakkında yazdığım yeni yazıda İsveç diyeti sonrasını anlatıyorum.
3 ayda toplamda 30 kilodan kurtuldum. Mutlu muyum? Elbette. Ancak kilo verdikten sonra ortamlara akayım, eğleneyim, “bekleyin ben geliyorum” gibi bir düşüncem olmadı. Eski mütevazı hayatıma devam ediyorum. Ne bileyim, gezip tozmaktan, dağlarda ve arazide dolaşmaktan, sevdiğim işlerle uğraşmaktan, ailemle vakit geçirmekten hoşlanıyorum. Değişen pek bir şey olmadı yani. Bundan böyle 90 kiloyu kırmızı çizgi olarak belirleyip arada sırada tartılacağım. İdeal kilom 90 değil (Mayıs ayından bu yana kilom sabit), vücudumda halen fazlalıklar var, fakat bu saatten sonra vücut kendi ritmini bulsun istiyorum. Yürüyerek, belki yaz sonuna doğru aletli jimnastik yaparak biraz daha şekle girmeyi düşünebilirim.
Artık diyete devam etmiyorum. Daha doğrusu kendimi diyet yapıyor gibi hissetmiyorum. Abur cubur, karbonhidratlar ve tatlılar hayatımdan çıktı. Bundan sonraki hayatımda “şöyle besleneceğim” gibi bir planım yok. Nelerin kilo yaptığı belli. Hepimiz bunları ezbere biliyoruz. Asıl beni mutsuz edecek olaylardan kaçınıp tekrar bu süreci yaşamamak için elimden geleni yapacağım. Çünkü mutsuz ve stresli olduğumda kilo alıyorum.
Sizlere kolaylıklar ve sabırlar dilerim. Başlayın, sürdürün 3-4 ay içinde tüm olay bitecek.
Krom Pikolinat
Tatlıya karşı aşırı derecede istek duyduğumda krom pikolinat kullandım. Hapı kullandığınız süre boyunca tatlı isteğiniz köreliyor, bıraktığınızda tekrar istek duymaya başlıyorsunuz. Diyet süresince kullanmanız işe yarayabilir.
Solgar Krom Pikolinat fiyatını Online alışveriş sitelerinde kontrol etmek için tıklayın | ||
---|---|---|
Discord Kanalı
Discord'da kendi aranızda sesli ve yazılı sohbet edebileceğiniz kanal kurdum. Birbirinizi motive edebilir, fikir alışverişinde bulunabilirsiniz. Kanal adresi https://discord.gg/VJEa5Cw
Nasilsiniz merak ettim son kilo ne durumda
ne yaptıysam 90 kilonun altına inemedim. aslına bakarsanız inmeyi de çok kafama takmadım. zira 120 kilodan sonra bu kiloya inince kendimi “tığ” gibi hissediyorum. “tığ” gibi miyim? hayır. ama mutlu ve sağlıklı hissediyorum.
Oooo, acayip motive oldum şu an 🙂 Samimiyetle her detayı yazmışsınız, başamayı düşündüğüm bu diyet ile ilgili yan etki ihtimali araştırırken gördüm yazınızı da. Aç kalmakla ilgili bir sıkıntım yok ama hipotiroidi sebebiyle kısa sürede aldığım ve bir türlü kurtulamadığım bu ağırlığın ne kadarını verebildiğimi süreç sonunda tekrar yazabilmeyi umut ediyorum. Motivasyon kesinlikle işin yarısı demek ve şu an kaybettiğim motivasyonu yeniden elde ettim, teşekkürler 🙂
Çağatay Bey merhaba. Ben 5 yıl önce dukan diyetini kendimce daha da ağırlaştırarak, 1 yıl uygulamış biriyim. üstelik o diyeti 55 kilodan 48 ‘e düşmek için kullandım. çünkü o vakte kadar ilk defa kilo almış ve 55 i görmüştüm. Pilates eğitmeni olduğum için hareketli yaşam tarzıma rağmen o 5 kiloyu veremiyordum. Diyetle birlikte yaşam tarzım tamamıyla değişmişti. Bu sebeple sağlıklı beslenmenin diyetle değil yaşam tarzıyla olacağını düşünerek 1 yıl uyguladım. Zorlanmadım da, tamamen iradede bitiyor her şey. Normal doğum yapmama rağmen (ki 56 kilo ile doğum yapmıştım) 50 kiloyu hep korudum. Ama 2 yıl önceden günümüze kadar geçen sürede, ilk defa abur cubur yedim ve Tanrım! bağımlı gibi bırakamadım sonunda 60 kiloya çıktım. Dukan diyetini de yeniden yapamadım, çünkü gerçekten ikinci kez işe yaramıyor, denedim. Dün iş yerinde kendi kendime diyet yapayım diye düşünürken bir anda onlarca diyet türünden isveç diyetinde buluverdim kendimi, sonra da sizin sayfanıza yöneldim. pazartesi başlayacaktım. hazırlıksız bir şekilde sabah işe geldim ve bir karton bardak sade nescafemi içip, şekerimi yiyip başlamış buldum kendimi. Yani bugün 1. gün olarak plansız bir şekilde başladım. Sabah kahve içip, bir küp şeker yedim, öğlen evden ıspanak getirmediğim için 100 gr. yoğurt ve sarısını çıkararak 3 haşlanmış yumurta yedim. (iş yerindeyim bugün ayrıca). ve akşam yağsız bifteğimi alıp eve gideceğim. 13 değil de 30 gün bile yapabilirim. bir lokma acıkmadım. umarım yanlış yaptığım bir şeyler yoktur.
ablam bakın, listeyi ayrı bir sayfada yayınladım. üşenmeyip fotoğrafladım. erkek halimle, çalıştığım halde üstesinden geldim. bence siz de gelirsiniz. ama lütfen “ıspanak yerine yumurta olur mu” gibi sorular sormayın bana. ıspanak tarlada yetişen bir bitki. yumurta ise tavuktan meydana geliyor. şimdi “olmaz” desem diyete küsüp kendinizi yemeye mi vereceksiniz. yahu basit bir liste işte. atla deve değil. yapmak için 50 iq yeterli. gözünüzü seveyim listede ne yazıyorsa o.
Çağatay Bey, ya sayfanızdaki güncellemelerde ya da benim ağımda teknik bir sorun var, çünkü yorumlar iki gündür aynı saat ve dakikada seyretti. Ben diğer yorumları okuyamadan yazdım kendi yorumumu. Ama bugün gördüm ki farklı formlarda olsa da benzer sorular, olması gerekenin üstünde sorulmuş. Yapısal samimiyetiniz ve inceliğinizden ötürü 500 kişiye bir sabahta tek tek “Günaydın” demiş ve bıkmışsınız. Elbette hak veriyorum. Yaşamış, uygulamış, güzel bir sonuç almış, bu işte bir uzmanlığınızın olmadığını da belirtmiş, diğer insanlar da faydalanabilsin diye çok anlaşılır, en önemlisi insanları motive eden bir yazı yazmışsınız. Ben de bloğunuzdan ziyadesiyle yararlandım. Fakat şu yanlış anlaşılmış, ben ıspanak yerine yumurta olur mu gibi bir şey sormadım size, fevkalede olmaz tabiki. Bu sizi benden zeki yapmaz, beni de sizden aptal yapmaz. O sabah işe “neden bekliyorum ki, başla gitsin” diye bir niyetle hazırlıksız geldim ve diyete başladım. Ispanak yerine yumurta yedim protein deposu olduğu için. Hani ıspanak olmadığı için iş yerimde, yumurta vardı yiyeceğim ve kendimce değişiklik yaptım. Bu bir soru değildi, paylaşmak istediğim bir şeydi. İnsanlar kendini çok minik değişiklikler için fazla kasmış gibi geldi bana. Kendimce önemli bulduğum bir konu bu, çünkü herkes farklı vücut yapısında. Örneğin sizin su miktarınız günde 1,5 litre, benim 3 litre. Vücudumdaki kirlenmiş yağlı organları temizlemem için bu suyu içmem gerekiyor. Üstelik su tüketmek daha da toklaştırıyor beni. Bugün 3. günüm. siz 120 kilo ile başlayıp düşüşler yaşadınız, ben 60’la başladım. Aynı şeyleri aynı miktarda yiyoruz. “umarım yanlış yaptığım bir şeyler yoktur ” derken bunu kastetmiştim. Bugün 3. günüm ve ben zaten tereddüt ettiğim şeyin cevabını da görerek aldım. Her şey için teşekkürler.
şu yazıyı yazmaktaki tek amacım, insanlar empati yapsın ve aslında bu işin çok da zor olmadığını görsünler istedim. fakat olay farklı bir boyuta doğru ilerliyor. yazıda ve yorumlarda “sağlık hakkındaki bilgilerim genel kültür düzeyindedir” dediğim halde, sanki bir sağlık çalışanıymışım gibi sorular geliyor. benim “ak” dediğime inanmamanız gerekiyor. sırf benim değil; içerik çöplüğü haline gelmiş internet’te yazılan tüm yazılara şüpheyle yaklaşın. en sağlıklısı, sizlerin bu diyeti yaparken başınızdan geçen serüveni paylaşmanız.
“İçerik çöplüğü” kesinlikle haklı bir tanımlama. Çağatay Bey, serüvenimi kesinlikle anlatmak isterim. Bugün 8. günümdeyim. Boyum 1.70 kilom 60. Bu sabah tartıldığımda (tartımda bir sorun olup olmadığını bilmiyorum ama) gördüğüm rakam 56’ydı. Bu motivasyonumu düşürüyor kesinlikle, ama 1. günden beri kararlılığım beni yormadan yoluma devam ettiriyor. Bu kadar aç kaldıktan sonra nasıl bırakabilirim? Üstelik hiçbir kaçamak yapmadım. Hatta belirttiğiniz 200 gr. lik besinleri ben nispeten daha zayıf olduğum için 150-100 gr. arasında tükettim. Yediğim her şey bana lezzetli geliyor, hep şunu düşünün: “Yemek yemek bir zevk değil, yaşamak için bir ihtiyaçtır. ” yemekle bir sorunum yok, benim sıkıntım tamamen psikolojik olduğuna inandığım tatlı yeme dürtüsü. 4. Günümde tatlı krizinin eşiğinden geçtim. Bayılacağımı düşündüm, düşünceden uzaklaşmaya oyalanmaya çalıştım ve başardım. Yaşıyorum. Dün 7. günüm-kritik gündü. 24 saat aç kaldım-kaldıkkK. Mideme 3 lt su ve sabahki bir fincan çaydan başka bir şey girmedi ve öğle vaktinde çok afedersiniz ağız dolusu su kustum. Tüm gün baş ağrısından mahvoldum diyebilirim. Üşüdüm akşama kadar ve muhtemelen tansiyonum da oynadı. Üstelik sabah 6’da uyanıp, akşam 10 ‘a kadar aktif olan biriyim. Akşam eve gidip tamamen yağsız tabiri caizse kayışvari bifteğimi yerken tek hissettiğim “yemesem de olur”du. Artık feci iştahsızım. Tam elmamın bir yarısını minik oğlumla paylaşarak yedim. Bugün 8. günüm, baş ağsrısı, konsantrasyon bozukluğum, ya da mide bulantım yok. Canım da hiçbir şey yemek istemiyor. 3 lt. su içiyorum. Hareketli bir biçimde günü geçiriyorum bu sebeple sıkılığı koruyarak kilo kaybediyorum. (Zaten haftasonu evde daha zor geçirdim iki günümü. Yemek yapmam gereken bir buçuk aç insan vardı evde.) Aslında burdan çıkardığım bir şey var ki paylaşmak istiyorum: Bu diyet 13 gün ile sınırlı tutulmayıp, bu beslenme şeklini devam ettirdiğiniz sürece işe yarayacak orası tartışmasız. Vücudundaki yağ oranı fazla olan insanlar için daha etkili olacak. Yağ yakımı daha hızlı olacak çünkü. (Benim işimden ötürü vücut yağlarım zaten azdı, yediğim abur cuburlara bağlı karın bölgemdeki kilo artışı görüntümü bozduğu için denemek istedim. Belki abur cuburu hayatımdan çıkarmanın bir psikolojik baskısı olsun istedim.) Ve kesinlikle bol su tüketilmesini tavsiye ederim. Vücut hem bir anda yemeden, hem de sudan kesilirse kötü tepkimeler doğacaktır. Bence sağlık problemi olmayanlar öğünlerinden yarım saat sonra 30-40 dk kadar küçük tempolu spor da yapabilir. mesela mekik, bisiklet, pilates hareketleri gibi. Diyetle birlikte yapamazsanız bile sonrasında mutlaka yapılmalı. Bu kilo verirken yediğiniz proteinleri kasa dönüştürüp, sizi daha sıkı gösterecektir. Bir nevi sönmüş balon gibi kalmazsınız en azından diye düşünüyorum. 13. günün sonunda tekrar yazacağım. Ben de nispeten daha zayıf olanlara örnek teşkil ederim belki.. 🙂
Arkadaşlar İsveç diyeti listesi hazırladım. “O olur mu” “bu olur mu” diye soranlar, bu işin altından nasıl kalkacağını merak edenler inceleyebilir. https://www.outdoorhaber.com/saglik/isvec-diyeti-listesi
Muhtesem bir yazi olmus.elinize saglik.okudugum en iyi diyet yazisiydi.normal bildigimiz cayi şekersiz icebilirmiyiz acaba bilginiz varmi.
listede şeker varsa kullanın.
Çok teşekkürler. Ben de deneyip sizinle sonucu paylaşmak istiyorum. Umarım işe yarar ve zayıflarım.
ben bu diyeti ilk 2008 de yapmıştım ve 13 günde 9 kilo vermiştim daha sonra 3 defa daha yaptım ancak ilk yaptığım gibi sonraki diyetlerimde nedense 4 kilo dan fazla kilo veremedim belki burada yazdığıma kime inanmıyacak kasımda tam 10 gün sadece su an içtim başka birşey yemedim yinede kilo veremedim yaşım 39 şimdi tekrar isveç diyeti yapıyorum bu 4. gün pek değişen bir şey sizce neden kilo veremiyorum sorun nedir saygılar
boy ve kilonuz nedir?
Merhabalar. Öncelikle bu güzel yazı için teşekkürler. Bir sorum olacaktı salama alternatif olarak ne tüketebiliriz ?
füme et tüketebilirsiniz.
13 gün boyunca su dışında serbest olan bir şey var mı? maydanoz, marul gibi yeşillikleri gün içinde tüketebilir miyim? Bir de salataya, ete tuz kullanabiliyor muyuz?
arkadaşlar son defa “o olur mu, şu olur mu” sorularına cevap veriyorum. listede ne yazıyorsa o. listenin amacı size bu diyetin neler içerdiğini, hangi öğünde ne yiyeceğiniz hakkında kılavuzluk etmek. ben bu diyetin Türkiye şubesi değilim ki, neden bana “o olur mu, şu olur mu” diye sorup duruyorsunuz anlamıyorum. listede tuz yazıyorsa ekleyin. yazmıyorsa eklemeyin. eğer 13 gün içinde netice almak istiyorsanız, listeye kafanıza göre eklemeler yapmayın. Bir de bu kadar pazarlıkla diyet olmaz ki. “o olur mu, bu olur mu” nedir yahu. 13 gün dişinizi sıkacaksınız. 13 gün sabredemeyecekseniz bu diyeti yapmayın, daha hafif bir diyet tercih edin bitsin gitsin. Madem bu sayfadasınız, demek ki hızlı biçimde kilo kaybetmek istiyorsunuz. O zaman harfiyen uyacaksınız bu kadar basit. En az 150 kez aynı sorular gelip duruyor. Lütfen yorumları iyice okuyup soru sorun. Hatta her şey o kadar net ki.. Soru sormaktan çok diyet süresince neler hissettiniz, kaç kilo kaybettiniz bunları paylaşın. Kimisi “börek yedim bi şey olur mu” diyor, kimisi “yumurta yiyemem” diyor. Böyle olmaz bu iş.
Söylediklerinizi çok net anladım,ama kızmayın insanlara ben et tüketmiyorum midem bulanıyor fümeyi ise yaşım 30 bir kere bile yemişliğim yok,salam sosis hayatta çiğ ve tek başına tüketmeyeceğim yiyecekler,uzun uzadıya konuyuanlatmışsınız ya ister istemez sormak istiyor füme yerine ne yiycem diye 😊😊
güzel kardeşim şişman mı kalmak istiyorsun, mide bulantısı mı bir tercih yap. midem bulanmasın ama tosuncuk halimle mutluyum diyorsan bırak diyeti miyeti bak keyfine. ha yok bu yaza manken gibi gireyim sahillerde fırtına gibi eseyim dersen fümeyi at ağzına bitsin gitsin. yahu canlı civciv yok ki listede. 80 tane işlemden geçmiş, artık et demeye bin şahit isteyen bi şey (füme et) var o kadar. ye gitsin. bisküvi çikolata gibi içi kimya laboratuvarına dönmüş gıdaları yutarken mideniz bulanmıyor..
Merhaba, bu diyette sadece sabah ve öğlen öğünğ mü var akşamm bişey yok mu acaba
la havle.. telefonu sağa veya sola çevirin lütfen. koca liste incecik ekrana nasıl sığsın. geniş ekran yapıp (sağa veya sola çevirerek) görebileceğinizi neden akıl edemiyorsunuz.
😂😂😂
Arkadaş diyetteyse beyin ekonomik moda geçmiş olabilir 😂😂
ahahaha son yoruma katiliyorum:D
🙂 🙂
😂😂😂😂
Allah sabır versin :)))
😂😂😂😂😂😂😂
Neden bu kadar gerginsiniz kimseye bu şekilde gergin cevap veremezsiniz eğer böyle bi işin başına gectiyseniz sizde sorusu olanlara sakin olmalısınız onlara zayıflamak istiyorsanız uymak zorundasınız dediğiniz gibi. Anlatmışsınız insanlar bilginizin olduğunu bilerek düşünerek size sormak dışında ne yapabilirler kadin midem bulanıyor diyor öneriniz var mı diye siz cemkiriyosunuz tabiri caizse hoş degil. İyi günler.
pastaları börekleri löp löp yutarken mideleri bulanmıyor. kardeşim ben başımdan geçen macerayı paylaşmışım. 50 defa doktor, diyetisyen değilim demişim. yetmemiş https://www.outdoorhaber.com/saglik/isvec-diyeti-listesi ne yediğimin listesini yapmışım. o da yetmemiş https://www.outdoorhaber.com/saglik/30-kilo-kaybedenden-kilo-verme-yontemleri yazıp sırf insanlar motive olsun diye özel hayatımı dahi çekinmeden paylaşmışım. “yumurta yiyemiyorum midem bulanıyor” diyene ben ne yapayım? bir yazı yazdım diye uzman mı kesileyim. insanları yanlış mı yönlendireyim. 1500 yorum var. aynı saçma sapan sorular. “ay bunu yesem olur mu vay bunu içsem olur mu” diyetisyen olsam çoktan mesleği bırakmıştım. burada yaşınızı, diyete kaç kilo başladığınızı, kaç kiloya düştüğünüzü paylaşın yeter. böylece bu diyetin etkisini anlamak için elimizde bilgi olur. ama yok gelecek illa “ben bunu yiyemeğğm” neyse, gene sinirlendim.
Harika… 🙂
😂😂😂